Rapor No: 83818-TR TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER Kasım 2013 Beşeri Kalkınma Sektörü Avrupa ve Orta Asya Bölgesi DÜNYA BANKASI Katkıda Bulunanlar Yönetici Özeti Rebekka Grun ve Sinem Çapar Bölüm 1 Rebekka Grun Bölüm 2 Meltem Aran ve Nazlı Aktakke Bölüm 3 Victoria Levin, Tolga Cebeci, Levent Yener ve Altan Aldan Bölüm 4 Carola Gruen, Bülent Anıl ve Ayşenur Acar TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 1 Rapor No: 83818-TR TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER Hazırlayanlar: Rebekka Grun, Cristobal Ridao-Cano, Herwig Immervoll, Sinem Çapar, Victoria Levin, Meltem Aran, Carola Gruen, Levent Yener ve Tolga Cebeci Kasım 2013 Beşeri Kalkınma Sektörü Avrupa ve Orta Asya Bölgesi DÜNYA BANKASI 2 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER KUR EŞDEĞERLERİ (Kasım 2013 itibariyle Geçerli Döviz Kuru) PARA BİRİMİ = TL (Türk Lirası) 1 ABD DOLARI = 2.03 TL KISALTMALAR AB Avrupa Birliği ÇYN Çalışma yaşındaki nüfus EÇDG Erken çocukluk döneminde gelişim FAO Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü GSYİH Gayri safi yurtiçi hasıla GYKA Gelir ve Yaşam Koşulları Anketi HH Hane halkı ILO Uluslararası Çalışma Örgütü İA İşgücü anketi İGK İşgücü katılımı İV İşgücü verimliliği KOBİ Küçük ve orta büyüklükteki işletmeler NACE Avrupa Topluluğu’nda Ekonomik Faaliyetlerin İstatistikî Sınıflaması NUTS İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması OECD Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü TFV Toplam faktör verimliliği TL Türk lirası TOKİ Toplu Konut İdaresi TÜİK Türkiye İstatistik Kurumu TÜFE Tüketici fiyat endeksi UİS Ulusal İstihdam Stratejisi YİA Yapısal İşletme Anketi Başkan Yardımcısı: Philippe H. Le Houerou, ECAVP Ülke Direktörü: Martin Raiser, ECCU6 Sektör Direktörü: Ana Revenga, ECSHD Sektör Yöneticisi: Roberta Gatti, ECSHD Ekip Lideri: Rebekka Grun, ECSHD TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 3i İÇİNDEKİLER Teşekkür vii Yönetici Özeti ix 1. Kavramsal Çerçeve 1 1.1 “İyi İşler” nelerdir? 1 1.2 İyi İşler Nereden Gelir? 3 1.3 Politika Kaldıraçları 4 1.3.1 Mobilite 5 1.3.2 Ticaret engelleri 5 1.3.3 Yatırım iklimi 5 1.3.4 Kayıtlı istihdamın maliyeti 6 1.3.5 Pazarın yetersiz kaldığı durumlarda kamu hizmetleri 6 Bölüm 1 Referanslar 7 2. Büyüme, İstihdam ve Sosyal Kaynaşma: Türkiye’de Kriz Sonrası Erkekler, Kadınlar ve Gençler için İstihdam Yaratma 9 2.1 Giriş 9 2.2 Türkiye’de Kriz Sonrası Dönemde İstihdamın Büyüme Esnekliğini Arttırıcı Unsurlar 12 2.2.1 Emek yoğun sektörlerde istihdamdaki artış (bileşim etkisi) 12 2.2.2 Sektörler içinde artan istihdam esnekliği 15 2.3 Kriz Sonrası Dönemde Yaratılan İstihdamdan Yararlanan Kesimler 17 2.4 Kriz Sonrası Dönemde İstihdam Artışındaki Eğilim Değişiklikleri 20 2.5 Kriz Sonrası Dönemde Kadınların İşgücü Katılımında Yapısal Bir Değişim Mevcut Muydu? 23 2.5.1 Temel eğilimler 23 2.5.2 Eğitim seviyesi ve yaşa göre istihdam 26 2.5.3 Kadınların işgücüne katılımına dair diğer belirleyiciler 27 2.6 Sonuç ve Politika Genel Görünümü 28 Bölüm 2 Referanslar 30 Ek 2.1: Veri Kaynakları 31 Ek 2.2: Pseudo Panel Analizi 32 Ek 2.3: Çok Terimli Lojistik Model 38 4 ii TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 3. İş Yaratımı ve Verimlilik 41 3.1 Giriş 41 3.2 Türkiye’deki Son Yapısal Değişim Büyümeyi Arttırıcı Nitelikte Midir? 42 3.3 Türkiye’de Tarım Dışı Sektörde İş Yaratımı ve Verimlilik 49 3.3.1 Türkiye’de en fazla işi tarım dışı sektörlerdeki ne çeşit firmalar yaratmıştır? 58 3.3.2 Türkiye’de ne çeşit firmalar en verimli firmalardır? 64 3.3.3 İstihdam yaratımı ve firma verimliliği arasındaki bağlantı: tarım dışında faaliyet gösteren, verimliliği daha yüksek firmalar en fazla istihdamı yaratırlar mı? 73 3.4 Tarımda Giderek Daha Verimli İşler mi Yaratılıyor? 82 3.5 Sonuç ve Politika Genel Görünümü 88 Bölüm 3 Referanslar 90 Ek 3.1: Ek Şekiller ve Tablolar 91 4. Türkiye’de İşler ve Hayat standartları 97 4.1 Giriş 97 4.1.1 Metodoloji 98 4.1.2 Hane halkı düzeyindeki dinamikler 99 4.2 Hayat standartları Düzeyleri Ve Eğilimleri 101 4.2.1 Düşük gelir yansıması 101 4.2.2 Maddi yoksunluk 103 4.2.3 Tartışma 104 4.3 Hayat standartlarının Belirleyicileri 106 4.4 Hane halkı Gelir Eğilimlerine Daha Detaylı Bir Bakış 108 4.4.1 Hane halkı gelir kaynakları 109 4.4.2 Hayat standartlarındaki değişiklerin bileşenlerine ayrıştırılması 111 4.5 Sonuç ve Politika Genel Görünümü 113 Bölüm 4 Referanslar 115 Ek 4.1: Arka Plan Rakamları ve Tablolar 116   TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 5 iii Kutular Kutu 3.1: Hindistan ve Arjantin’de Yapısal Değişimin İzahı 44 Kutu 3.2: 2005-2010 Yapısal İş Anketi (YİA) Kullanılarak Analiz 49 Kutu 3.3: İstihdam Yaratma Oranı ve Verimlilik Tanımları 60 Kutu 3.4: Yöntem 74 Şekiller Şekil 1.1 : İşlerin sağladığı faydaların kavramsal çerçevesi 2 Şekil 1.2 : İyi işlerin dinamiği 3 Şekil 2.1 : Cinsiyete göre işgücüne katılım (faaliyet), istihdam ve kayıtlı istihdam oranları, 2005-2011 (%) 10 Şekil 2.2 : Sektörlere göre istihdam stoku ve akışı (2005, 2009 ve 2011) 13 Şekil 2.3 : 2005-2012 yılları arasında AB, Yakın ve Orta Doğu ülkelerine gerçekleştirilen ihracatların payı 17 Şekil 2.4 : Sektörlere, eğitimsel kazanımlara ve cinsiyete göre net istihdam artışı 18 Şekil 2.5 : Cinsiyete ve kayıt dışı/kayıtlı statüsüne göre istihdam edilen ÇYN’nin payı 19 Şekil 2.6 : Birey türüne göre toparlanmanın etkileri 21 Şekil 2.7 : Türkiye’de kadınlar için işgücüne katılım, doğurganlık, ücretler ve güvencesiz istihdamla ilgili uzun dönemli eğilimler 24 Şekil 2.8 : Türkiye’de ek çalışan etkisine dair üst sınır tahmini 25 Şekil 3.1 : Ülke gruplarına göre, 1990-2005 yılları arasında sektörler arası ve sektörler içi verimlilik artışı 43 Şekil 3.2 : Hindistan ve Arjantin’de büyümeyi arttırıcı ve azaltıcı nitelikteki yapısal değişimlere örnekler 44 Şekil 3.3 : Türkiye’de 1998-2012 yılları arasında sektörel verimlilik ve istihdam payları arasındaki korelasyon 46 Şekil 3.4 : Türkiye’de tarım dışı sektörel verimlilik ve istihdam paylarındaki değişim arasındaki korelasyon (1998-2012) 48 Şekil 3.5 : Sektörlere göre firma sayısı, 2005-2010 50 Şekil 3.6 : Firma büyüklüklerine ve sektörlere göre 20’den fazla çalışanlı firmaların sayısı, 2005-2010 52 Şekil 3.7 : 20’den fazla çalışanlı toplam firma sayısındaki paylarına (%) göre ölçek kategorileri 53 6 iv TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER Şekil 3.8 : Firma büyüklüklerine göre toplam istihdam yoğunlaşması 54 Şekil 3.9 : 20’den fazla çalışanlı firma popülasyonu içinde brüt firma giriş ve çıkış devir hızı ve net giriş çıkış devir hızı, 2006-2010 56 Şekil 3.10 : İstihdam yaratma oranı, 2006-2010 59 Şekil 3.11 : Sektörlere göre istihdam yaratma oranı dağılımı, 2010 61 Şekil 3.12 : Firma büyüklüklerine göre istihdam yaratma oranı, 2006-2010 62 Şekil 3.13 : İmalat ve tüm sektörler için firma yaşına göre ortalama firma büyüklüğü (20’den fazla çalışanlı firmaların popülasyonuna dayalı olarak), 2008-2010 62 Şekil 3.14 : Bölgelere göre istihdam yaratımı, 2006-2010 63 Şekil 3.15 : Sektörlere göre katma değer, 2005-2010 64 Şekil 3.16 : Firma büyüklüklerine göre katma değer, 2005-2010 65 Şekil 3.17 : Şili, Endonezya, Fas ve Türkiye’de firma büyüklüğüne ve sektör yoğunluğuna göre ortalama katma değer 66 Şekil 3.18 : Şili, Endonezya, Fas ve Türkiye’de firma büyüklüğüne ve sektör verimlilik kategorisine göre ortalama katma değer 67 Şekil 3.19 : Şili, Endonezya, Fas ve Türkiye’de firma büyüklüğüne ve sektör yoğunluğuna göre toplam istihdam 68 Şeki 3.20 : Şili, Endonezya, Fas ve Türkiye’de firma büyüklüğüne ve sektör verimliliğine göre toplam istihdam 69 Şekil 3.21 : Sektörlere göre verimlilik, 2005-2010 70 Şekil 3.22 : Firma türüne göre verimlilik, 2005-2010 71 Şekil 3.23 : Firma büyüklüğüne göre verimlilik, 2005-2010 72 Şekil 3.24 : Bölgelere göre verimlilik, 2005-2010 73 Şekil 3.25 : Türkiye’de işgücünün verimli şekilde yeniden dağılımının kaynakları, 2005-2010 77 Şekil 3.26 : Türkiye’de imalat ve hizmet sektörlerinde işgücünün verimli yeniden dağılımının kaynakları, 2005-2010 78 Şekil 3.27 : Türkiye’de ve seçilen ülkelerde verimlilik artışının ayrışımı, imalat sektörü 81 Şekil 3.28 : Tarım sektöründe üretim ve istihdam, 1998-2012 82 Şekil 3.29 : İstihdam edilen kişi sayısındaki yıllık değişim (%) 83 Şekil 3.30 : Türkiye’deki NUTS 1 bölgelerinin haritası 85 Şekil 3.31 : Net göç oranı ve tarımın payı 86 Şekil 3.32 : Tarımda bölgesel verimlilik, istihdam ve göç, 2006-2012 88 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER v 7 Şekil 4.1 : Çalışan hane halklarının payı, ulusal düzeyde ve bölgelere göre, 2006-2010 100 Şekil 4.2 : Düşük gelirli hane halklarında yaşayanların toplam nüfus içindeki payı, 2007-2010 103 Şekil 4.3 : Maddi yoksunluktan etkilenen nüfusun toplam nüfus içindeki payı, 2006-2010 104 Şekil 4.4 : Gelir dilimlerine göre maddi yoksunluk, 2007 106 Şekil 4.5 : Hane halkı gelirinin kaynakları, 2007-2010 110 Şekil 4.6 : Gelir dilimlerine göre hane halkı gelirinin kaynakları, 2010 111 Şekil 4.7 : İşgücü gelirinin, işgücü harici gelirin ve hane halkının yapısının 2007-2010 arasında hayat standartlarındaki değişime katkısı 112 Tablolar Tablo 2.1 : Sektörlere göre verimlilik (sektörel GSYİH/istihdam) 13 Tablo 2.2 : Sektörlere göre istihdam esnekliği 15 Tablo 3.1 : Türkiye’de ve seçilmiş ülkelerde küçük ölçekli firmaların payı 51 Tablo 3.2 : Firma büyüklüklerinin sektör için katsayı varyasyonu 55 Tablo 3.3 : Sektöre göre brüt firma giriş çıkış devir hızları 56 Tablo 3.4 : Endüstriler genelinde firma giriş ve çıkış oranlarının korelasyonu 58 Tablo 3.5 : Türkiye’de verimlilik ve işgücünün yeniden dağılımı ve bunun kaynakları arasındaki ilişki, 2005-2010 76 Tablo 3.6 : Türkiye’de verimlilik ve sektörler arası işgücünün yeniden dağılımı ve bunun kaynakları arasındaki ilişki, 2005-2010 78 Tablo 3.7 : Verimlilik artışı ve istihdam yaratımı arasındaki kısa vadeli ilişki 79 Tablo 3.8 : İmalat sektörü için verimlilik artışının ayrıştırılması, 2005-2009, yıllık rakamların ortalaması 80 Tablo 3.9 : Tarımsal istihdamda yıllık değişim (1000 kişi), 2005-2012 84 8 vi TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 9 vii TEŞEKKÜR Bu çalışma, Dünya Bankası (DB) ve Kalkınma Bakanlığı (KB) tarafından ortak yapılmıştır. Rapor, Rebekka Grun v. Jolk (DB), Victoria Levin (DB), Carola Gruen (DB), Ahmet Levent Yener (DB), Altan Aldan (DB), Tolga Cebeci (DB), Gökhan Güder (KB), Sinem Çapar (KB), Meltem Aran (Kalkınma Analitikleri), Nazlı Aktakke (Kalkınma Analitikleri), Bülent Anıl ve Ayşenur Acar’dan (BETAM) oluşan bir ekip tarafından hazırlanmıştır. Cristobal Ridao-Cano (DB) ve Herwig Immervoll (OECD) bu çalışmanın başlatılması için diyalog başlatmışlar ve raporun ve bölümlerinin bileşenlerini ve analitik odak konularını kavramsallaştırmışlardır. 3. Bölümle ilgili tematik beyin fırtınası toplantıları sırasında sağladıkları etkili katkıları ve görüşleri sebebiyle Mediha Ağar (DB), Mary Hallward-Driemeier (DB), Marc Schiffbauer (DB), William Maloney (DB), Marcela Eslava (Universidad de Los Andes, Bogota) ve Bob Rijkers (DB) 4. Bölümle ilgili olarak Pierella Paci (DB), Sergio Oliveri (DB), Carolina Sanchez (DB), Joao Pedro Azevedo (DB) ve Diego Angel-Urdinola’a (DB) teşekkür ederiz. Amy Gautam profesyonel editörlük becerileriyle raporu önemli ölçüde geliştirmiştir. Genel rehberlik, Martin Raiser (Türkiye Ülke Direktörü, DB), Roberta Gatti (Sektör Yöneticisi, Beşeri Kalkınma Ekonomisi, Avrupa ve Orta Asya, DB) ve Ana Revenga (Direktör, Beşeri Kalkınma, Avrupa ve Orta Asya, DB) tarafından sağlanmıştır. 10 viii TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER ix 11 Yönetici Özeti İşler iş sahipleri için, gelir ve geçim kay- farklı sosyal grupların işgücü piyasasına nağı gibi doğrudan faydaya sahiptirler. katılımı özelinde Türkiye’de büyüme ve İşler ayrıca, topluma ve sosyal ağlara istihdam arasındaki ilişki incelenmekte- daha fazla katılım ya da hane halkının ta- dir. Raporda daha sonra işlerin nereler- mamı için daha iyi hayat standardı gibi de yaratıldığı ve hangi faaliyetlerin Türk dolaylı faydalar da sağlayabilirler. Daha ekonomisi için daha verimli olduğu geniş bir ölçekte ise, üretken bir sektör- analiz edilmekte ve işlerin son yıllarda de çalışılan işler ekonomik büyümeyi daha verimli faaliyetlere kaydırılıp kay- arttırarak, gelecekte daha fazla sayıda dırılmadığı sorusu değerlendirilmekte- ve daha iyi işlerin oluşmasını sağlayan dir. Raporda son olarak, farklı iş tipleri- verimli bir döngüye katkı sağlarlar. 2013 nin hane halkının bütününün refahı ve yılı İşler Dünya Kalkınma Raporu’na da- hanehalkının genel gelir dağılımındaki yalı olarak hazırlanan bu raporda “kal- göreli konumu üzerindeki etkisinin öl- kınma için iyi işler”, söz konusu dolaylı çümüne geçilmektedir. Raporun her bö- faydalar bakımından zengin işler olarak lümü Türkiye’deki iyi işlerin etkisini des- tanımlanmaktadır. Bir iş ne kadar fazla tekleyebilecek ilgili politikalara yönelik dolaylı faydaya (“dışsallıklar” olarak da bir genel bakış içermektedir. anılmaktadır) sahipse, kalkınma için o kadar iyidir. Bu çerçevenin Türkiye bağ- Büyüme, İstihdam ve Sosyal lamına uyarlandığı bu raporda, işleri Bütünleşme Türkiye’nin kalkınması açısından iyi kı- lan en geçerli yönlere odaklanılmaktadır. Son finansal krizden önce Türk eko- Bu yönler şunlardır: (i) hayat standartla- nomisi 2002-2006 yılları arasında yıllık rı, formalite ve iyi bir gelir imkânından yararlanan nüfusun payı; (ii) verimlilik, yüzde 7,2 GSYİH büyüme oranı kaydet- sektörler arası yapısal dönüşüm ve sek- mişti. Sermaye stoku ve toplam faktör törlerin içindeki yaratıcı yıkım ve (iii) verimliliği bu büyümeye katkı yapan sosyal bütünleşme ve özellikle kadınla- başlıca unsurlardı ve kişi başına GSYİH rın ve gençlerin işgücü piyasasına katılı- 2006 yılında 7.651 USD’a ulaşmıştı. mının artması. Ancak, küresel krizin etkisiyle ekonomi 2009 yılında yüzde 4,8 oranında daral- Bu raporda Türkiye’nin mevcut ekono- mıştır. 2007-2012 yılları arasında yıllık misinde iyi işlerin durumu ve etkileri büyüme oranı yüzde 3,3 olmuştur. Bu araştırılmaktadır. Raporda, küresel öl- dönemde sermaye birikimi ve artan is- çekli son ekonomik krizden bu yana ya- tihdam büyümenin başlıca kaynakları şanan ekonomik gelişmelere kısaca de- olurken, toplam faktör verimliliği nega- ğinildikten sonra, kadın ve gençler gibi tif yönlüdür. 12 x TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER Türkiye krizden güçlü bir şekilde to- erkekleri hem de kadınları etkilemiştir. parlanmış ve 2010 yılında yüzde 9,2 ve Esas itibariyle bu gruptaki çalışanlar ay- 2011 yılında yüzde 8,8 büyüme kaydet- rıca üniversite mezunudurlar. miştir. Ancak, dünya ekonomisinde to- parlanmanın görece zayıf olması yük- İşgücü anketlerinin daha detaylı analizi, sek enerji fiyatları ve güçlü iç taleple genel istihdamdaki değişikliğin yanı sıra birleşince, cari açığın artmasına katkı kadın istihdamındaki değişimlerin ve yapmıştır. Cari açığın azaltılmasına yö- kayıt dışı istihdamdaki azalmanın esas nelik tedbirlerin büyüme üzerinde etki- itibariyle şu üç faktörle bağlantısının bu- leri olmuştur. 2012 yılında büyüme ora- lunabileceğini göstermektedir: (i) kalifi- nı yüzde 2,2 ve kişi başına düşen GSYİH ye olmayan kadın işgücünün önemli bir 10.527 USD’dır. 2007-2012 yılları arasın- bölümünün tarım sektöründe çalışmaya da tarımın GSYİH’deki payı yüzde 7,9’e başlayarak yeniden kayıt dışı istihdama gerilerken, sanayinin GSYİH’deki payı dâhil edilmeleri; (ii) emek yoğun ko- yüzde 19,3’e yükselmiş ve hizmet sek- nut inşaat sektöründeki geçici büyüme törünün payı da yüzde 72,7’e ulaşmıştır. ve (iii) daha yaşlı kişilerin kayıtlı işgü- Bu dönemde büyümeye esas katkı, özel cü piyasasında uzun sürelerle kalması. tüketimden ve sabit sermaye yatırım Hâlihazırda, özellikle tarım sektörüne harcamalarından gelmiştir. geri dönüşler göz ardı edildiğinde, ka- dınların işgücüne katılımındaki artış kriz Kriz sonrası dönemde hızlı GSYİH ve öncesi eğilimin henüz çok da üzerinde istihdam artışıyla birlikte işgücü piyasa- değildir. sında gerçekleştirilen beceri kazandır- ma ve kayıt altına alma çalışmaları ve Yeni İşler Yaratılması ve Verimlilik yanı sıra büyümede artan istihdam es- nekliği, Türkiye’de istihdamın durumu İyi işler yüksek verimlilik oranları saye- açısından oldukça olumlu bir tablo arz sinde ekonomik büyümeyi teşvik eder. etmektedir. 2007 ve 2012 yılları arasın- Verimliliği yüksek işler bu işlerde çalı- da ortalama yıllık istihdam artışı yüzde şanlara gelir sağlamanın yanı sıra, toplu- 3,3 olup, bu oran 4 milyonun üzerinde mun tamamı için daha yüksek ekonomik yeni iş olanağının yaratıldığının göster- büyüme sağlayacak pozitif bir dışsallığı gesidir. 2012 yılında işsizlik oranı yüzde ifade ettikleri ölçüde de “kalkınma için 9,2’dir ve kriz sonrası dönemde işgücü iyi işler” olarak addedilirler. İşler daha katılım ve istihdam oranları özellikle ka- üretkenleştikçe ve bir toplumda işgücü dınlar arasında artmıştır. daha düşük verimlilikli faaliyetlerden daha yüksek verimlilikli faaliyetlere ge- İş yaratımında yaşanan büyümenin bü- çiş yapacak şekilde yeniden dağıtıldı- yük bir kısmını iyi nitelikteki işler oluştur- ğında, ekonomi üzerindeki etki artmakta muştur. En fazla istihdam artışı hizmet ve işler ilerleme bakımından daha güçlü ve kayıtlı sektörlerde gerçekleşirken, birer itici unsur halini almaktadır. Daha net istihdam artışının çoğunluğu hem az verimli faaliyetlerden daha yüksek TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER xi 13 verimli faaliyetlere doğru geçiş sektör- sektörlere doğru kaydığı görülmektedir. ler arası olduğu kadar sektörlerin kendi 20 veya daha fazla kişi çalıştıran firma- içinde de gerçekleşebilir. Daha az verim- larla ilgili olarak 2005-2010 dönemini li sektörlerden daha yüksek verimli sek- kapsayan Yapısal İşletme Anketleri’ne törlere geçiş olarak tanımlanan yapısal (YİA) ait firma seviyesinde verilerin ana- değişim (tipik olarak tarım sektöründen lizi, Türkiye’nin küçük ölçekli hizmet fir- diğer sektörlere doğru), güçlü bir eko- malarının hâkimiyeti altında olduğunu, nomik büyüme kaynağı olabilir. Ancak, büyük ölçekli firmaların ise en fazla kat- sermaye birikimi aracılığıyla sektör için- kıyı iş yaratmada ve verimlilikte sağla- de verimlilik artışları, teknolojik değişim dıklarını göstermektedir. İşten çıkışların ve işgücünün az verimli çiftlik veya fir- ve işe girişlerin, regresyon analizleri ve malardan yüksek verimli çiftlik veya fir- ayrıştırma çalışmalarıyla incelenme- malarda yeniden istihdam edilmesi de si, Türkiye’de işgücünde hakikaten de onun kadar güçlü olabilir. daha düşük verimli faaliyetlerden daha yüksek verimli tarım dışı faaliyetlere Türkiye’de son zamanlarda gerçekle- doğru bir akışın varlığını ortaya koy- şen yapısal değişim, özelikle tarım sek- maktadır. İşgücündeki bu hareket belli töründen diğer sektörlere doğru geçiş bir dereceye kadar hem imalat hem de büyümeyi arttırıcı nitelikte olmuştur. hizmet sektörlerinin kendi içlerinde ol- 1998-2011 dönemindeki en önemli de- duğu kadar tarım dışı sektörler arasında ğişim tarım sektöründen diğer sektörle- da gerçekleşmektedir. re doğru işgücü akışı olmuştur. Öyle ki, bu sektörün istihdamdaki payı 1998 yı- Her ne kadar tarım sektörü bir bütün lında yüzde 41,5’ten 2011 yılında yüzde olarak Türkiye’deki tüm ekonomik sek- 38,6’lık düşüşle yüzde 25,5’e gerilemiş- törler içinde en düşük işgücü verimlili- tir. 2011 yılında tarım sektöründe işgü- ğine sahipse de, iyi işlerin üretim ve is- cü verimliliği – genel verimlilik oranının tihdam açılarından devam eden önemi üçte birinden biraz fazla bir seviyede dikkate alındığında, bu sektördeki iyi iş- - hâlâ tüm sektörlere kıyasla en düşük lerin tanımlanması önem arz etmektedir. seviyededir. Bu veri dikkate alındığında, Her ne kadar büyümeyi arttırıcı yapısal Türkiye’de tarım sektöründen diğer sek- değişiklikler, işgücünün tarım sektörün- törlere doğru işgücü akışının büyümeyi den diğer sektörlere hareketi yoluyla arttırmış olması şaşırtıcı değildir. Ancak, Türkiye’nin genel üretkenlik oranının 1998 ila 2011 yılları arasında tarım sek- arttırılmasına yardımcı olabilirse de, ta- töründe görülen genel hareketlilikten rım sektörü önümüzdeki yıllarda önem- başka, Türkiye’de tarım dışı sektörler li bir sektör olmayı sürdürecektir. 2012 arasındaki hareketin büyümeye katkısı itibariyle tarım sektörünün GSYİH’e son derece sınırlı olmuştur. katkısı yüzde 9’un üzerinde olup, sektör toplam çalışan sayısının yaklaşık yüzde Genel itibariyle, işgücünün daha az ve- 25’ini istihdam etmektedir. Bu sektörde rimli sektörlerden daha verimli tarım dışı 2007’den bu yana yeniden canlanma 14 xii TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER yaşanmaktadır. Bölgelere özel verilerle hane halkları arasında bölgesel farklı- verimlilik ve iş yaratımı arasında bir bağ lıklar daha fazladır ve zaman içinde art- kurulmaya başlanmıştır. Temel bulguya maktadır. göre, çalışan başına daha yüksek ta- rımsal GSYİH’e sahip bölgeler tarımsal Türkiye’deki hane halkları arasında istihdamdaki paylarını arttırmış ve göç maddi yoksunluk hâlâ yaygın olma- almış izlenimi vermektedir. Bu bulgu, ta- sına karşın, 2006 yılından bu yana bu rımsal işgücünün bir kısmının üretkenlik konuda önemli düzeyde iyileşme sağ- oranı daha yüksek olan bölgelere doğru lanmıştır. Ulusal düzeyde, temel malla- kaydığına işaret etmektedir. ra erişim olanağı bulunmayan kişilerin toplam nüfus içindeki payı 2006 yılında İşler ve Hayat standartları yüzde 29’dan 2010 yılında yüzde 21’e gerilemiştir. Bu iyileşmeler nüfusun Çalışma yaşında en az bir üyesi bulunan genelinde dengeli şekilde sağlanmış- hane halklarının toplam sayısı 2006 ila tır; hem hane halkı türleri hem de tüm 2010 yılları arasında yüzde 10 oranın- bölgeler bakımından maddi yoksunluk da artmış olup, bu hane halklarının pek oranı 2010 yılında 2006’ya kıyasla daha çoğu işgücü piyasası tarafından başarı- düşüktür. Doğu illerinde bulunan kırsal lı bir şekilde emilmiş ve ayrıca çalışan hane halklarında özellikle güçlü bir iler- hane halklarının payı da artmıştır. Çalı- leme kaydedilmiş olup, bu illerde maddi şan hane halkı sayısındaki artış en fazla yoksunluk çeken nüfusun toplam nüfu- işgücü piyasasına bağlı hane halkı sa- sa oranı 2006 yılında yüzde 69’dan 2010 yısının geleneksel olarak düşük olduğu yılında yüzde 45’e gerilemiştir. doğu illerinde gerçekleşmiştir. Çalışan hane halkının toplam işgücü içindeki Küresel finans krizi hayat standartları payı batıdaki illerde daha ölçülü şekilde eğilimleri üzerinde sadece sınırlı etki artarak bölgeler arası farkın daha düşük yapmıştır. Krizin ana aktarım mekaniz- olması sonucunu doğurmuştur. ması işgücü piyasası aracılığıyla ol- muştur. 2009 yılında özellikle kentsel Asgari refah düzeyinin altında refah alanlarda işsizlik oranının daha yüksek düzeyine sahip nüfusun payı az oran- oluşu, daha fazla sayıda hane halkının da artmıştır. Düşük gelir düzeyli hane işgücü piyasasıyla düzenli bir bağının halklarında yaşayan nüfusun payı 2007 bulunmayışına katkı yapmıştır. İşsiz kişi- yılında yüzde 10,2’den 2010 yılında lerin desteklenmesi amacıyla, 2009 yı- yüzde 11,7’e yükselmiştir. Ancak ulusal lında işsizlik yardımları arttırılmış olup, ortalamalar bölgeler ve hane halkı tür- bu artış, kırılgan hane halklarının krizle leri arasındaki büyük farklılıkları mas- daha iyi şekilde başa çıkabilmelerine kelemektedir. Bu pay kentsel alanlar ve yardımcı olmuştur. batıdaki iller başta olmak üzere çalışan hane halkları için daha düşüktür. İşgü- Türkiye’de düşük gelir ve maddi yok- cü piyasasıyla düzenli bağı bulunmayan sunluğun faktörleri benzer olmuştur. TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 15 xiii Yaş, eğitim düzeyi ve deneyim süresi yasasında gözlenen olumlu gelişmeleri hane halkı reisleri için önemli unsur- destekleyecek çeşitli politikaları uygu- lardır. Daha yüksek hayat standartları lamaya koymak için atılım yapmış veya ayrıca farklı istihdam türleriyle de iliş- bu politikalar üzerinde değerlendirme- kilendirilmiştir ancak, bu çoğunlukla ta- lerini sürdürmektedir. Kriz sonrası poli- rım dışındaki işler için geçerlidir. Kentli tika paketinde tüm çalışanlar için sosyal nüfus daha yüksek gelir düzeyine sa- güvenlik primlerinde yüzde 5’lik indirim hiptir ancak, maddi yoksunluktan daha ve genç ve kadın çalışanlar için sosyal fazla etkilenmişlerdir. Bölgeler arasında güvenlik primlerinde ek indirimlerin tüketim mallarının fiyatları bakımından yanı sıra genişletilmiş aktif işgücü ted- farklılıkların bulunması, konut yardım- birlerine yer verilmiştir. Bu raporda yer larına erişimdeki farklılıklar ve kırsal yö- alan kanıtlar gençler için sosyal güven- relerdeki tarımsal hane halkı üretiminin lik primlerinin azaltılmasını içeren kayıtlı bu sonuca katkı yapmış olması muhte- istihdamı arttırmaya yönelik politika pa- meldir. ketini ihtiyatlı şekilde desteklemektedir. İşgücü geliri toplam hane halkı gelirine 10. Kalkınma Planı kadınların ve genç- en fazla katkı yapan gelir türü olmuş- lerin aktifleştirilmesine öncelik vermeyi tur ve işgücü gelirindeki artış dar gelirli sürdürmektedir. 2018 yılına kadar ka- hane halkları arasında daha yüksek ha- dınlarda işgücüne katılım oranının yüz- yat standartlarının oluşmasına katkı yap- de 34,9’a yükseltilmesi amaçlanmakta- mıştır. Daha yüksek asgari ücret ve kriz- dır. Planlı işgücü piyasası politikalarında le alakalı politika müdahaleleri (örneğin, işlerin korunmasından çalışanların ko- insanları işlerinde tutabilmek için saatlik runması yaklaşımına geçilmiş olup, bu ücretlerin düşürülmesi) muhtemelen bu yaklaşım kadınlar ve gençlerin kayıtlı eğilime katkı yapmıştır. Hanehalklarının istihdama daha kolay giriş yapabilmele- mahiyetindeki değişikliklerin de hayat ri lehinde bir yaklaşım olduğu deneysel standartlarına olumlu etkisi olmuştur. olarak kanıtlanmıştır. Bu, kıdem tazmi- Özellikle, çalışanların payı devamlı ola- natı ödemelerinin hesaba dayalı şekilde rak daha yüksek gelir düzeylerine katkı yapılmasını, işsizlik yardımlarının kapsa- yapmıştır. İşgücü dışındaki gelirlerdeki mının genişletilmesini ve geçici iş akit- değişiklikler hayat standartlarını olduk- lerinin yaygınlaştırılmasını içermektedir. ça olumsuz etkilemiş olup, bu olumsuz İş-yaşam dengesini iyileştirmek amacıy- etkiler diğer faktörlerin gelir arttırıcı eği- la, esnek güvence, doğum sonrası eşle- limlerini sıfırlamıştır. rin izin haklarını genişletme seçenekleri ve çocuk bakım hizmetlerine erişimin Politikanın Genel Görünümü arttırılması gibi alternatif modeller uy- gulanacaktır. Türk Hükümeti gençlerin ve kadınların kayıtlı istihdama daha iyi entegre edile- Kadınların işgücüne katılımını arttırmak bilmeleri başta olmak üzere, işgücü pi- amacıyla okul öncesi çağdaki dört ila 16 xiv TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER beş yaşındaki çocukların okula kayıt • Sonuncu, fakat bir o kadar da önemli düzeyinde brüt yüzde 70 hedefi belir- olarak, pek çok kadın sürekli öğren- lenmiştir. Bu hedef umut vadeden bir me ve beceri yükseltme olanakların- tedbirdir zira bu raporda sunulan kanıta dan fayda sağlayacaktır. göre, evde küçük çocuklara ve yaşlı aile bireylerine bakma görevi kadınlar için 10. Kalkınma Planı’nda yer alan diğer çalışma önünde önemli bir engeldir. tedbirler işgücünün daha geniş bir şe- kilde aktifleştirilmesini amaçlamaktadır. • Bu amaçtan hareketle, özellikle şehir Sosyal yardımların iş bulma kurumu merkezlerinde çocuk bakımı hizmet- olan İŞKUR’un aktivasyon programla- lerinin kapsamının genişletilmesine rıyla ilişkilendirilmesi planlanmakta ve çeşitli araçlar vasıtasıyla yardımcı olu- İŞKUR’un genel işe yerleştirme oranının nabilir. Uluslararası alanda test edil- arttırılması amaçlanmaktadır. Özellikle, miş yaklaşımlardan biri de geçmişte yaşam boyu öğrenme programlarıyla belirli düzeyde beceri ve deneyime birlikte aktivasyon politikalarının düşük sahip işsiz kadınların kendi çocuk beceri düzeyine sahip işgücünün istih- dam edilebilirliğini arttırması beklen- bakım işlerini kurmaları için bunla- mektedir. ra eğitim verilmesini içerir. Buna ek olarak, Türk hükümetinin öngördüğü Üretken işlerin sayısının arttırılması he- üzere talep veya arz tarafında sağla- define odaklı olarak, çeşitli politikalarla nacak teşviklerle uygulanabilirlik sağ- işgücünün daha verimli faaliyetlere yön- lanabilir. Çocuk bakımıyla ilgili bir iş lendirilmesi hızlandırılabilir. Bu konuda ayrıca, tipik olarak kendi çocuklarını Türk Hükümeti tarafından hâlihazırda zaten yetiştirmiş olacaklarından, mo- benimsenen veya benimsenmesi düşü- tivasyona sahip 50 yaş üzeri kadınlar nülen hususlar aşağıda sayılmaktadır; için uygulanabilir bir kayıtlı istihdam olanağıdır. • Sosyal güvenlik vergilerinde işveren payının azaltılması yoluyla kadınların • Yaşlılara yönelik bakım hizmetlerinin ve gençlerin istihdamını teşvik eden kapsamının genişletilmesi de aynı bu girişimler potansiyel olarak, kırsal prensiplerle ele alınabilir. Bu bakım kesimden kente göç edenlerin verim- hizmetleri evde bakım şeklinde ola- li faaliyetlere entegrasyonlarını ko- bilir, böylece yaşlılar ailelerinin evin- laylaştırabilir ve gelecekte bu geçişi de kalabilirler. Batı Avrupa’ya kıyasla ve bununla birlikte tarımdaki işgücü Türkiye her ne kadar nüfusundaki azalmasını hızlandırabilir. yaşlanmaya karşı tedbirler alma nok- tasında çok geniş bir fırsat pencere- • 2010 YİA firma anketinde görülen 20 sine sahipse de, yaşlıların evde bakıl- ila 49 arasında işçi çalıştıran firma masına dair görevler pek çok kadını sayısındaki yüksek artışın işaret ettiği kayıtlı iş aramaktan alıkoymaktadır. üzere, kayıtdışılıkla mücadele eylem TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER xv 17 planının uygulanması hâlihazırda inşa edebilir ve dar gelirli hane halkları- meyvelerini vermiş görünmektedir. nın payının azaltılmasına yardımcı olabi- lirler. Türk Hükümeti Türk ekonomisinin • Ulusal İstihdam Strateji Belgesi’nde acil çözüm gerektiren en önemli sorun- (UİSB) değerlendirilen esnek çalış- larını ele alan bir UİS belgesini 2012 yı- ma kapsamının genişletilmesine dair lında kabul etmiştir. Bu UİS belgesinin teşvikler çalışanların [sosyal] güven- temel direklerinden birisi de eğitimsel liklerini tehlikeye atmaksızın işgücü sonuçların arttırılması ve mesleki eğitim hareketliliğini ve sektörler arası geçi- fırsatlarının iyileştirilmesidir. Bu rapor- şi kolaylaştırabilir. da ve ilgili literatürde gösterildiği üzere, eğitim ve çalışanların gelir kazanma po- • Uluslararası standartlara göre olduk- tansiyeli arasında güçlü bir bağ bulun- ça yüksek olan ve verimli işgücünün maktadır. Özellikle, yetişkinlere yönelik başka alanlarda yeniden istihdam mesleki eğitim programları sayesinde edilmesi olasılığının azalmasına se- mevcut çalışanların beceri setlerinin bep olabilecek kıdem tazminatına geliştirilmesi sağlanarak, daha iyi ücret- yönelik olarak gerçekleştirilecek re- li, verimliliği daha yüksek işlere erişim form, 10. Kalkınma Planı’nda öngö- olanağı sağlanmış olacaktır. rülen politikalardan biridir. UİS belgesinin temel direklerinden ikin- • Tarım sektöründe ise, kamusal des- cisi de, gençler, kadınlar gibi ayrıcalıktan tek programının varlığının istihdamın yoksun gruplara istihdam olanaklarının kayıt altına alınmasını ve işgücünün ya da uzun süre işsiz kalan kişilerin teşvik daha verimli bölgelerde yeniden is- edilmesidir. Bu teşvik sayesinde dar ge- tihdam edilmesini destekleyici etkiye lirli hane halklarının payının azaltılması sahip olduğu görülmektedir. muhtemeldir. Bu gruplardan bazılarının düşük gelir elde etme potansiyeli dikka- Bir işin verimliliği ile kayıt altına alınmış te alındığında, nakit transferlerinin kap- olması birbiriyle yakından ilgili iki unsur- samlı şekilde aktifleştirilmesi, tüm hane dur. Hükümet vergi ve sosyal güvenlik halkları bakımından beşeri sermayenin yardım idarelerinde hizmetlerin yerel ve hayat standartlarının yükseltilmesine düzeyde sağlanmasını temin ederek yardımcı olabilir. İşgücü piyasasıyla dü- veya yerelden hizmet sunumunu güç- zenli bağları bulunmayan hane halkları lendirerek kayıtlı istihdamın maliyetini için sosyal transferlerin hayat standart- muhtemelen azaltabilir. larının yükseltilmesinde önemli bir rol oynadıkları kanıtlanmıştır. İyileştirilmiş Politikaları belirleyenler, firmaların büyü- hedef seçimi ve bölgesel farklılıkları da mesine ve daha fazla sayıda ve daha iyi dikkate alan sosyal transferler çalışma iş olanakları yaratmalarına elverişli bir hayatı dışındaki hane halklarının refahı- ortamın geliştirmenin yanı sıra, çalışma- nın daha da arttırılmasına yardımcı ola- larını kriz sonrası kazanımlar üzerine de bilir. 18 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 1 1. Kavramsal Çerçeve 1.1 “İyi İşler” nelerdir? Bir iş ne kadar dolaylı fayda ya da pozitif dışsallık yaratırsa, kalkınma için o kadar 2013 Dünya Kalkınma Raporu: İşler baş- iyidir. Örneğin hane halkı reisinin işi ai- lenin tamamını yoksulluktan kurtarabilir. lıklı raporda istihdamla ilgili düşünme Bir iş tarım sektöründen ayrılarak örne- biçimi için yeni bir çerçeve sunulmuş- ğin şehirlerde imalat sektörü veya kırsal tur (Dünya Bankası 2012). Ekonomistle- yörelerde turizm sektörü gibi tarım dışı rin geleneksel olarak kalkınmanın nasıl alanlarda istihdam edilmeyi sağlayacak yeni işler yaratacağına odaklanmaları- şekilde genişletilebilir. Bir iş daha az ve- na karşın, Dünya Bankası Raporu’nda rimli bir sektörden uzaklaşabilir ve daha işlerin kalkınmaya hangi katkıları yapa- verimli bir işe doğru genişleme sağlaya- bilecekleri sorusunu gündeme getiren bilir. Bir iş o işte çalışan kişiye ve ayrıca yeni bir perspektif sunulmaktadır. İşle- onun hane halkına sosyal güvence sağ- rin doğrudan ve dolaylı olarak çok yön- layabilir. Son olarak, bir kadının çalıştı- lü faydalarının bulunabileceği buradaki ğı bir iş ortalamada bir erkeğin çalıştığı temel argümandır. işe kıyasla çocuğun sağlığı ve eğitimine daha fazla harcama yapılmasının yolu- nu açabilir. Bir iş burada çalışanlar için belirgin fay- dalar sağlar ancak, bir işte çalışan kişiy- İşlerin faydaları üç geniş kategoride kav- le etkileşimde olan örneğin çalışmayan ramsallaştırılabilir (bkz. şekil 1.1). İşler: hane halkı bireyleri gibi kişiler için de (i) gelir ve geçim kaynağı sağlayabilir ve faydalar sağlar. Bir iş ayrıca çalışanın ya- bu sayede asgari hayat standardını te- kın çevresinin ötesinde toplumun daha minat altına alır; (ii) verimliliği arttırabilir geniş bir kesimi için de dolaylı faydalar ve (iii) topluma katılımı güçlendirebilir. sağlar. Bu dolaylı faydalar hane halkının refah ve sosyal mobilite gibi ekonomik Türkiye bağlamında bu kategorilerin olacağı gibi, sosyal barış ve sivil katılım her birinde sağlanan önemli sonuçlar şunları içermektedir: (i) hayat standart- gibi sosyal olabilir. Bunlar bir işin dolay- ları açısından, kayıt dışılığın azalması ve lı faydaları, daha geniş ağlara ve top- iyi bir gelir düzeyine sahip nüfusun ora- luma “açılan etkileridir.” Her ne kadar nının artması; (ii) verimlilik açısından, doğrudan faydalar genellikle kolaylıkla sektörler arasında ve sektörlerin kendi ölçülebilmekteyse de, dolaylı faydalar içlerinde yapısal dönüşüm ve (iii) sos- bu kadar kolay ölçülememektedir. Bu yal kaynaşma açısından, kadınların ve faydalar ekonomistlerin tabiriyle “pozitif gençlerin işgücü piyasasına katılım se- dışsallıklardır”. viyesinin yükselmesi. 2 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER ŞEKİL 1.1 İşlerin sağladığı faydaların kavramsal çerçevesi Kaynak: 2012 Dünya Bankası Raporu’ndaki çerçevenin uyarlanması. Dünyada pek çok kişi esas gelirini bir iş meler (fiziksel göç ve kentleşme dâhil) aracılığıyla sağlamaktadır. Gelir tüketimi tarım sektöründen sanayi ve hizmet mümkün kılar; daha fazla gelir ve tü- sektörlerine hareketlilikle sağlanabil- ketim ise bir kişinin daha yüksek hayat mektedir. Bu iyileşmeler ayrıca, daha standardından yararlanmasını sağlar. verimli şirketlerin daha az verimli şirket- lere kıyasla daha fazla sayıda kişiyi istih- Daha verimli olan işler ekonomik bü- dam etmeleri halinde, sektörlerin kendi yüme sağlar; iş değişimi de (daha az içlerinde de sağlanabilir. verimli işlerin daha verimli işler lehine ortadan kalkması) ekonomik büyüme Son olarak, işler topluma katılımı art- sağlar. İş değişimi, farklı sektörler ara- tırır. Bir iş sahibi olmak pek çok top- sında verimlilik oranı dağılımın sanayi- lumda saygınlık yaratıcı bir durumdur leşmiş ülkelere göre daha dağınık oldu- öyle ki, insanlar bir mesleki titre sahip ğu kalkınmakta olan ülkeler için özellikle olduklarında kendilerini yetkili ve hak- önemlidir. Bu yolla, verimlilikteki iyileş- lı hissederler. Kayıtlı işler başta olmak TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 3 üzere işlerin bölgeler, sosyal sınıflar ve 1.2 İyi İşler Nereden Gelir? toplumsal cinsiyetler arasındaki dağılı- mı aynı boyutlardaki ekonomik ve sivil İyi işler çeşitli ekonomik süreçlerin sis- eşitlikle doğrudan bağlantılıdır. Kadın ve tematik etkileşiminden doğarlar. Bu or- gençlerin işgücü piyasasına entegras- taya çıkış için tek bir sonuçsal zincirin yonu bunların toplumun daha geniş bir tanımlanması zordur ve iyi bir işi yara- kesimine katılımına yardımcıdır. Çalışan tan çeşitli faktörler mevcuttur ve iyi bir kadınların hane halkı bütçesinin tahsisi işin kendisi de diğer süreçler için itici üzerinde daha fazla etkisi bulunurken, güç olabilir. Aşağıda yer alan siberne- çalışan gençler kendilerine daha güven- tik1 grafikle genel bir bakış sağlanması li ve daha ileri görüşlüdür. amaçlanmaktadır. ŞEKİL 1.2 İyi işlerin dinamiği Mobilite İnovasyon Piyasanın işlemediği Yakınlık yerde kamu hizmeti Tıkanıklık İşe Başlama Kentleşme Verimli & Ticaret Kayıtlı işler Tarım Kayıtlılığın bedeli Mevcut firmaların büyümesi Politika Ticaret Engelleri kaldıraçları Yatırım Ortamı Kaynak: Yazarların çıkarsamaları 1- Sibernetik, düzenleyici sistemleri, bunların yapılarını, kısıtlarını ve olanaklarını incelemek için yararlanılan disiplinler arası bir yaklaşımdır. Sibernetik sosyal sistemler dâhil sistemlerin incelenmesiyle ilgilidir. Analiz edilen bir sistem ilk olarak “çevrimsel nedensel” ilişki olarak adlandırılan kapalı bir sinyal döngüsü içerisindeyse, yani sistem tarafından gerçekleştirilen bir aksiyon sistemin içinde bulunduğu ortamda bir değişliğe sebep oluyorsa ve bu değişiklik sistemde, bir sistem değişikliğini tetikleyecek şekilde yansıma buluyorsa (geri bildirim), sibernetik uygulanmaktadır (Wikipedia). 4 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER Bu dinamiklerin merkezinde inovasyon- nı sağlayabilir. Kendileri de ticarete açık la başlayan bir çevrimsel döngü (kalın komşu ülkeler arasında bulunan, sınır- oklarla gösterilmektedir) mevcuttur. ları ticarete açık bir ülke daha fazla uz- Daha fazla inovasyon yeni işletmelerin manlaşmaya giden yola adım atacak ve temelini oluşturur, bu ise verimli ve ka- karşılaştırmalı üstünlüğü bulunan sek- yıt altına alınmış yeni işler yaratabilir. Bir törlerinde daha fazla üretecektir. İşler şehirde verimli işlerin mevcut olması o dezavantajlı sektörlerden karşılaştırmalı şehri bir “kentsel cazibe” ve göç mer- üstünlüğe sahip sektörlere doğru ge- kezi haline getirir (kentselleşme). Bir şe- çiş yapacaktır. Bu sonuncu sektördeki hir haddinden fazla genişler ve sıkışıklık firmalar genişleyecektir. Aynı zaman- baş gösterirse, bu durum inovasyonu da, dezavantajlı sektörlerdeki firmaların engelleyebilir. Hâlâ genişlemekte olan ömrü sona erecektir. Firmalarda görülen orta büyüklükteki bir şehir mesafeler sancılı ancak genellikle daha yüksek or- arası yakınlığı ve kümeleşme düzeyini talama verimlilikle sonuçlanan bu dön- arttırır. Bu sayede, üreticiler kullanıcılar- güye “yaratıcı yıkım” adı verilir. la, farklı üreticiler ise değer zinciri bo- yunca birbirleriyle konuşabileceklerdir. Genişleyen sektörler artık küresel öl- Bu, inovasyona yardımcıdır. çekte satışlar gerçekleştirecek ve bu sektörlerde çalışan insanlar bu sayede Bir örnek seçilecek olursa, daha iyi eko- küresel müşterilerle etkileşime geçe- nomik fırsat arayışında olanların kırsal ceklerdir. Bu etkileşim daha iyi üretim kesimden kente göç etmeleri daha iyi süreçleri gibi yeni bilgilerin bulunması- işler yaratabilir. Kırdan kente göçle bir- nı ve alınmasını sağlayacaktır. Karşılaş- likte tipik olarak işler de değiştirilmekte, tırmalı üstünlüğe sahip ve ticarete daha tarım sektöründen hafif imalat sektörü- ne geçiş yapılmaktadır. Kentteki sektör- açık olan bu büyüyen sektörlerdeki yeni lerin verimliliğiyle orantılı olarak, şehir- işler, bu sektörlerde çalışılmak üzere ge- deki yeni işler de tarım sektöründe terk ride bırakılan işlerden daha iyidir. Tür- edilen işlerden daha iyidir. Ancak, tarım kiye örneğinde ise, bunun anlamı, bazı sektöründe terk edilen işler yerine şe- sektörlerin ve kayıtlı firmaların genişle- hirlerde daha rizikolu işler edinilirse ya mesi ve ortalamada tarım sektöründen da hiçbir işe girilmezse, bu geçişin san- uzaklaşılmasıdır. cısız olmaması muhtemeldir. 1.3 Politika Kaldıraçları İşgücü piyasasının dışındaki pek çok faktör iş dinamiklerini etkiler. Örneğin, Hükümet bir dizi politika kaldıracı ara- ticaret de mesafeler arası yakınlığı ve cılığıyla bu dinamikler etki edebilir. Bu üreticiler ile müşteriler arasındaki değiş politika kaldıraçları için aşağıda bazı ör- tokuşu arttırır ve iyi işlerin yaratılması- nekler sunmaktayız. TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 5 1.3.1 Mobilite za etmek veya uluslararası düzeyde re- kabet edemeyecek ve ticaretten siline- Kentsel kümeleşmenin önemli yan et- cek olan sektörleri muhafaza etmek için kilerinden biri olan mesafe yakınlığının uygulanmaktadır. Bu desteklerin etkisi sağladığı avantajlar kendilerini en iyi, bir ithalat tarifesiyle aynı olup, rekabetçi insanlar ve firmalar mobillerse ve en olmayan sektörleri ayakta tutarak işlerin verimli olabilecekleri yere doğru fiziksel daha iyi işlere dönüştürülmesini engel- olarak taşınabiliyorlarsa ifade edebilir- ler. ler. Mobilite çeşitli politika kaldıraçla- rını kapsayan bir kavramdır. İnsanların 1.3.3 Yatırım iklimi coğrafi mobilitesi modern ulaşım ağını gerektirir; firmaların coğrafi mobilite- Şirketler ruhsat maliyetleri veya örneğin si ise çevresel ve ekonomik endişeler zorlu planlama izinleri şeklindeki aşırı arasında denge kuran, şeffaf bir arazi giriş engelleri bulunmaksızın serbest- planlama sistemini gerektirir. İnsanların çe bir pazara giriş yapabildiklerinde ve ve firmaların ekonomik yakınlığı bilgi ve kredi olanaklarına eşit derecede erişme iletişim otoyollarını gerektirir. imkânına sahip olarak ve iltimas veya garantili tekeller yerine gerçek müşteri 1.3.2 Ticaret engelleri taleplerine dayalı şekilde rekabet ede- rek büyümekte özgür olduklarında, bü- Tarifeler ve ürün sübvansiyonları gibi yüme ve yatırım genellikle işlerin en iyi ticaret engelleri ticaret akışını kısıtla- oldukları, yani en verimli oldukları yer- yabilmektedir. Tarifeler ve kotalar gibi de bulunacaktır. ticaretin önündeki gereksiz engellerin kaldırılması milli ekonominin küresel Şirketlerin, kamu sektörünün risk ve ekonomiyle entegrasyonuna ve böyle- getiriler bakımından daha elverişli bir likle karşılaştırmalı üstünlüğe sahip sek- kombinasyon sağlaması olmaksızın törlerde uzmanlaşma yoluyla verimlilik (örneğin daha yüksek ücretler ve işten artışlarının sağlanmasına yardımcı ola- çıkartılmama garantisi) işgücü için bir- caktır. Bu, küresel ekonomiyle ve küre- birleriyle eşit şartlarla rekabet edebil- sel bilgi sınırıyla irtibatlı işlerin yaratıl- meleri de önemlidir. İşe almayı ve işten masına da yardımcı olacaktır. çıkartmayı düzenleyen yasal hükümler işgücü devir oranını etkileyebilir; bu Uluslararası alanda karşılaştırmalı ola- hükümler çok bağlayıcı olursa, insanla- rak dezavantajlı konumda bulunan sek- rın kolayca daha verimli işlere geçişini törlere sağlanan destekler bu duruma engelleyebilir. Yasal ücret ve ücret dışı örnektir. Örneğin fiyat garantisi şeklinde maliyetlerle ilgili düzenlemeler kayıtlı sağlanan destekler genellikle belirli zirai istihdam açısından engel yaratabilir. Bu ürünlerin yurtiçindeki üretimini muhafa- ise, verimlilikleri asgari ücret ile ücret 6 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER dışı maliyetler paketinden fazlasını kar- iş olanaklarının yaratılması kamu fonla- şılamaya yeterli olmayan insanları kap- rının tahsisi bakımından meşru bir mo- sam dışında bırakır. tivasyondur. Pazarın temininde yetersiz kaldığı hizmetlere örnek olarak çocuk 1.3.4 Kayıtlı istihdamın maliyeti ve yaşlı bakım hizmetleri gösterilebilir. Örneğin, bakımın kalitesine ilişkin asi- Bazı işlerde zorunlu sosyal sigorta metrik bilgilendirme bu hizmetlerin ye- primlerinin veya zorunlu asgari ücre- tersiz şekilde sağlanmasına yol açabilir. tin seviyesinin düşürülmesi bu işlerin Örneğin, kalitesi yüksek ve düşük bakım kayıt altına alınması için çekilecek zah- merkezlerini birbirinden ayırmak çoğu mete değebilir. Ayrıca, bir işin kayıt zaman güçtür ve ebeveynler yüksek ka- altına alınması ya da sosyal sigortaya litede hizmet sağlayan kuruluşlara daha kayıt yaptırmak için gerekli sürecin ko- yüksek ücret ödemeyi istemeyebilir- laylaştırılması da istihdamın kayıt altına ler. Bu durumda, ebeveynlerin yüksek alınmasını tetikleyebilir. Örneğin, farklı kaliteli çocuk bakım hizmetlerini talep sosyal sigorta yardımlarıyla ilgili idari etmelerine rağmen, kalitesi yüksek hiz- işlemlerin tek bir merkezde toplanması met merkezleri pazardan ayrılacak ve çalışanlar üzerindeki bu yükü hafiflete- sağlanan ortalama hizmet kalitesi dü- bilir. Son olarak, ulaşılması güç yöreler- şecektir. Ayrıca, çocuk bakım hizmetleri de faaliyet gösteren kayıt dışı KOBİ’ler geniş bir “dışsallık” barındırır. Bir başka veya işverenler gibi kırılgan ve daha az deyişle, bu hizmetler, çocukların uslu bilgi sahibi gruplara erişilmesi de daha davranması ve ileride iyi birer vatandaş fazla sayıda kayıt dışı işin iyi işlere dö- olmaları gibi bu hizmetlerden yarar- nüştürülmesine yardımcı olabilir. lanmayanlar için pozitif ikincil etkilere sahiptirler. Hizmet sağlayıcıları söz ko- Tüm yasal düzenlemeler açısından düz- nusu pozitif ikincil etkileri ücretlendire- gün icra çok önemlidir. Düzenlemelerin meseler de bunları sağlamanın maliye- basit, şeffaf ve takdir yetkisine yer bırak- tini üstlenirler. Hükümet talep tarafında mayacak şekilde düzenlenmiş olması uygulanacak kuponlar veya şartlı nakit işleri daha kolay hale getirir. Kuralların yardımları aracılığıyla, çocuk bakım ve takdire bağlı şekilde uygulanması den- yaşlı bakım hizmetlerinin kapsamının gesiz bir oyun alanı yaratacak ve iyi işle- pazar dostu bir tarzda genişletilmesi- rin sayısının artışını engelleyecektir. ni destekleyebilir. Kamunun sağladığı talep tarafı destekleri hizmetlerden ya- 1.3.5 Pazarın yetersiz kaldığı rarlan kesimde işlerliğe sahip bir talep durumlarda kamu hizmetleri yaratırsa, özel hizmet sağlayıcıları bu hizmetleri yeterli kalitede ve miktarda Pazarın yetersiz kaldığı yerlerde hiz- sağlayabilir ve serbest çalışan kişiler, metlerin kapsamının genişletilmesi ve girişimciler veya çalışanlar için daha TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 7 geniş uygulamalarda yeni iş olanakları olan, istihdamın kayıt altına alınmasının yaratabilir. Bu hizmetlerin kapsamının maliyetlerine değinen politikaları ve pa- genişletilmesi ayrıca, doğal güzellikler- zarın yetersiz kaldığı kamu hizmetlerini ce zengin ancak istihdam olanakları ya- kapsamaktadır. Diğer politika kaldıraçla- ratma konusunda yetersiz özel sektöre rı ileriki raporlarda tartışılacaktır. sahip bölgelerin kalkınması için de iyi bir politika aracı olabilir. Bu odak noktalarıyla tutarlı olarak, Bö- lüm 2’de büyüme, istihdam ve sosyal Bu raporda iyi işlerin dinamikleri ve bun- kaynaşma kavramları incelenirken, Bö- ları destekleyici bazı politika kaldıraçları lüm 3’te özellikle sektörel geçiş bağla- incelenmektedir. Her ne kadar belirtilen mında istihdam ve verimlilik kavramları, beş kaldıracın tamamını ele almakla bir- Bölüm 4’te ise gelir dağılımıyla birlikte likte, bu rapor sadece verimli ve kayıtlı istihdamın dinamikleri ve hayat stan- istihdamı doğrudan etkileyen iki kaldıraç dartları ele alınmaktadır. Bölüm 1 Referanslar Dünya Bankası. 2012. World Development Report 2013: Jobs. Washington, DC: World Bank. 8 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 9 2. Büyüme, İstihdam ve Sosyal Kaynaşma: Türkiye’de Kriz Sonrası Erkekler, Kadınlar ve Gençler için İstihdam Yaratma Özet: İşgücü piyasasında beceri kazanı- sasına katılımındaki iyileşme henüz kriz mı ve kayıt dışılığın azaltılması ve büyü- öncesi eğilimin anlamlı derecede üze - medeki istihdam esnekliğiyle2 birlikte rinde değildir. kriz sonrası dönemde GSYİH ve istih- damdaki hızlı artış, Türkiye’de istihdam 2.1 Giriş durumu bakımından oldukça olumlu bir resim arz etmektedir. Ancak, işgücü 2008 krizi döneminde Türkiye’de hem anketlerinin daha detaylı analizi işgücü istihdamda hem de işgücü katılımında piyasasındaki bu değişikliklerin kalıcı ölçülebilir artış gerçekleşmiştir. Çalış- etkiye sahip olacaklarını varsaymak için ma yaşındaki nüfus (ÇYN) için istihdam henüz ortada bir sebep bulunmadığına oranı 2005 yılında yüzde 44,9’dan 2011 işaret etmektedir. Mevcut deliller esas yılında yüzde 48,6’a yükselirken, iş- alındığında, gözlemlenen bu değişik- gücü katılım oranı aynı dönemde yüz- liklerin çoğunluğu şu sebeplere bağla- de 50,4’ten yüzde 53,5’e yükselmiştir. nabilir: (i) kayıt dışı sektördeki kalifiye Türkiye’de bu dönemde nüfusun gene- olmayan kadın işgücünün önemli bir linde daha fazla kişi çalışmayı isterken, kısmının tarım sektörü tarafından ye - yaratılan yeni iş olanaklarının sayısı hızlı niden emilmesi; (ii) konut sektöründe - bir şekilde artmıştır. İstihdamın ÇYN’e ki geçici büyüme ve (iii) gençlerin ya- oranı (bir diğer deyişle, istihdam oranı) şamlarının/kariyerlerinin başında kayıtlı erkekler için yüzde 67,4’ten yüzde 69,4’e işlere yerleştirilmeleri yerine, görece yükselirken, kadınlarda yüzde 22,8’den daha yaşlı kişilerin uzun süreyle kayıtlı yüzde 28,1’e yükselmiştir. işgücünde kalmaları. Kadın işgücünün – özellikle tarım sektörüne dönüşler dik- Türkiye’de geleneksel olarak düşük iş- kate alınmayacak olursa - işgücü piya- gücü katılım düzeylerine sahip olan ka- 2- İstihdamdaki büyümenin GSYİH’deki büyümeye oranı şeklinde tanımlanır. 10 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER dınlar açısından özellikle istihdam ve istihdam oranları yüzde 64,9 ile dip se- işgücüne katılım oranlarında artış ya- viyeyi görmüştür (erkeklerin istihdam şanmıştır. Kadınların işgücüne katılım oranı 2005 yılında yüzde 67,4’tür). Er- oranları 2005 yılında yüzde 25,8’den keklerde istihdam oranı kriz sonrasında 2011 yılında yüzde 31,3’e yükselmiştir. ise yüzde 69,4’de yükselmiştir. Kadınlar- Öte yandan erkeklerin işgücüne katılım oranları 2005 ila 2011 yılları arasında da işgücüne katılım ve istihdam oranları yüzde 75,5 ila yüzde 75,9 olarak istikrar- kısmen ek çalışan etkisinin sonucu ola- lı bir seyir izlerken, kriz yılı olan 2009’da rak krize rağmen artmıştır.3 ŞEKİL 2.1 Cinsiyete göre işgücüne katılım (faaliyet), istihdam ve kayıtlı istihdam oranları, 2005-2011 (%) 80 % Aktif erkekler % 70 % 60 % İstihdam edilmiş erkekler % 50 % Kayıtlı istihdam edilen erkekler % 40 % Aktif kadınlar % 30 % İstihdam edilmiş kadınlar % 20 % Kayıtlı istihdam edilen kadınlar % 10 % 0% 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 Kaynak: TÜİK İA ve yazarların hesaplamaları. 3- Kriz sırasında kadınların işgücüne katılım oranı ve ek çalışan etkisi hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Madde 2.4. TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 11 İşlerin niteliği kayıtlılık ve beceri içeriği (2005-2008 büyüme dönemlerinde bakımından da iyileşmiştir. Erkekler- 0,28’den 2009-2011 arasında 0,73’e ve de ve kadınlarda işgücüne katılım ve 2010-2012 arasında 0,96’ya). Bu, sağ- istihdam oranlarının artışı Türkiye’de lanan aynı orandaki büyümeyle daha işgücü piyasasında kayıt dışılığın azaltıl- fazla sayıda kişinin istihdam edildiğini masıyla el ele gitmiştir. Genel itibariyle, ifade etmektedir. 2005 ila 2011 yılları arasında yaratılan net istihdamın yüzde 86,9’u kayıtlı is- Dolayısıyla Türkiye’de kriz sonrası dö- tihdam (yani çalışanın sosyal güvenlik nemde işgücü piyasasında beceri düze- kapsamında olması) şeklinde gerçekle- yi ve kayıtlı istihdam artarken bununla şirken kayıt dışı istihdamın oranı yüzde eş zamanlı olarak istihdamın büyüme 13,1’dir. Zaman içinde hem tarım dışı esnekliği daha yüksek olmuştur. Bu bö- hem de tarım sektörlerinde istihdama lümde işgücüne katılım, istihdam ve “beceri kazandırılmıştır”: 2005 ila 2011 kayıtlılık düzeyindeki değişiklikleri sağ- yılları arasında yaratılan işlerin yaklaşık layan itici güçlerin yanı sıra bu değişik- yüzde 40’ı (ve tarım dışı sektördeki tüm liklerin özellikle kadın/erkek ve genç/ işlerin yarıya yakını) üniversite mezun- yetişkin kişiler karşılaştırmalı olarak, ları arasından alınmıştır. nüfusun farklı grupları geneline dağılımı anlaşılmaya çalışmaktadır. Bu üç temel Kriz sonrası dönemde yaratılan işlerin ço- soru bundan sonraki üç madde başlığı ğunluğu özel sektörde gerçekleşmiştir.4 altında incelenmektedir. Madde 2.2’de 2009-2011 yılları arasında yaratılan tüm sektörlere göre istihdam değişiklikleri yeni işler bakımından kamu sektörünün ve farklı sektörlerde istihdamın büyü- payı yüzde 10,4 ve kayıtlı işler bakımın- me esnekliğini arttırıcı unsurlar incelen- dan ise yüzde 13,2’dir. Kadınlar için mektedir. Madde 2.3’te 2005 ila 2011 kamuya ait işyerlerinde yaratılan yeni istihdam olanaklarının sayısı daha yük- yılları arasında istihdam artışından en sek olmuştur: bu dönemde kadınlar için fazla kimlerin yararlandığını belirlemek yaratılan yeni kayıtlı iş olanaklarından maksadıyla, kriz sonrası dönemde ça- beşte biri kamu sektöründedir. lışan türlerine göre net istihdam artışı analiz edilmektedir. Son olarak, Madde Kriz sonrası dönem iş zengini bir dö- 2.4 Türkiye’de kadınların işgücüne katı- nemdir. Krizden sonraki dönemde is- lımını incelemekte ve muhtemel yapısal tihdamın büyüme esnekliği artmıştır kırılmayı ölçmeye çalışmaktadır.5 4- İşgücü Anketlerinde (İA) bilgiler özel veya kamu sektörüyle eşleştirilmeye ancak 2009 yılından itibaren başlanmıştır. Dolayısıyla, kamu/özel sektörlerde istihdam değişiklikleri ancak 2009 ve takip eden yıllar için analiz edilmektedir. 5- Kullanılan veri kaynakları Ek 2.1’de açıklanmaktadır. 12 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 2.2 Türkiye’de Kriz Sonrası istihdam büyüme hızı bu sektörde istih- dam stokuna benzer seviyededir (ima- Dönemde İstihdamın Büyüme lat sektöründe istihdam stoku yüzde 20 Esnekliğini Arttırıcı Unsurlar düzeyindeyken, bu sektöre akış hızı yüz- de 19,6 olmuştur). Türkiye’nin kriz sonrası dönemde kay- dettiği büyüme iş açısından zengin bir Tipik olarak, tarım ve inşaat sektörleri büyümedir. Reel GSYİH artışı 2010 yı- bir ekonomide emek yoğunluğu en faz- lında yüzde 9,1, 2011 yılında ise yüzde la olan sektörlerdir ve bu sektörlerde 8,7’dir. İstihdam artışının arkasında ya- gerçekleşen önemli istihdam artışları tan sebeplerden biri de bu hızlı ekono- da ekonominin geneli bakımından daha mik büyümedir. Ancak, 2005 ila 2011 yüksek istihdam büyüme esnekliği sağ- yılları arasında istihdamın büyüme es- lamaktadır. Sektörlere göre işgücü ve nekliği oranında yaşanan üç katı artış, sermaye maliyetlerinin dağılımını gös- büyümenin kriz sonrası dönemde göre- teren ayrıntılı verilere sahip olmadığı- ce daha fazla iş olanağı yarattığına işa- mızdan – ki bu veriler sektörel “işgücü ret etmektedir.6 İstihdamın büyüme es- nekliğini arttırıcı iki faktör mevcuttur: (i) yoğunluğunun” kesin seviyelerini gös- emek yoğun sektörlerde istihdamdaki terecektir – her bir sektörde çalışan ba- orantısız artış (bileşim etkisi) ve (ii) sek- şına verimlilik düzeyi bu veriler yerine törlerin kendi içinde istihdam esnekliği- kullanılmıştır. Sektörlere göre verimlilik nin artışı. Bu faktörler aşağıdaki alt mad- düzeyi Tablo 2.1’de gösterilmektedir de başlıkları altında tartışılmaktadır. (GSYİH/istihdam). Örneğin, tarımda verimlilik seviyesi 2009’da ekonominin 2.2.1 Emek yoğun sektörlerde genel ortalaması olan 4,54’e kıyasla istihdamdaki artış (bileşim etkisi) 1,86 ve inşaat sektöründe 4,06’dır.7 Bu sektörlerde çalışan başına düşük GSYİH 2009 yılında çalışanların yüzde 51’i hiz- miktarı bu sektörlerin emek yoğunlu- met sektöründe istihdam edilmiştir ve ğuna işaret etmektedir. Dolayısıyla, is- 2009-2011 döneminde yaratılan tüm iş- tihdamın büyüme esnekliğinin artışının lerin üçte birinden biraz fazlasını tek ba- muhtemel sebeplerinden biri, emek şına bu sektör yaratmıştır. 2009 yılında yoğun inşaat ve tarım sektörlerinde kriz işgücünün yüzde 23’ünü oluşturan tarım öncesi seviyelere kıyasla orantısız bir is- sektörü aynı dönem içinde istihdamdaki tihdam artışının gerçekleşmiş olmasıdır. artışın yüzde 30’unu sağlarken, 2009 yı- 2005, 2009 ve 2011 yıllarına ait sektör- lında istihdamın yüzde 6’sını oluşturan lere göre istihdam stoku ve akışı Şekil inşaat sektörü istihdam artışının yüzde 2.2’de gösterilmektedir (istihdam akış 16’sını karşılamıştır. Öte yandan topar- bilgisi 2005-2011 ve 2009-2011 dönem- lanma döneminde imalat sektöründe leri için ayrı ayrı sunulmaktadır). 6- Esneklik rakamları ve metodoloji için Bkz. Tablo 2.2 ve dipnot 14. 7- Verimlilik 2009 yılı için istihdam ve1998 bazlı TL cinsinden GSYİH verileri kullanılarak hesaplanmıştır. TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 13 TABLO 2.1 Sektörlere göre verimlilik (sektörel GSYİH/istihdam) Not: Birimler 1998 sektörel GSYİH rakamları (katma değerli) esas alınarak, 1.000 TL cinsinden gösterilmektedir. Kaynak: Yazarların hesaplamaları; TÜİK’ten edinilen GSYİH rakamları8; TÜİK İA’daki istihdam seviyeleri. ŞEKİL 2.2 Sektörlere göre istihdam stoku ve akışı (2005, 2009 ve 2011) Kaynak: Yazarların TÜİK İA’ni esas alarak gerçekleştirdikleri hesaplar. 8- Sabit fiyatlarla GSYİH, 1998 yılı baz yıl alınmıştır. Kaynak: http://www.TÜİK .gov.tr/VeriBilgi.do?alt_id=55 14 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER Tarım sektöründeki istihdam artışının sonrasında düzenlenen inşaat ruhsatla- arkasında, küresel gıda fiyatlarında- rının sayısında mütevazı bir artış yaşan- ki yükselme ve tarımsal kazançlardaki mışken (toplam inşaat ruhsatlarının sa- artış yatmaktadır. Tarım sektöründeki yısında 0,4 artış olmuştur), bu ruhsatlar istihdam artışı küresel gıda fiyatlarında- kapsamında izin verilen “toplam inşaat ki yükselişe paralel olarak gerçekleşen alanı” miktarı kayda değer şekilde art- tarımsal işgücü piyasasındaki daha yük- mıştır (kriz sonrası dönemde kriz öncesi sek kazançlarla açıklanabilir (2005 ila döneme göre yüzde 25,2’lik artış11). Kriz 2011 yılları arasında saatlik reel kazanç- sonrası dönemde verilen yeni ruhsatla- ta yüzde 21 artış yaşanmıştır9). Aynı rın toplam alanı içinde konut inşaatları dönemde FAO gıda fiyat endeksi yüzde yüzde 98 paya sahipken bu inşaatların 94 oranında artarken, FAO hububat fiyat yüzde 85,5’i özel kaynaklar kullanılarak endeksi yüzde 63 oranında artmıştır10 finanse edilmiştir. Yeni ruhsat verilen (Türkiye’de tarım sektöründeki verimli- lik ve istihdam dinamikleri Bölüm 3’te inşaatların finansmanında devletin payı daha ayrıntılı bir şekilde çözümlenmek- resmi istatistiklere göre (toplam inşaat tedir). alanına itibariyle) sadece yüzde 14,5’tir. Ancak, anekdota dayalı deliller, devletin Türkiye’de konut inşaat sektöründe bu sektöre kamu arazisi veya teşvik- yaşanan patlama inşaat sektöründe is- li araziler ve teşvikli krediler sağlamak tihdamı arttırmıştır. İnşaat sektöründe yoluyla kriz sonrası yıllar içinde inşaat büyümenin fitilini esas itibarıyla konut sektörünün desteklenmesinde önemli inşaatlarındaki patlama ateşlemiştir: kriz bir rol oynadığına işaret etmektedir.12 9- Kaynak: TÜİK İA. 10- Kaynak: FAO gıda fiyatları endeksi: http://www.fao.org/worldfoodsituation/wfs-home/foodpricesindex/en/ 11- Tüm inşaat ruhsatlarına ait istatistiklerin kaynağı: Merkez Bankası Veritabanı, TÜİK’ten elde edilen veriler. http://evds.tcmb.gov.tr/cgi-bin/famecgi?cgi=$ozetweb&DIL=TR&ARAVERIGRUP=bie_inyprh1.db Hesaplamada, kriz sonrası dönem 2010-2012 olarak ve kriz öncesi dönem de 2005-2007 olarak alınmıştır. 12- Bu sektör için kamu desteğinin resmi istatistiklerle belgelenmesi maalesef zordur. TOKİ ile ilgili bütçe verileri veya kamu bankaları tarafından inşaat sektörüne sağlanan kredilerle ilgili veriler burada sunulan gözlemlerin nirengi noktasının bulunmasına yardımcı olacaktır. TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 15 2.2.2 Sektörler içinde artan Benzer şekilde, inşaat sektöründe, istih- istihdam esnekliği dam esnekliği 2005-2007 döneminde ortalama 0,47 seviyesinden kriz sonrası Her bir sektör içinde istihdam esnekliği 2009-2011 döneminde ortalama 1,16’a artışı istihdamın büyüme esnekliğindeki yükselmiştir.13 Her ne kadar kriz önce- artışın ikinci sebebidir. Örneğin, tarım si ve sonrası dönemler arasında hizmet sektöründe, istihdam esnekliği kriz ön- sektöründe önemli bir değişiklik görül- cesi 2005-2007 döneminde ortalama mese de kriz sonrası dönemde imalat 1,7 seviyesinden 2009-2011 döneminde sektöründe de istihdamın büyüme es- ortalama 2,45’e yükselmiştir (Tablo 2.2). nekliği artmıştır.14 TABLO 2.2 Sektörlere göre istihdam esnekliği Kaynak: Yazarların hesaplamaları; TÜİK’ten edinilen GSYİH rakamları; TÜİK İA’daki istihdam seviyeleri. 13- Ortalama esneklik oranları yıllar boyunca basit ortalama şeklinde hesaplanmıştır. 14- Sektörlere göre istihdam esneklik oranlarını hesaplamak için şu formül kullanılmıştır: e=(∆o c)/(∆o c) Bu formülde L toplam istihdam düzeyini ve Y GSYİH’I temsil etmektedir. Bu nedenle istihdam büyüme hızı GSYİH büyüme hızına bölünmüştür. Bu esneklik oranı GSYİH’deki her bir yüzdelik değişim için istihdamda meydana gelen yüzde değişim şeklinde ifade edilebilir. GSYİH seviyeleri TÜİK’in resmi İnternet sitesinden alınmıştır. Dört ana sektör için GSYİH seviyesi belirtilmediğinden, alt kategoriler, Tarım, İmalat, İnşaat ve Hizmet kategorileri altında toplanmıştır. Son olarak, istihdam seviyeleri TÜİK İA mikro verileri kullanılarak hesaplanmıştır. Tüm verimlilik seviyeleri için şu formül kullanılmıştır: Verimlilik=Y/L Bu formülde Y değeri GSYİH’i ve L değeri de toplam istihdamı temsil etmektedir. Verimlilik çalışan başına üretilen GSYİH miktarı şeklinde yorumlanabilir. 16 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER Tarım sektöründe istihdamın büyüme geldiğinde, Türkiye’nin ihracat gerçek- esnekliğindeki artışın sebepleri Bölüm 3 leştirdiği destinasyon ülkelerinin bile- Madde 4’te derinlemesine tartışılmakta- şiminde değişiklikler olmuştur. Krizden dır. İnşaat sektöründe istihdam esnekliği önceki 2005 ve 2006 yıllarında AB ülke- artışı, Türkiye’nin başarılı inşaat hizmeti lerine yapılan ihracat toplam ihracatın ihracatının15 yanı sıra konut inşaat sek- ortalama yüzde 56’sını oluştururken, töründeki patlamayla ilişkilendirilebilir. 2010 ila 2011 yıllarında ortalama yüzde 46’ya gerilemiştir. Bu arada, Orta Doğu İmalat sektöründe istihdam büyüme ülkelerinin ihracattaki payı aynı dönem esnekliğindeki artış kısmen, ihraç pa- içinde ortalama yüzde 14’ten yüzde zarlarında imalat yapısında bir kayma 21’e yükselmiştir (bkz. Şekil 2.3).16 Ce- yaratacak şekilde, Avrupa ülkelerinden beci, Lederman ve Rojas’ın (2013) tes- Orta Doğu ülkelerine kayma yaşanmış pitlerine göre, AB ülkelerine ihracat olunmasıyla açıklanabilir. Kriz sonrası yapan işletmelere kıyasla kalkınmakta dönemde daha çeşitlendirilmiş ihra- olan ülkelere ihracat yapan işletmeler- cat pazarları için daha fazla miktarda de ortalama çalışan sayısı daha fazladır. emek yoğun ürünler üretilmektedir. Bu tespit, Yakın ve Orta Doğu ülkelerine Avrupa ihraç pazarlarında azalan talep ihracat payındaki artışın yüksek istih- ve Türkiye’nin Orta Doğu ile artan dip- damla ilişkilendirilebileceği görüşünü lomatik ve ekonomik ilişkileri bir araya desteklemektedir. Bu ihracat, özellikle Irak’ın yeniden inşası çalışmaları başta olmak üzere, son yıllarda ihracatta ekseninin Orta 15- Doğu ve Kuzey Afrika pazarlarına kaymasıyla birlikte artış göstermiştir. Ayrıca 12 Mart 2013 tarihli Financial Times:Turkey Emerges As The True Iraq War Victor, başlıklı makale ile kıyaslayınız. Kaynak: TÜİK ihracat istatistikleri: www.TÜİK .gov.tr/VeriBilgi.do?alt_id=12 16- TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 17 ŞEKİL 2.3 2005-2012 yılları arasında AB, Yakın ve Orta Doğu ülkelerine gerçekleştirilen ihracatların payı 60 50 Toplam ihracattaki pay % 40 30 AB Yakın ve Orta Doğu 20 10 0 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Kaynak: TÜİK ihracat istatistikleri 2.3 Kriz Sonrası Dönemde site mezunları istihdam edilmiştir. Yaratılan İstihdamdan Yüksek eğitimli çalışanlar için kayıtlı hiz- Yararlanan Kesimler met sektöründeki istihdam artışı her iki cinsiyet için de istihdam artışının itici Kriz sonrası dönemde yaratılan istih- faktörü olurken, kadınlar için kayıt dışı dam genel itibarıyla yüksek niteliklidir. tarımsal sektörde de paralel bir artış İstihdamdaki artışlar esas itibariyle, hiz- söz konusudur, ki bu durum, 2005 ila met sektöründe, kayıtlı istihdamda ve 2011 yılları arasında kadın istihdamın- üniversite mezunu çalışanların istihda- da yaşanan yükselişi açıklamaktadır. mında yaşanmıştır. 2005 ila 2011 yılları Kadınlar için oluşturulan net istihdam arasında yaratılan yeni istihdamın yüz- olanaklarının yüzde 49’u kayıtlı hizmet de 76’sı tarım dışı sektörlerde gerçekle- sektöründedir ve yüzde 26’sı kayıt dışı şirken, bu yeni istihdamın yarısı (yüzde tarım sektöründedir. Yaratılan net iş- 49’u) hizmet sektöründeki artıştan kay- lerin cinsiyete göre dağılımı, eğitimsel naklanmıştır. Tarım dışı sektörlerdeki kazanımlar, kayıtlı/kayıt dışı statüsü ve tüm işlerin yarısında (yüzde 48’i) ve ya- istihdam sektörü bilgileri Şekil 2.4’te ratılan tüm işlerin yüzde 38’inde üniver- verilmektedir.17 17- Yaratılan net istihdamı hesaplayabilmek için öncelikle 2005 ila 2011 yılları arasındaki istihdam düzeyini hesapladık. Yaratılan net istihdam daha sonra 2005 yılındaki istihdam düzeyi 2011 yılındaki istihdam düzeyinden çıkartılarak hesaplandı. Bu değer cinsiyet ve yaşa göre alt kategorilere ayrıldı (bir diğer deyişle, kadın çalışanlar için yaratılan net istihdam, genç çalışanlar için yaratılan net istihdam, vb.). Daha sonra, çalışanların yaşa, cinsiyete ve eğitim düzeylerine göre çapraz tablolarını oluşturarak, yaratılan yeni istihdamın farklı sektörlere göre nasıl değiştiğine baktık. Bu analizde kullanılan veri kaynakları Ek 2.1’de özetlenmektedir. 18 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER ŞEKİL 2.4 Sektörlere, eğitimsel kazanımlara ve cinsiyete göre net istihdam artışı Kadın işçiler Diplomasız En az Temel Öğrenim Ortaöğrenim Yüksek Öğrenim Erkek işçiler Diplomasız En az Temel Öğrenim Ortaöğrenim Yüksek Öğrenim Kaynak: TÜİK İA’ne dayalı olarak yazarların hesaplamaları TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 19 Kayıtlı istihdam başta olmak üzere istih- yaşındaki artış (kayıtlı sektörde) ve (ii) dam artışına katkı yapan önemli faktör- görece yaşlı kadınların kayıt dışı tarım- lerden biri de, bu dönem içinde yetiş- sal işgücü pazarına girişi (kayıt dışı sek- kinlerin daha uzun süreyle işgücünde tör). kalmış olmalarıdır. Net istihdam artışı- nın yaklaşık yüzde 26’sı (ve kayıtlı istih- Erkeklerde tüm yaş grupları genelinde dam artışının yüzde 12’si) görece yaşlı kayıt dışı istihdamda sistematik bir azal- çalışanlara (50-64 yaş arası) atfedilebilir. ma yaşanırken, kadınlarda daha genç Aynı zamanda, gençler (15-29 yaş arası) yaş grupları için kayıtlı istihdam, daha toplam net istihdam artışından yüzde 13 yüksek yaş gruplarında ise kayıt dışı is- oranında istifade etmişlerdir (yaratılan kayıtlı istihdamın yüzde 29’u); yani kayıt tihdam artmıştır (Şekil 2.5). Bu tespit, dışı istihdamdan kayıtlı istihdama doğru söz konusu dönem içinde daha yüksek geçiş söz konusuyken, yaratılan yeni iş yaş gruplarındaki kadınların kayıt dışı sayısı itibariyle yararlanma düzeyi dü- tarım sektörüne geri dönüş yaptıkları şüktür. Daha yaşlı çalışan grupları için tespitiyle tutarlı olup, kadınların genel istihdam büyüme hızındaki genel artış olarak kayıt dışı istihdam oranlarını art- şunlarla açıklanabilir: (i) etkin emeklilik tırma eğilimindedir. ŞEKİL 2.5 Cinsiyete ve kayıt dışı/kayıtlı statüsüne göre istihdam edilen ÇYN’nin payı Çalışma yaşındaki nüfustan istihdam Çalışma yaşındaki nüfustan kayıtlı şekilde edilenlerin yüzdesi istihdam edilenlerin yüzdesi 100 % 100 % 90 % 90 % 80 % 80 % 70 % 70 % 60 % 60 % 50 % 50 % 40 % 40 % 30 % 30 % 20 % 20 % 10 % 10 % 0% 0% 15-19 20-24 25-29 30-34 35-39 40-44 45-49 50-54 55-59 60-64 15-19 20-24 25-29 30-34 35-39 40-44 45-49 50-54 55-59 60-64 kadınlar 2005 kadınlar 2011 erkekler 2005 erkekler 2011 Kaynak: TÜİK İA’ne dayalı olarak yazarların hesaplamaları 20 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 2.4 Kriz Sonrası Dönemde Bu analizde iki ana model tahmini yapıl- İstihdam Artışındaki Eğilim mıştır. 1. Modelde tarafımızdan sadece Değişiklikleri bireysel özellikler kontrol edilmiştir (bu kontrol sonucunda, kentsel/kırsal yer, cinsiyet, eğitimsel kazanım ve yaş grup- Kriz öncesi döneme göre kriz sonrası larına göre 24 hücre tanımlanmıştır). 2. dönemde istihdam artışındaki eğilim Modele ise sadece işgücünde yer alan değişikliklerini değerlendirmek için, ça- çalışanlar dahil edilmiş ve dört sektöre lışan kategorilerine ait iki setten oluşan ait bilgiler ile kayıtlı/kayıt dışı statüleri sözde (pseudo) panel veri regresyonları kullanılmış ancak yer verisi hariç tutul- tahmin edilmiştir (metodoloji ve sonuç- muştur (bu kontrol sonucunda, çalışan- ların detaylı tartışması için bkz. Ek 2.1).18 lar için toplam 96 hücre tanımlanmış- Sözde panel regresyon analizinin ba- tır). 1. Model işgücü katılımı, istihdam ğımlı değişkeni, kriz öncesi ve sonrası oranları, kayıtlı/kayıtdışı istihdam veya dönemlerde çalışan kategorilerindeki sektörlere göre istihdam oranları gibi her bir hücreye ait ortalama istihdam işgücü pazarındaki bireylerle ilgili çeşitli büyüme seviyeleri ya da oranları ara- bağımlı değişkenlerle test edilmiştir. 2. sındaki farktır. İstihdam seviyeleri veya Model için ise, sadece bir bağımlı de- oranlarındaki büyüme hızları sözde pa- ğişken (her bir hücre için kriz sonrası ve neldeki her bir hücre için hesaplanır ve kriz öncesi dönemde ortalama istihdam kriz öncesi, kriz ve kriz sonrası dönem- büyüme hızı farkı) mevcuttur. Her ne ka- dar 1. Model farklı çalışma grupları için ler için her bir çalışan türü için ortala- çeşitli istihdam sonuçları üzerindeki kriz ma istihdam büyüme hızı hesaplanır.19 sonrası dönemin etkilerinin belirlen- Bu yöntem kullanılarak bu analizle kriz mesinde yararlı olmuşsa da, 2. Model sonrasındaki büyüme eğiliminin fark- kriz sonrası dönemin sektörel etkileri lı çalışan grupları açısından kriz öncesi hakkında derinlemesine bilgi sağlamak- döneme kıyasla nasıl değiştiği görülme- tadır. Sonuçların Türkiye’nin Çalışma ye çalışılarak, bu gruplar (örneğin, er- Yaşındaki Nüfusuna ekstrapolate edi- keklerle kadınlar, gençlerle orta yaşlılar) lebilmesi için, sözde panel regresyon arasında kriz sonrası dönemde topar- analizleri her bir hücrenin büyüklüğüyle lanmanın etkileri kıyaslanmaktadır. ağırlıklandırılmıştır.20 Bu analiz, World Development Cilt 41’de yayınlanan Newhouse ve Cho (2012) “How Did the Great Recession 18- Affect Different Types of Workers? Evidence from 17 Middle-Income Countries” adlı makale ile Dünya Bankası ECSHD Rapor No. 70130 “Turkey: Managing labor markets through the economic cycle” başlıklı rapordan uyarlanmıştır. Üç aylık İA verilerinde dönemler şu şekilde tanımlanmıştır: kriz öncesi dönem: 2005 birinci çeyrek ile 2008 19- üçüncü çeyrek: 2008 dördüncü çeyreği ile 2009 üçüncü çeyreği. Kriz sonrası dönem: 2009 dördüncü çeyreği ile 2001 dördüncü çeyreği Sözde panel regresyon analizi 96 gözlemle test edilmiştir ve ağırlıklar, işgücü çalışan türleri itibariyle işgücünde 20- daha yaygın çalışan grubuna daha fazla ağırlık verilmesi için, başlangıç ara dönemindeki (2005 yılının 1. çeyre- ği) çalışan hücresi büyüklüğü kullanılarak oluşturulmuştur. Çalışan kategorilerinden bazıları oldukça küçüktür ve bazı ara dönemlerde bu kategorilerde bir çalışan bile yer almamıştır. Bu çalışan kategorileri regresyonlardan düşülmüştür. Dolayısıyla, sözde panel regresyonlarında 85 hücre (gözlem) kullanılmıştır. TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 21 2005-2011 yıllarına ait üçer aylık İA verileri kullanılan bu pseudo panel analizinden çeşitli sonuçlar elde edilmiştir: ŞEKİL 2.6 Birey türüne göre toparlanmanın etkileri21 Not: Oranlar ÇYN payı şeklinde ifade edilmektedir. Çizgili barlar değerleri istatistiksel olarak sıfırdan farklı olan barlardır. Kaynak: TÜİK İA’ne dayalı olarak yazarların hesaplamaları 21- 1. Modelin pseudo panel regresyon analizine ait tüm sonuçlar Tablo A2.2.’de sunulmaktadır. 22 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER Öncelikle, kriz sonrası dönemde işgü- yüksekken, daha genç çalışan kohortları cüne katılım ve istihdam oranlarındaki (15-29 yaş) ile orta yaş çalışan kohort- eğilim değeri kırsal alanlardaki çalı- ları arasında toparlanmanın kayıtlı istih- şanlardaki eğilim değişikliğine kıyasla, dam oranı üzerindeki etkisi bakımından kentsel alanlardaki çalışanlar için daha önemli bir fark belirlenmemiştir (Bkz. Ek fazla artmıştır (sırasıyla 0,8 yüzde puan 2.2 Tablo A2.2 4. ve 5. Sütunlar). ve 0,6 yüzde puan). Özellikle, inşaat sektöründe istihdam büyüme hızı daha Yaş kohort değişkenleri özellikle kayıtlı yüksektir ve bu gruptaki kentli çalışan- istihdam için olmak üzere, önemli be- lar için ücretli çalışma kırsal kesimdeki lirleyicilerdir: daha yaşlı çalışanlardan çalışanlara kıyasla daha hızlı şekilde art- oluşan kohorttaki çalışanlar (50-64 yaş) mıştır. için, kayıtlı şekilde istihdam edilme ola- sılığı açısından kriz sonrası ve kriz önce- Tahmin sonuçlarında erkek çalışanlara si dönemler arasındaki fark, (regresyon kıyasla kadın çalışanlar açısından istih- analizinde dikkate alınmayan kategori dam ve işgücüne katılım oranları eği- olan) orta yaşlı çalışanlardan oluşan limlerinde istatistiksel olarak anlamlı bir kohorttaki çalışanlardaki eğilim değişi- fark belirlenmemiştir (bir başka deyişle, minden 2,4 yüzde puan daha fazladır. toparlanmanın etkileri her iki gruptaki Bu tespit toparlanmanın etkisinin daha çalışanlar için de benzerdir) (Bkz. Tablo yaşlı çalışanların bulunduğu kohort için A2.2, 1. Sütun). Bunun sebeplerinden daha yüksek olduğuna işaret etmekte- biri, kadınların işgücü katılımıyla ilgili dir. Ancak, kayıtlı istihdam açısından kriz öncesi dönem eğiliminin zaten po- bakıldığında, toparlanmanın etkisi açı- zitif yönlü olmasıdır. Ancak, tarım ve in- sından genç çalışanlardan oluşan ko- şaat sektörlerindeki istihdam açısından, hort (15-29 yaş) ile orta yaşlı çalışanlar- toparlanmanın etkisi kadın çalışanlara dan oluşan kohort arasında anlamlı bir kıyasla erkek çalışanlar için daha yük- fark mevcut değildir. sektir. Analiz sonucunda, daha genç çalışan- Kayıtlı istihdamdaki büyüme hızı kriz lardan oluşan kohort (15-29 yaş) veya sonrası dönemde kayıtdışı istihdam kadınlar açısından, sırasıyla orta yaş- büyüme hızını aşmıştır. Kriz sonrası taki çalışanlar ve erkeklere kıyasla, kriz dönemde toparlanmanın etkisi kayıt- sonrası dönemde kayıtlı istihdamda yer lı istihdam için daha yüksek olmuştur alma eğilimi bakımından anlamlı bir far- (Bkz. Tablo Ek 2.2 Tablo A2.3 1. Sütun). ka rastlanmamıştır. Her ne kadar mutlak Kriz sonrası dönemde toparlanmanın analizde, en genç çalışanlardan oluşan etkisi orta yaştaki çalışan kohortlarına kohortta kayıtdışı istihdamdan kayıtlı kıyasla daha yaşlı çalışan kohortlarının istihdama doğru ölçülebilir bir hareket kayıtlı istihdam oranları üzerinde daha görülürken (sadece yüzde 13 oranın- TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 23 da net iş yaratımı mevcutken, kayıtlı iş oranı 1990 yılında kadın başına 3,05 yaratım oranı yüzde 28,9’dur), bu çalı- çocuktan 2000 yılında 2,38 çocuğa ve şanların kriz sonrası dönemde kayıtlı 2010 yılında ise 2,09’a gerilemiştir. Aynı istihdam büyüme hızı diğer kohortların dönemde, kentselleşmenin ve tarımdan artış hızlarından daha yüksek olmamıştır kopuşun sonucu olarak, 2007 yılına ka- (Bkz. Ek 2.2 Tablo A2.3 6. Sütun22). Öte dar kadınların işgücüne katılımları daha yandan, daha yaşlı çalışanlardan oluşan düşük seviyelerde kalmıştır. Bu noktada, kohort açısından, kriz sonrası dönemde kriz dönemi ve sonrası dönemde kadın- kayıtlı istihdamın büyüme hızında artış ların işgücüne katılımlarının artmasıyla mevcuttur (istihdam büyüme hızında bu eğilim tersine dönmüştür. 5.1 yüzde puan fark mevcuttur) (Bkz. Ek 2.2 Tablo 2.3 7. Sütun). Bu, Madde 1990 yılından 2008 yılına kadar ücretli 2.3’te yer alan, görece yaşlı kişilerin ka- ve maaşlı işlerde çalışan kadınların (15 yıtlı şekilde istihdam edilmeleri halinde yaş üzeri) yüzdesinde sürekli bir artış daha uzun süreyle işgücünde kalmayı yaşanmıştır. Aslında bu zaman süresin- sürdürdükleri ve bunun işgücü pazarın- ce, Türkiye’de ücretli veya maaşlı çalı- da kayıtlı istihdamın artmasına muhte- şan kadınların yüzdesi tutarlı bir şekilde melen katkı yaptığı yönündeki tespitle artarken (2008 yılına kadar), güvencesiz tutarlıdır. çalışan (ücretsiz aile işçileri veya ken- di hesaplarına çalışan) kadınların yüz- 2.5 Kriz Sonrası Dönemde desi azalmıştır. Bu eğilim krizle birlikte Kadınların İşgücü Katılımında durmuş ve güvencesiz işlerde çalışan Yapısal Bir Değişim kadınların payı yükselmiştir. Bunun Mevcut muydu? muhtemel sebebi, görece yaşlı kadın- lar başta olmak üzere tarım sektöründe 2.5.1 Temel eğilimler kadın işgücü katılımının artmış olması- Türkiye yavaş olmakla birlikte kadınlar dır. Son rakamların işaret ettiğine göre, için işgücü pazarında yapısal dönüşüm- ücretli ve maaşlı işlerde çalışan kadınla- den geçmektedir. Kadınların işgücüne rın payı artmaya devam ederken (2011 katılımı güvencesiz işlerde çalışan ka- yılında yüzde 51,6, 2012 yılında yüzde dınların yüzdesi ve doğurganlık oranla- 54,3), güvencesiz işlerde çalışan kadın- rıyla ilgili olması sebebiyle, buna daha ların payı yeniden gerilemiştir (2011 geniş bir perspektiften bakılması öğre- yılında yüzde 47,2, 2012 yılında yüzde ticidir (Şekil 2.7). Nüfusun doğurganlık 44,4). 22- 1. Modelde (ÇYN yüzdesi olarak) istihdam oranlarına ve 2. Modelde istihdam seviyelerine baktığımızda bu sonuç geçerlidir. ÇYN 2005 ila 2011 yılları arasında sadece 2 yüzde puan değişmiştir. 24 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER ŞEKİL 2.7 Türkiye’de kadınlar için işgücüne katılım, doğurganlık, ücretler ve güvencesiz istihdamla ilgili uzun dönemli eğilimler Panel A. Kadın işgücüne katılım ve doğurganlık oranı kadın başına doğum sayısı) Doğurganlık oranı (toplam Kadınlarda İGK Oranı 15+ (Sol eksen) Ücretli ve maaşlı çalışanlar (15 yaş üzeri istihdam edilen kadınların %’si) (Sol eksen) Toplam Doğurganlık Oranı Panel B. Ücretli çalışan kadınların güvencesiz çalışan kadınlara oranı (%) Ücretli ve Maaşlı Çalışanların Toplam Kadın İstihdamındaki %’si Güvencesiz Çalışanların Toplam Kadın İstihdamındaki %’si Kaynak: Dünya Bankası Cinsiyet İstatistikleri.23 23- Bkz.http://databank.worldbank.org/data/views/variableSelection/selectvariables.aspx?source=gender-statistics TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 25 İlave çalışan etkisinin sonucu olarak ka- 2009 yılları arasında sabit bir şekilde art- dınların işgücüne katılım oranının kriz sı- mış ve sonrasında da düşüşe geçmiştir. rasında ve kriz sonrası dönemde arttığı- Bu durum, ek çalışan etkisinin üst sınırı na işaret eden bazı deliller mevcuttur.24 olarak değerlendirilebilir zira, bu çalışan İstihdam edilen toplam evli kadın sayısı kadınların sayısına krizden önce haliha- kriz yılları dâhil yıllar içinde artmıştır. zırda çalışmayı sürdüren ve kendileri Kocaları işsiz olan çalışan evli kadınla- işlerini korurken kocaları işlerini kaybet- rın çalışan evli kadınlara oranı 2006 ila miş olan kadınlar dâhildir (Şekil 2.8). ŞEKİL 2.8 Türkiye’de ek çalışan etkisine dair üst sınır tahmini Kocaları işsiz olupta çalışan evli kadınların % si Kaynak: TÜİK İA ve yazarların hesaplamaları. Kriz öncesi yıllardaki olumlu eğilimin üniversite mezunu giriş yaparken, çok devam etmesi sebebiyle, kadınların sayıda kadın da ücretsiz aile işçisi ola- işgücüne katılım oranında kriz sonra- rak kayıtdışı tarımsal işgücüne katılmış- sı dönem itibariyle önemli bir yapısal tır. Toplam kadınların işgücüne katılım değişiklik söz konusu değildir. Hizmet oranı 2011 yılında yüzde 31,3’e yüksel- sektörüne daha fazla sayıda kadın ve miştir. Ancak, kadınların tarımsal işgü- Ek çalışan etkisi, kocaları işsiz kaldığında evli kadınlardan işgücü temininde görülen artıştır. 24- 26 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER cüne yeniden katılımı olmaksızın (2005 yon katsayısına sahip olmuştur (havuza ila 2011 yılları arasında) bu seviye 2011 alınmış regresyon içinde sırasıyla -0,601 yılında yüzde 29’da kalacaktır (2005 yı- ve -0,284). Gençlerden oluşan kohort ile lında yüzde 25,8’den yükselmiştir).25 etkileşime giren kriz sonrası kukla de- Bölüm 3 ve 4’te ücretsiz aile işçilerinin ğişken de kayıtlı istihdam bakımından tarımdaki rolü sırasıyla verimlilik ve re- -0,131 ile (p-değeri<0.01) negatif kore- fah perspektifinden daha derinlemesine lasyon katsayısına sahiptir. Bu, genç ol- incelenmektedir. manın, kriz öncesi döneme kıyasla kriz sonrası dönemde ortalamada, kayıtlı 2.5.2 Eğitim seviyesi ve yaşa göre şekilde istihdam edilme açısından daha istihdam düşük marjinal olasılığa sahip olmakla ilişkilendirildiği anlamına gelmektedir Kriz öncesi döneme kıyasla kriz sonra- (Bkz. Ek 2.3 Tablo A2.4 Sütun 9). sı dönemde daha fazla sayıda yüksek öğrenim görmüş kadının kayıtlı istih- Orta yaştaki kadınların oluşturduğu ko- damda daha az yer almış olması muh- hortun gençlere kıyasla istihdam edilme temeldir (örgün eğitimi bulunmayan olasılıkları daha yüksek olmuştur, ve bu kadınlara kıyasla). Öte yandan, genç kadınların gençlere kıyasla kriz sonrası kadınlardan oluşan kohorta mensup dönemde kayıtlı şekilde istihdam edil- kadınlara kıyasla orta yaştaki kadınların me olasılığı da kriz sonrası dönemde kayıtlı işlerde istihdam edilmiş olma- artmıştır (Bkz. Ek 2.3 Tablo 2.4 Sütun sı daha muhtemeldir. Türkiye’de kriz 9). sonrası dönemde kadınların işgücüne katılım ve istihdamlarına ilişkin belirle- Daha yaşlı kadınlardan oluşan kohort yicilere daha yakından bakmak için, çok için çeşitli eğilimler iş başındadır. Ör- terimli lojistik regresyon model tahmini neklem içinde ortalamada, 50 ila 64 ara- gerçekleştirilmiştir. Ek 2.3’te bu tahmi- sı yaş grubundaki kadınların orta yaştaki nin detayları sunulmaktadır. kadınların oluşturduğu kohort’a kıyasla kayıtlı şekilde istihdam edilme olasılık- Genç kadınlar açısından iş olasılıkları ları daha düşüktür (kısmı korelasyon kriz süresince çok fazla değişiklik kay- katsayısı -2,263’tür; bu değer bu kadın- detmemiş görülmektedir. Bağımlı de- ların orta yaştaki gruba kıyasla kayıtlı bir ğişken kayıtlı veya kayıtdışı şekilde istih- işte istihdam edilme olasılıklarının 226,3 dam edilme iken en gençlerden oluşan yüzde puan daha düşük olduğuna işa- kohort (15-29 yaş arası) negatif korelas- ret etmekte olup, diğer özellikler kont- 25- İşgücü piyasasına yeni giriş yapanların sayısını belirlemek için, öncelikle 2005 ila 2011 yıllarında tarımda istihdam edilmiş kadınların sayısı hesaplanmış ve 2005 yılındaki sayı 2011 yılındaki sayıdan çıkartılmıştır. Daha sonra bu rakam 2011 yılında istihdam edilen toplam kadın sayısından çıkartılmıştır. İşgücüne katılım oranı, işgücü piyasasına yeni giriş yapanların sayısı istihdam edilen toplam kadın sayısına dâhil edilmeksizin yeniden hesaplanmıştır. Bu nispeten basit metodolojide bu kadınların öteki türlü ekonomide istihdam edilmeyecekleri varsayılmıştır ki, durum hiç de böyle değildir. TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 27 rol edilmektedir). Bu, Türkiye’deki erken etkileşim terimi kayıtlı istihdam açısın- emeklilik yaşının bir sonucudur ve söz dan anlamlı ve negatif değere sahip- konusu yüksek negatif katsayı sadece tir (p-değeri <0,01 -0,172) (Bkz. Ek 2.3 kayıtlı sektöre uygulanmıştır. Kayıtdışı Tablo 2.4 Sütun 10). Bu, söz gruptaki sektörde istihdam için ise, 50-64 yaş kadınlar açısından, küçük çocuğa sahip arası kategorideki kadınların kısmı istih- olmanın kriz öncesine göre kriz sonrası dam korelasyon katsayısı -0,449’dur. dönemde kayıtlı şekilde istihdam bakı- mından negatif korelasyonla ilişkilendi- 2.5.3 Kadınların işgücüne rildiğine işaret etmektedir. Türkiye’nin katılımına dair diğer belirleyiciler çocuk bakımının kentsel bölgelerde ça- lışan kadınlar için daha erişilebilir hale Aile bileşim değişkenleri ve hane hal- getirilmesi konusunda 2005-2013 yılları kında yer alan çocukların ve yaşlıların arasında çok fazla bir ilerleme kaydet- sayısı kadınların işgücüne katılımı bakı- memiş olduğu düşünüldüğünde, bu şa- mından önemli belirleyiciler olmayı sür- şırtıcı bir durum değildir.26 Öte yandan, dürmüşlerdir. Birleştirilen örneklemde, krizden sonraki dönemde, yüksek be- ortalamada, küçük yaşta çocuk sahibi ceri sahibi kentli kadınların hane halkın- olmanın (0 ila 4 yaş grubunda) kadınla- daki çocuk sayısının artmasıyla birlikte rın işgücüne katılımını ve istihdam olası- kayıtdışı sektörde çalışmaya başlama lığını önemli derecede azalttığı belirlen- olasılıklarının daha yüksek olması ise il- miştir. Tüm kadınları içeren örneklemde, ginçtir (p-değeri <0,01 0,302) (Bkz. Ek hane halkı nüfusuna eklenen her bir 0-4 2.3 Tablo A2.4 Sütun 6). Kayıtdışı sektör, yaş arası çocuk kadının kayıtlı sektörde yarı zamanlı çalışma olanağı sağlayarak istihdam olasılığını 0,466 yüzde puan veya öteki türlü kayıtlı sektörün beceri azaltmıştır (p-değeri <0,01). Yüksek be- düzeyi yüksek çalışanlar için bile sağla- ceri sahibi kentli kadınlar için bu olasılık mayı reddettiği daha esnek çalışma dü- -0,30 (p-değeri <0,01), düşük beceri sa- zenlemeleri sağlamak suretiyle, giderek hibi kentli kadınlar için -0,918 (p-değeri daha fazla şekilde bir tampon vazifesi <0,01) ve kırsal kesimdeki kadınlar için görebilmektedir. -0,534’tür (p-değeri <0,01). Hane halkındaki yaşlıların (65+) sayısı Yüksek beceri sahibi kentli kadınlar kadınların işgücüne katılımı ve istihda- için, kriz sonrası değişkeni ile küçük mı bakımından negatif bağıntı olarak çocuk (0-4 yaş arası) sayısı arasındaki işlev görmüştür ve bu durum bilhassa 26- Bu dönemde 0-4 yaş arası çocuklar için çocuk bakımını hedef alan herhangi bir kamu desteği mevcut değildir. Bu dönem içinde kapsamı genişletilen tek EÇDG program ilköğrenime başlamadan bir yıl önce bu programa kayıt yaptıran anaokulu yaş grubundaki (60 ay ve üzeri) çocuklara yönelik programdır. Daha küçük çocukları hedef alan kamusal programlarda kamu veya özel sektörden hizmet sunumu/kamu finansmanı aracılığıyla herhangi bir ilerleme gözlenmemiştir. Bunun sonucu olarak, özel kaynaklar ve çocuk bakımı aracılığıyla çocuk bakım hizmetlerinin genişlemesi yoksullar ve orta sınıf için hâlâ ulaşılamaz niteliktedir. 28 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER kriz sonrası dönemde yüksek beceri sa- Ancak, kadınların işgücüne katılım ora- hibi kentli kadınlar için geçerliymiş gibi nındaki artışın büyük bir bölümü kadın- görülmektedir. Kentli, yüksek beceri sa- ların yeniden kayıtdışı tarım sektöründe hibi kadınlar için, hane halkında yaşlı- çalışmaya başlamaları sebebiyledir (ge- ların bulunması, birleştirilen örneklem nellikle orta yaşlı veya daha yaşlı ve ör- içinde kayıtlı istihdam bakımından orta- gün eğitimi olmayan kadınların oluştur- lamada 7,77 yüzde puanlık bir düşüşle duğu kohorttaki kadınlar). 2011 yılı için ilişkilendirilmiştir (p-değeri <0,01). Kriz kadınların işgücüne katılım oranının ta- sonrası dönemde, yüksek beceri sahibi rım sektöründeki bu gelişme olmaksızın kentli kadınlar açısından, yaşlıların sa- yüzde 31,3 yerine yüzde 29 olacağı he- yısı ile kriz sonrası değişken arasındaki saplanmıştır (bu oran 2005 yılında yüz- etkileşim -0,129’dur. Bu değer hane hal- de 25,8’dir). Tarımsal istihdamın önemi kına eklenen her bir yaşlının, yüksek be- hakkında detaylı analiz için bkz. Bölüm ceri sahibi kentli bir kadının kriz sonrası 3, Madde 3.4 ve Bölüm 4. dönemde kayıtlı şekilde istihdam edil- me olasılığını ek olarak 12,9 yüzde puan Yıllar içinde kadınların işgücüne katılı- düzeyinde azalttığına işaret etmektedir mının yapısında kademeli bir değişim (Bkz. Ek 2.3 Tablo A2.4 Sütun 10). yaşanırken, esas itibariyle kriz öncesi yıllarda gelişmenin zaten pozitif yönlü 2.6 Sonuç ve Politika Genel olması sebebiyle, deliller, kriz sonrası Görünümü dönemde kriz öncesi döneme kıyasla yapısal bir kırılma yaşandığını destekle- Bu bölümde Türkiye’de kriz sonrası dö- memektedir. nemde farklı sosyal gruplar için büyü- me ve istihdam oranları incelenmiştir. Gençler için de, kriz sonrası dönemde Temel bulgular şu şekilde özetlenebilir: istihdam eğilimi açısından önemli bir değişiklik tespit edilememiştir. Daha İstihdamın büyüme esnekliğinde kriz yaşlı bireyler için, kayıtlı istihdam olası- sonrası dönemde meydana gelen deği- lığında artış tespit edilmiştir (daha geç şiklikler, daha emek yoğun bir sektör emekli olmanın muhtemel bir sonucu- olma eğilimine sahip tarım ve inşaat dur). İşgücü piyasası genelinde kayıtlı sektörlerindeki istihdamda gerçekleşen istihdamın artması kısmen bireylerin orantısız artış ve sektöre özel istihdam kayıtlı işlerde daha uzun süreyle kalma- esnekliklerindeki artışla açıklanabilir. larıyla ilişkilendirilmektedir. Yaratılan işlerin çoğunluğu nitelikli işler- Türk hükümeti halihazırda gençlerin dir. İstihdam artışı en çok hizmet sektö- ve kadınların kayıtlı istihdama daha iyi rü ve kayıtlı sektörde gerçekleşmiştir ve şekilde entegre edilmeleri başta olmak yaratılan net istihdamın büyük bölümü üzere, işgücü piyasasında olumlu geliş- hem erkekleri hem de kadınları etkile- meleri destekler nitelikte çeşitli politika- miştir. Bu gruptaki çalışanların büyük ları uygulamaya koymuştur. Kriz sonrası bölümü üniversite eğitimi de almıştır. döneme yönelik politika paketi, genç ve TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 29 kadın çalışanlarla ilgili sosyal güvenlik için çalışma önünde aşılması gereken primlerinin azaltılmasının yanı sıra aktif önemli bir engeldir.27 işgücü piyasası tedbirlerinin genişle- tilmesini içermiştir. Bu bölümde anılan • Bu amaçtan hareketle, özellikle şehir deliller gençlerin sosyal güvenlik prim- merkezlerinde çocuk bakımı hizmet- lerinin azaltılmasını içeren kayıtlı istih- lerinin kapsamının genişletilmesine damı arttırmaya yönelik politika paketini çeşitli araçlar vasıtasıyla yardımcı temkinli şekilde desteklemektedir. Daha olunabilir. İlk kez New York şehrinde genç bireylerden oluşan kohort’larda (uydu çocuk bakımı) ve daha sonra düşük bir istihdam artışıyla birlikte, ka- Birleşik Krallıkta (ABC patika prog- yıtdışı istihdamdan kayıtlı istihdama ramı) denenmiş yaklaşımlarda iki doğru kayış görülmüştür. sorun bir arada ele alınmaktadır. Bu yaklaşımda, belirli düzeyde beceri ve 10. Kalkınma Planı’nda kadınların ve deneyime sahip işsiz kadınların kendi gençlerin aktifleştirilmesine öncelik ve- çocuk bakım işlerini kurmaları için bu rilmektedir. 2018 yılına kadar kadınlarda kadınlara bir program dâhilinde eği- tim verilmektedir. Başarı için önemli işgücüne katılım oranının yüzde 34,9’a unsurlar şunlardır: kapsamlı ve seçi- yükseltilmesi amaçlanmaktadır. Plan- ci bir eğitim kursu, mekânların ve öğ- lı işgücü piyasası politikalarında işlerin renme materyallerinin iyileştirilmesi korunmasından çalışanların korunması için başlangıç kredisi ve (danışma yaklaşımına geçilmiş olup, bu yaklaşı- ve rehberlik edinmek için) halihazır- mın kadınlar ve gençlerin kayıtlı istih- da faaliyet gösteren ana okullarıyla dama daha kolay giriş yapabilmeleri bağlantı kurulması. Son olarak, Türk lehinde bir yaklaşım olduğu deneysel hükümetinin öngördüğü üzere talep olarak kanıtlanmıştır. Bu, kıdem tazmi- veya arz tarafında sağlanacak teş- natı ödemelerinin hesaba dayalı şekilde viklerle uygulanabilirlik sağlanabilir. yapılmasını, işsizlik yardımlarının kapsa- Çocuk bakımıyla ilgili bir iş ayrıca, mının genişletilmesini ve geçici iş akitle- tipik olarak kendi çocuklarını zaten rinin yaygınlaştırılmasını içermektedir. yetiştirmiş olacaklarından, motivas- yona sahip 50 yaş üzeri kadınlar için Kadınların işgücüne katılımını arttırmak uygulanabilir bir kayıtlı istihdam ola- amacıyla, okul öncesi çağdaki dört ila nağıdır. beş yaşındaki çocukların okula kayıt düzeyinde brüt yüzde 70 hedefi belir- • Yaşlılara yönelik bakım hizmetle- lenmiştir. Bu hedef umut vadeden bir rinin kapsamının genişletilmesi de tedbirdir zira bu raporda sunulan kanı- aynı prensiplerle ele alınabilir. Batı ta göre, evde küçük çocuklara ve yaşlı Avrupa’ya kıyasla Türkiye her ne ka- aile bireylerine bakma görevi kadınlar dar nüfusundaki yaşlanmaya karşı 27- Ayrıca, Türkiye’de güvencesiz işlerin profilinin belirlendiği bir çalışma aktif olmayan kadınlar bakımından üç büyük profil grubunun mevcut olduğunu göstermektedir. Bu gruplar şunlardır: (i) daha önce hiç bir işte çalışmamış olan genç kentli ev kadınları, (ii)daha önce hiç bir işte çalışmamış olan daha yaşlı kentli ev kadınları ve (iii) istikrarsız işlerde çalışan genç kentli anneler. Ekte yer alan Dünya Bankası (2013), Türkiye’de Kırılgan Kişilerin İyi İşlerde Etkin Hale Getirilmesi başlıklı raporu inceleyiniz. 30 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER tedbirler alma noktasında çok geniş daha az verimli işlerden daha verimli bir fırsat penceresine sahipse de, işlere doğru ilerlemelerine yardımcı yaşlıların evde bakılmasına dair gö- olacaktır. Yaşam boyu öğrenime yö- revler pek çok kadını kayıtlı iş ara- nelik fırsatların kadınların mevcut iş maktan alıkoymaktadır. Türkiye’de ve ailevi yükümlülükleriyle uyumlu yaşlılara yönelik kamu sektörünce olması önemlidir. Son olarak, koca- desteklenen bakım hizmetleri hâlâ ların ve diğer aile bireylerinin kadın- düşük seviyededir ve evvelce işsiz ların yaşam boyu öğrenimden elde ya da aktif şekilde iş aramayan ka- edecekleri faydalar hakkında bilinç- dınlar ve erkekler istihdam edilmek lendirilmeleri önemlidir. suretiyle, bu hizmetlerin kapsamı ve personel olanakları geliştirilebilir. Bu 10. Kalkınma Planı’nda yer alan diğer bakım hizmetleri evde bakım şeklin- tedbirler işgücünün daha geniş bir şe- de olabilir, böylece yaşlılar ailelerinin kilde aktifleştirilmesini amaçlamaktadır. evinde kalabilirler. Yine, pazar güç- Sosyal yardımların iş bulma kurumu lerinın en iyi nitelikli hizmet sunumu olan İŞKUR’un aktivasyon programla- için çalışmalarını sağlamak üzere ta- lep taraflı finans programı aracılığıy- rıyla ilişkilendirilmesi planlanmakta ve la, bu hizmetin kapsamının genişletil- İŞKUR’un genel işe yerleştirme oranı- mesine yardımcı olunabilir. nın arttırılması amaçlanmaktadır. Özel- likle, yaşam boyu öğrenme program- • Sonuncu, fakat bir o kadar da önemli larıyla birlikte aktivasyon politikalarının olarak, pek çok kadın sürekli öğrenme düşük beceri düzeyine sahip işgücünün ve beceri yükseltme olanaklarından istihdam edilebilirliğini arttırması bek- fayda sağlayacaktır. Mevcut dene- lenmektedir. Ayrıca, eğitim üzerinden yim ve becerilerin belgelendirilmesi hareketle, 10 Kalkınma Planı’nda yüksek veya işyeriyle ilgili yeni becerilerin öğrenimde artış öngörülmektedir ki, bu öğrenilmesine yönelik seçenekler artış, üniversite eğitimi almış bireyler kadınların verimli işlerde girmelerine arasında gözlenen işe girişleri daha da ya da kayıtlı işler başta olmak üzere, arttırabilir. Bölüm 2 Referanslar Cebeci, Cebeci, T., Y. Lederman and Diego ce from 17 middle-income countries.” Rojas. 2013. “The Structure of Exports World Development. across Destinations and Labor-Market Dünya Bankası. 2013. “Turkey - Managing Outcomes: An Empirical Case Study of labor markets through the economic Turkey.” Washington, DC: World Bank. cycle.” Washington, DC: World Bank. http://documents.worldbank.org/cu- Cho, Yoonyoung, and David Newhouse. rated/en/2013/03/17977691/turkey- 2012. “How did the great recession af- managing-labor-markets -through- fect different types of workers? Eviden- economic-cycle TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 31 Ek 2.1: Veri Kaynakları Sözde (Pseudo) panel analizinde ve çok GSYİH seviyeleri, 1998 yılı baz yıl olarak terimli lojistik regresyon analizinde kul- alınarak belirlenmiş sabit fiyatlardır ve lanılan istihdam yaratım rakamlarının toplam GSYİH, tarım, imalat, inşaat ve hesaplanması için, 2005-2011 Türkiye hizmet sektörlerinin GSYİH paylarının işgücü anketlerinden (İA) yararlandık. toplanması sonucu bulunan sektörel bir İA temsili bir hane halkı anketidir. İA’nın toplamdır. Her bir sektörün GSYİH’i o temel amacı; ülkedeki işgücünün yapısı sektöre ait alt-kategorilerin toplanma- hakkında bilgiler edinmektir. Bu anket sıyla bulunur. ekonomik faaliyet, meslek, istihdam durumu, çalışma saatleri, kazançlar vb. Gıda fiyat endeksleri için, FAO yıllık gıda gibi konularda bilgiler içerir. Bu anket fiyat endeksi kullanılmıştır (bkz.http:// bir hane halkı anketi olduğundan, hane www.fao.org/worldfoodsituation/wfs- halkındaki bireylerin birbirleriyle ilişki- home/foodpricesindex/en/). lendirilmesi ve örneğin, kocanın eğitim durumunun kadının işgücüne katılımına İnşaat ruhsat istatistikleri Merkez olan etkisine bakılması mümkündür. Bankası’nın veritabanından alınmış olup, bu veritabanı TÜİK’ten veri edin- 2005 yılına ait anket kapsamında 126.704 mektedir (bkz. http://evds.tcmb.gov.tr/ hane halkı anketi cevaplandırmıştır. Bu cgi-bin/famecgi?cgi=$ozetweb&DIL=T rakam 2006 yılında 129.527, 2007’de R&ARAVERIGRUP=bie_inyprh1.db). 128.036, 2008’de 129.266, 2009’da 135.891, 2010’da 143.871 ve 2011 yılın- Son olarak, Türkiye’de doğurganlık da 144.361 kişidir. oranları verileri Dünya Bankası Top- lumsal Cinsiyet istatistikleri resmi İnter- Verimlilik ve esneklik hesaplamaları için net sayfasından alınmıştır (bkz. http:// TÜİK’in resmi İnternet sitesinden GSYİH databank.worldbank.org/data/views/ seviye bilgileri edinilmiştir (http://www. variableSelection/selectvariables. TÜİK.gov.tr/VeriBilgi.do?alt_id=55). aspx?source=gender-statistics). 32 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER Ek 2.2: Sözde (Pseudo) Panel Analizi Sözde Panel Regresyon Analizi öncesi, kriz ve kriz sonrası dönemlere ait ortalama istihdam büyüme hızları Kriz sonrası dönemde istihdamın büyü- hesaplanmıştır.28 Hesaplanan büyüme me eğilimindeki değişiklikleri değerlen- hızları çeyreklik bazda büyüme hızları- dirmek amacıyla, çalışan kategorilerine dır (bir diğer değişle, 2011 yılının dör- ait iki set halinde sözde panel regres- düncü çeyreğindeki istihdam seviyesi yon analizleri gerçekleştirilmiştir (Bkz. – 2011 yılının üçüncü çeyreğindeki istih- Tablo A2.1). Kriz sonrası dönem ve kriz dam seviyesi) * 100/2011 yılının üçün- öncesi dönemde ortalama büyüme eği- cü çeyreğindeki istihdam seviyesi).29 limlerindeki, bir diğer ifadeyle, çalışan kategorilerindeki her bir hücrenin istih- Daha sonra kriz sonrası büyüme hızı dam seviyesi arasındaki fark, bağımlı ile kriz öncesi büyüme hızı arasındaki değişken olmuştur. İstihdam düzeyin- fark hesaplanmış ve bu fark farklı grup- deki (ya da işgücüne katılım oranındaki) ları karakterize eden kukla değişkenler büyüme hızı her bir hücre için hesap- kullanılarak regresyon analizine tabi lanmıştır ve her bir çalışan türü için kriz tutulmuştur.30 TABLO A2.1 Pseudo panel regresyon analizleri için oluşturulmuş çalışan türleri 31 28- Kriz öncesi dönem: 2005 1.Ç – 2008 3.Ç. Kriz dönemi: 2008 4.Ç-2009 3.Ç. Kriz sonrası dönem: 2009 4.Ç-2011 4.Ç. 29- Yıl bazlı büyüme oranlarının da benzer sonuç vermesi muhtemeldir zira, kriz tam olarak bir yıl sürmüştür. Ancak, veri setinde kriz öncesi dönem için kriz sonrası döneme göre iki tane daha çeyrek dönem mevcuttur. 30- Regresyon analizinde, kriz döneminde bu kategorinin büyüme hızı kontrol edilmek suretiyle krizden toparlanma etkisi de kontrol edilmiştir. 31- İkinci modelde, hücreler kentsel/kırsal bölgelere göre ayrılmamıştır çünkü, sektörlerle etkileştirildiğinde hücre büyüklükleri oldukça ufak olmuştur (örneğin, kentsel tarım veya kırsal inşaat sektörleri bakımından ufak hücre büyüklükleri mevcuttur). TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 33 Bu analizde iki ana model tahmini yapıl- resyon analizlerinde, işgücüne katılım mıştır. 1. Modelde tarafımızdan sadece ve ÇYN oranı olarak istihdam eğilimi bireysel özellikler kontrol edilmiştir (bu kentlerde çalışanlar için kırsal alanlarda kontrol sonucunda, kentsel/kırsal yer, çalışanlardaki eğilim değişikliğine kıyas- cinsiyet, eğitimsel kazanım ve yaş grup- la, kriz sonrası dönemde daha fazla artış larına göre 24 hücre tanımlanmıştır). 2. göstermiştir (sırasıyla 0,8 yüzde puan Modele ise sadece işgücünde yer alan ve 0,6 yüzde puan). Özellikle, inşaat çalışanlar dahil edilmiş ve dört sektöre sektöründe istihdam büyüme hızı tüm ait bilgiler ile kayıtlı/kayıt dışı statüleri sektörler içindeki en yüksek büyüme kullanılmış ancak yer verisi hariç tutul- hızıdır ve kentli çalışanların oluşturduğu muştur (bu kontrol sonucunda, çalışan- bu grup için ücretli çalışmanın düzeyi lar için toplam 96 hücre tanımlanmış- kırsal kesimde çalışanlara kıyasla daha tır). 1. Model işgücü katılımı, istihdam hızlı artmıştır. oranları, kayıtlı/kayıtdışı istihdam veya sektörlere göre istihdam oranları gibi Diğer faktörler kontrol edildikten son- işgücü pazarındaki bireylerle ilgili çeşitli ra, tahmin sonuçlarında erkek işçilere bağımlı değişkenlerle test edilmiştir. 2. kıyasla kadın işçiler açısından istihdam Model için ise, sadece bir bağımlı de- ve işgücüne katılım oranları eğilimle- ğişken (her bir hücre için kriz sonrası ve rinde istatistiksel olarak anlamlı bir fark kriz öncesi dönemde ortalama istihdam belirlenmemiştir (bir başka deyişle, to- büyüme hızı farkı) mevcuttur. Her ne ka- parlanmanın etkileri her iki gruptaki iş- dar 1. Model farklı çalışma grupları için çiler için de benzerdir). Ancak, tarım ve çeşitli istihdam sonuçları üzerindeki kriz inşaat sektörlerindeki istihdam açısın- sonrası dönemin etkilerinin belirlen- dan, toparlanmanın etkisi kadın işçilere mesinde yararlı olmuşsa da, 2. Model kıyasla erkek işçiler için daha yüksektir. kriz sonrası dönemin sektörel etkileri hakkında derinlemesine bilgi sağlamak- Yaş kohort değişkenleri özellikle kayıtlı tadır. Sonuçların Türkiye’nin Çalışma istihdam için olmak üzere, önemli be- Yaşındaki Nüfusuna ekstrapolate edi- lirleyicilerdir: daha yaşlı çalışanlardan lebilmesi için, sözde panel regresyon oluşan kohorttaki çalışanlar (50-64 yaş) analizleri her bir hücrenin büyüklüğüyle için, kayıtlı şekilde istihdam edilme ola- ağırlıklandırılmıştır.32 sılığı açısından kriz sonrası ve kriz önce- si dönemler arasındaki fark, (regresyon 1. Model sonuçları: çalışan türlerine analizinde dikkate alınmayan kategori göre istihdamdaki ve işgücüne katılım- olan) orta yaşlı çalışanlardan oluşan daki değişiklikler kohorttaki çalışanlardaki eğilim değişi- minden 2,4 yüzde puan daha fazladır. Birinci sette yer alan sözde panel reg- Bu tespit toparlanmanın etkisinin daha 32- Pseudo panel regresyon analizi 96 gözlemle test edilmiştir ve ağırlıklar, işgücü çalışan türleri itibariyle işgücünde daha yaygın çalışan grubuna daha fazla ağırlık verilmesi için, başlangıç ara dönemindeki (2005 yılının 1. çeyreği) çalışan hücresi büyüklüğü kullanılarak oluşturulmuştur. Çalışan kategorilerinden bazıları oldukça küçüktür ve bazı ara dönemlerde bu kategorilerde bir çalışan bile yer almamıştır. Bu çalışan kategorileri regresyonlardan düşülmüştür. Dolayısıyla, pseudo panel regresyonlarında 85 hücre (gözlem) kullanılmıştır. 34 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER yaşlı çalışanların bulunduğu kohort için Cinsiyete göre: Örneklem cinsiyet ile daha yüksek olduğuna işaret etmekte- sınırlandırıldığında, toparlanmanın ka- dir. Ancak, kayıtlı istihdam açısından dın istihdamı üzerindeki etkisi hizmet bakıldığında, toparlanmanın etkisi açı- sektörüne göre tarım ve inşaat sek- sından genç çalışanlardan oluşan ko- törlerinde daha düşük olmuştur. Daha hort (15-29 yaş) ile orta yaşlı çalışanlar- genç kohorta mensup kadınlarda topar- dan oluşan kohort arasında anlamlı bir lanmanın etkisi de orta yaşlı kadınların fark mevcut değildir. Dahası, en genç kohortuna kıyasla daha düşüktür. Ka- çalışanlardan oluşan kohort orta yaşlı dınların kayıtlı istihdamındaki toparlan- çalışanlardan oluşan kohort ile kıyas- ma etkisi bakımından istatistiksel olarak landığında, istihdam ve işgücüne ka- anlamlı bir katsayı belirlenmemiştir. Bu tılım oranlarındaki büyüme eğilimleri sonuç, bu toparlanma etkisinin Kayıtdışı bakımından, kriz sonrası ve kriz öncesi dönemler arasındaki fark çok daha dü- istihdamdaki toparlanma etkisine ben- şüktür; bu, toparlanmanın bu grup üze- zer olduğunu ima ederken, toparlanma- rinde daha düşük bir etkiye sahip oldu- nın etkisi erkekler için kayıtlı istihdamda ğuna işaret etmektedir. kayıtdışı istihdama göre önemli ölçüde daha yüksek olmuştur. Ancak, yaş kate- 1. Modele ait sözde panel regresyon gorileri açısından, farklı yaş kohortların- analizinin tüm sonuçları Tablo A2.2’de daki erkekler için kriz öncesi ve sonrası sunulmaktadır. dönemlerde büyüme hızı eğilimleri ara- sında önemli bir fark tespit edilememiş- 2. Model sonuçları: Sektöre ve çalışan tir. türlerine göre istihdam seviyesindeki değişiklikler Eğitime göre: Örneklem sadece eğitim düzeyi yüksek (lise veya daha yüksek 2. Modele ait sözde panel regresyon öğrenim kurumundan mezun) çalışan- analizi sonuçları, tüm gruplar regres- larla sınırlandırıldığında, kayıtlı sektör yon analizine dâhil edildiklerinde, kriz için toparlanmanın etkisinin bu gruptaki öncesi ve sonrası dönemlerde istihdam çalışanlar için daha yüksek olduğu bu- büyüme hızları arasındaki farkın sadece lunmuştur (kriz sonrası ve kriz öncesi kayıtlı sektördeki çalışanlar için daha yüksek olduğunu göstermektedir. Kriz dönemlerin eğilimleri arasındaki fark, sonrası ve öncesi dönemlerde kayıtlı is- kayıtdışı sektördeki büyüme hızı eğili- tihdamın büyüme hızları arasındaki fark, mindeki değişimin 3,1 yüzde puan üze- kayıtdışı sektöre kıyasla 1,5 yüzde puan rindedir). Bu katsayıların hiçbiri lise öğ- daha fazladır. reniminden daha düşük eğitim düzeyine sahip çalışanlar için önemli olmamıştır. Regresyon tahminleri aşağıda belirtilen Bu, toparlanmanın etkisinin tüm gruplar sonuçları içeren çeşitli veri alt setleri için baz gruplarına kıyasla benzer oldu- kullanılarak gerçekleştirilmiştir: ğunu ima etmektedir. TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 35 Yaş kohort’una göre: Örneklem yaş Sözde panel analiz sonuçlarının özeti: kohort’larıyla sınırlandığında, toparlan- manın etkisinin hem genç hem de daha • Kriz öncesi eğilime göre, kriz sonrası dönemde istihdam büyüme hızı en yaşlı kohort’larda, eğitim düzeyi yüksek fazla kayıtlı sektörde gerçekleşmiştir. çalışanlarda eğitim düzeyi düşük çalı- şanlara kıyasla daha düşük olduğu be- • Eğitim düzeyi yüksek çalışanlar (lise lirlenmiştir. Kayıtdışı istihdam eğilimine veya üzeri eğitim seviyesine sahip kıyasla, genç kohort’taki (15-29) kişilerin olanlar) toparlanmanın etkisini kayıt- kayıtlı istihdamda yer alma eğilimleri dışı sektöre göre kayıtlı sektörde daha bakımından kriz sonrası ve öncesi dö- güçlü şekilde tecrübe etmişlerdir. nemlerde istatistiksel olarak anlamlı bir • Kadınlar açısından, toparlanmanın fark bulunamamıştır. (Orta yaşlı kohort etkisi, hizmet sektörüne kıyasla tarım için bu aynı katsayı negatif görünümlü ve inşaat sektörlerinde daha düşük- olmakla birlikte, anlamlı değildir). Öte tür ve toparlanmanın etkisi orta yaşlı yandan daha yaşlı kohort için topar- kadınlara göre genç kadınlar için de lanmanın etkisinin, kayıtdışı istihdama daha düşüktür. göre kayıtlı istihdam için önemli dere- • Kriz sonrası dönemde daha yaşı ko- cede pozitif fark arz ettiği bulunmuştur horttakiler için kayıtlı istihdam hız ka- (5,1 yüzde puan). Bu, Madde 2.3’te yer zanmıştır. alan, görece yaşlı kişilerin kayıtlı şekilde istihdam edilmeleri halinde daha uzun • Analiz sonucunda, daha genç çalı- süreyle işgücünde kalmayı sürdürdük- şanlardan oluşan kohort (15-29 yaş) leri ve bunun işgücü pazarında kayıtlı veya kadınlar açısından, sırasıyla orta istihdamın artmasına muhtemelen katkı yaştaki çalışanlar ve erkeklere kıyas- la, kriz sonrası dönemde kayıtlı istih- yaptığı yönündeki tespitle tutarlıdır. damda yer alma eğilimi bakımından anlamlı bir farka rastlanmamıştır. Her Bu sözde panel analizinde, diğer grup - ne kadar mutlak analizde, en genç lara kıyasla, kadınlar veya gençler için çalışanlardan oluşan kohortta kayıt- (15-29 yaş grubu) kayıtlı istihdamda kriz dışı istihdamdan kayıtlı istihdama öncesi dönemde önemli bir değişikliğin doğru ölçülebilir bir hareket görülür- kanıtına rastlanmamıştır. ken (sadece yüzde 13 oranında net iş yaratımı mevcutken, kayıtlı iş yaratım oranı yüzde 28,9’dur), bu çalışanların 2. Modele ait sözde panel regresyon kriz sonrası dönemde kayıtlı istihdam analizinin tüm sonuçları Tablo A2.3’te büyüme hızı diğer kohortların artış sunulmaktadır. hızlarından daha yüksek olmamıştır. 36 TABLO A2.2 1. Model Sözde-panel sonuçları (24 çalışan hücreli) TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER Not: Bağımlı değişkenler sol tarafta (madde 1-18) ve bağımsız değişkenler sağ tarafta gösterilmektedir. Kriz döneminde bağımlı değişkenin ortalama büyüme hızı da regresyonlara eklenmiştir. Regresyona dâhil edilmeyen referans kategorileri şunlardır: Erkekler, kırsal bölgeler, lise düzeyinden daha düşük eğitim düzeyine sahip olanlar ve 30-49 yaş grubundakiler. TABLO A2.3 Çalışan türlerine göre, istihdamda büyüme eğilimleri için 2. Model Sözde - panel analiz sonuçları (96 hücre) Toplam Not: Y1= hücre için kriz sonrası dönemde ortalama istihdam büyüme hızı - hücre için kriz öncesi dönemde ortalama istihdam büyüme hızı. Sağlam standart hatalar parantez içinde gösterilmiştir *** p<0,01, ** p<0,05, * p<0,1. Kriz döneminde ortalama istihdam büyüme hızı da regresyon kapsamında kontrol edilmiştir. TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 37 38 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER Ek 2.3: Çok Terimli Lojistik Model Kullanılan çok terimli lojistik regresyon 2010 veya 2011 veri setlerinden yapılıp modeli sayesinde işgücü piyasası için yapılmadığını göstermek amacıyla, kriz birbirinden farklı dört sonuç (bir diğer sonrası döneme ait bir kukla değişken deyişle, bağımlı değişken) elde edilebil- kullanılmıştır. xi ile ifade edilen kadınla- miştir. Bunlar: (i) aktif olmamak (çıkar- rın karakteristikleri şunlardır: kentsel yer, tılan referans kategori); (ii) işsiz olmak; evli olmak, eğitimsel kazanım (hiçbir ör- (iii) kayıtdışı istihdam edilmek ve (iv) gün eğitimi bulunmayanların kategorisi kayıtlı şekilde istihdam edilmek.33 (ii) ila referans), yaş grubu (gençler veya yaş- (iv) arasında kalan çıktılar aktif olmama- lılar, orta yaş kategorisi referans), hane yı içeren başlangıç referans kategorisiy- halkında 0-4 yaş arası çocuk sayısı, 5-14 le kıyaslanmıştır.34 yaş arası çocuk sayısı, yetişkin sayısı ve yaşlı sayısı. Bu bağımsız değişken- Kullanılan örneklem verileri yıllık İA ve- lerin tamamı daha sonra bu özellikleri rilerinden dört çapraz kesit içermiştir. taşıyan kadınların kriz sonrası dönemde Bunlar: 2005 ve 2006 kriz öncesi yılları çeşitli istihdam kategorilerinde istihdam ve 2010 ve 2011 kriz sonrası yıllarıdır. edilebilme olasılıkları itibariyle değişik- Ampirink spesifikasyon şu şekildedir lik bulunup bulunmadığını belirlemek Pr(yi=j yi=jor 1)= β0+β1 postcrisisi+β2 üzere, kriz sonrası döneme dair bir kuk- xi+β3 postcrisisi xi+ui la değişkenle etkileştirilmiştir.35 Yukarıdaki formülde 1 baz kategoridir Eğitim değişkeni ve kriz sonrası dönem (aktif olmamak) ve j diğer üç potansiyel değişkeni arasındaki etkileşim, farklı eği- sonuca (işsiz olmak, kayıtdışı istihdam tim gruplarına mensup kadınların kriz edilmek veya kayıtlı şekilde istihdam sonrası dönemde istihdam olasılıkların- edilmek) işaret etmektedir. Gözlemin da değişiklik olduğunu göstermektedir. 33- TÜİK’in kayıtlı istihdam tanımı kullanılmıştır: “Bu işle ilgili olarak sosyal güvenlik kurumuna kayıtlı mısınız?” Çalıştıklarını beyan edenlere bu soru sorulmuştur. Bu tanım ayrıca, hükümet tarafından resmi istatistiklerde kullanılan kayıtdışı istihdamın da tanımıdır. 34- Bu model bir ikili lojistik model serisinin eşdeğeridir. 35- Model öncelikle, yüksek beceri düzeyine sahip kentli kadınlar, düşük beceri düzeyine sahip kentli kadınlar ve kırsal bölgelerde yaşayan kadınlar dâhil farklı veri örneklemleri için test edilmiş ve sonra kocalarının özellikleri de regresyonlara dâhil edilmiş evli kadınlar için ayrı ayrı test edilmiştir (kocaların istihdam statüsü ve eğitim seviyesi). Son olarak, kadınların kriz sonrası dönemde işgücüne katılım oranında bir değişiklik bulunup bulunmadığını test etmek amacıyla, kriz öncesi (2005-2006) ve kriz sonrası (2010-2011) dönemlere ait veri setleri birleştirilmiştir. Kriz sonrası döneme ait kukla değişken kriz sonrası dönemin etkisinin görülebilmesi için diğer açıklayıcı değişkenlerin tamamıyla etkileştirilmiştir. Çapraz kesitli çok terimli regresyon analizlerinin sonucu talep üzerine sağlanacaktır. TABLO A2.4 Marjinal sabit etkileri gösterir çok terimli lojistik regresyon Not: Dört yıllık verilerden oluşan İşgücü Anketi Çapraz kesitlerinin birleştirilmiş örneklemi: Kadınlar için 2005-2006 (kriz öncesi) ve 2010-2011 (kriz sonrası). Sağlam standart hatalar parantez içinde gösterilmiştir. TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 39 40 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 41 3. İş Yaratımı ve Verimlilik Özet: Verimliliği yüksek işler bu işlerde zeyi en düşük sektörüyse de, bu sektör çalışanlara gelir sağlamanın yanı sıra, içerisinde bölgesel düzeyde işgücünün toplumun tamamı için daha yüksek yer değişiminden kaynaklı büyüme artı- ekonomik büyüme sağlayacak pozitif şını gösteren bazı kanıtlar mevcuttur. bir dışsallığı ifade ettikleri ölçüde de “kalkınma için iyi işler” olarak addedilir- 3.1 Giriş ler. Daha az verimli faaliyetlerden daha yüksek verimli faaliyetlere doğru geçiş İyi işler yüksek verimlilik düzeyleri saye- sektörler arası (örneğin yapısal değişim sinde ekonomik büyümeyi hızlandırır. aracılığıyla) olduğu kadar sektörlerin Dünya Bankası tarafından yayınlanan kendi içinde de (örneğin, sermaye biri- “2013 Dünya Kalkınma Raporu: İşler” kimi, teknolojik değişim ve işgücünün başlıklı raporda belirtildiği üzere, “İnsan- verimliliği düşük firmalardan verimliliği lar yaptıkları şeylerde daha iyi oldukça, yüksek firmalara geçişi aracılığıyla) ger- çiftliklerden firmalara doğru geçtikçe çekleşebilir. Bu bölümde Türkiye’de iyi ve daha verimli işler yaratılıp, daha az işlerin (bir diğer deyişle, verimliliği yük- verimli olanları ortadan yok oldukça, sek işlerin) özellikleri tanımlanmakta ve ekonomi büyür”. Dolayısıyla, verimlilik sektörler arası ve sektör içindeki işgücü düzeyi yüksek işler, bu işlerde çalışanla- geçişinin hangi oranda söz konusu iyi ra gelir sağlamanın yanı sıra, toplumun işlere doğru daha fazla olduğu incelen- tamamı için daha yüksek ekonomik bü- mektedir. Bu analiz, özellikle 1998 ve yüme sağlayacak pozitif bir dışsallığı 2011 yıllarında gerçekleşen tarım sektö- ifade ettikleri ölçüde de “kalkınma için ründen tarım dışı sektörlere doğru akış iyi işler” olarak addedilirler. İşler daha başta olmak üzere, Türkiye’de meydana üretkenleştikçe ve bir toplumda işgücü gelen bu yapısal değişimin büyümeyi daha düşük verimlilikli faaliyetlerden arttırdığını göstermektedir. Ayrıca, fir- daha yüksek verimlilikli faaliyetlere ge- ma seviyesindeki verilerin ortaya koydu- çiş yapacak şekilde yeniden istihdam ğu üzere, Türkiye’de tarım dışı sektörde edildiğinde, ekonomi üzerindeki etki faaliyet gösteren daha verimli firmalar artmakta ve işler ilerleme bakımından verimlilik düzeyi daha düşük firmalara daha güçlü birer itici unsur halini almak- kıyasla daha fazla iş olanağı yaratmak- tadır. tadırlar. İşgücünün bu hareketi; belli derecede hem imalat hem de hizmet Daha az verimli faaliyetlerden daha sektörlerinde gerçekleşmektedir ve iş- yüksek verimli faaliyetlere doğru geçiş gücünün bu yer değişimi Türkiye’de iyi sektörler arası olduğu kadar sektörlerin işlerin yaratılması ve gelecekteki eko - kendi içinde de gerçekleşebilir. Daha az nomik büyüme bakımından güçlü bir verimli sektörlerden daha yüksek verimli işarettir. Son olarak, her ne kadar tarım sektörlere geçiş olarak tanımlanan yapı- sektörü hâlâ Türkiye’nin verimlilik dü- sal değişim (tipik olarak tarım sektörün- 42 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER den diğer sektörlere doğru), güçlü bir oranda daha fazla yaratılmaktadır soru- ekonomik büyüme kaynağı olabilir. Bu, su incelenmektedir. Bu sorunun cevabı, “çiftliklerden firmalara” işgücü akışının verimliliği düşük düzeydeki faaliyetler- yüksek ekonomik büyümeyi de berabe- den verimliliği daha yüksek faaliyetlere rinde getirdiği Doğu ve Güney Asya’da işgücü akışının varlığına işaret edecek- yaşanan tecrübeyle sabittir. Ancak, ser- tir. Son olarak, bu bölümde tarımdaki maye birikimi, teknolojik değişim ve verimliliği arttırıcı faktörlerin incelen- işgücünün verimlilik düzeyi düşük çift- mesi amacıyla, 2007 yılından bu yana lik veya firmalardan verimlilik düzeyi istihdam patlaması yaşanan tarım sek- yüksek çiftliklere veya firmalara geçiş- törünün performansına bakılmaktadır. leri aracılığıyla sektör içinde de güçlü Bu bölümde ayrıca küresel fiyatlardaki bir verimlilik artışı sağlanabilir. Öyle ki, hareketlilik ve bu sektöre yönelik devlet McMillan ve Rodrik (2011) tarafından destekleri sayesinde tarımsal verimlilik- ortaklaşa yürütülen çalışmada, yüksek te değişiklikler yaşayan bölgelere ilişkin gelir grubunda yer alan ülkelerde, Latin örnek olay incelemelerinden de yararla- Amerika ve Afrika’da 1990’lı ve 2000’li nılmaktadır. yıllarda yaşanan işgücü verimliliği artı- şının sektör içindeki verimlilik artışından 3.2 Türkiye’deki Son Yapısal kaynaklanabileceği gösterilmiştir. Değişim Büyümeyi Arttırıcı Bu bölümde Türkiye’de iyi işlerin (bir Nitelikte midir? diğer deyişle, verimliliği yüksek işlerin) özellikleri tanımlanmakta ve sektörler Yapısal değişim büyümeyi arttırıcı nite- arası ve sektör içi işgücü hareketlili- likte olabileceği gibi büyümeyi azaltıcı ğinin hangi düzeyde iyi işlere doğru nitelikte de olabilir. 2011 tarihli “Küresel- gerçekleştiği sorusu incelenmektedir. leşme, Yapısal Değişim ve Verimlilik Ar- Türkiye’de tarım sektörü hâlâ toplam tışı” başlıklı makalelerinde, McMillian ve istihdam içinde önemli bir paya sahip Rodrik gelişmekte olan ülkelerde işgücü olduğundan, yapısal değişim sorunu akışları ve verimlilik arasındaki ilişkiyi ülkenin kalkınmasında hâlâ çok önem- incelemektedirler. Hipoteze göre, ya- li bir yer tutmaktadır. Bu husus dikkate pısal değişim aracılığıyla büyümeyi ve alınarak, bu bölümün birinci kısmında kalkınmayı teşvik etmek için işgücünün Türkiye’de 1998-2011 yılları arasında düşük verimlilikli sektörlerden yüksek gerçekleştirilen yapısal değişimin büyü- verimlilikli sektörlere akışı sağlanma- meyi arttırıcı veya azaltıcı nitelikte olup lıdır. Yazarlar Güney ve Doğu Asya’da olmadığı incelenmektedir. İkinci kısım- 1990 ve 2005 yılları arasındaki dönem da ise, ekonominin tarım dışı sektörleri- için bu ilişkiyi belgelerken, yüksek gelir ne odaklanılmakta ve istihdam yaratma düzeyinde yer alan ülkeler, Afrika ve La- ve verimlilik oranları daha yüksek firma- tin Amerika’da bu aksi istikamette ger- ların özelliklerini tanımlamak için firma çekleşmiş gözükmektedir ki, bu durum, seviyesi verilerden yararlanılmakta ve yapısal değişimin berikilerde büyümeyi verimliliği daha yüksek düzeyde olan fir- azaltıcı nitelikte olduğuna işaret etmek- malarda yeni istihdam olanakları hangi tedir (Şekil 3.1). TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 43 ŞEKİL 3.1 Ülke gruplarına göre, 1990-2005 yılları arasında sektörler arası ve sektörler içi verimlilik artışı Latin Amerika, Afrika, Asya LATİN AMERİKA AFRİKA ASYA İçinde YÜKSEK GELİRLİ ÜLKELER Yapısal Değişim -2.00 % -1.00 % 0.00 % 1.00 % 2.00 % 3.00 % 4.00 % 5.00 % Kaynak: McMillan ve Rodrik 2011. Ülke düzeyinde bakıldığında, büyüme- miş) ortalama sektörel verimlilik oranla- yi arttırıcı nitelikteki yapısal değişim rıyla mukayeseli şekilde ölçerek, yapısal ortalamanın üzerinde verimliliğe sahip değişimin ülkeleri nasıl farklı etkilediğini sektörlerde artan istihdam paylarına analiz etmektedirler. Kabarcıkların bü- işaret etmektedir. McMillan ve Rodrik, yüklüğünün sektörün başlangıç yılın- ana sektörlerdeki istihdam paylarındaki daki istihdam payını gösterdiği sonuç değişimi, nihai yıldaki (ekonomideki or- kabarcık grafikleri oldukça açıklayıcıdır talama verimlilik oranıyla normalleştiril- (Bkz. Kutu 3.1). 44 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER Kutu 3.1 Hindistan ve Arjantin’de Yapısal Değişimin İzahı Hindistan’da tarım sektörü verimlilik düzeyi en düşük sektördü ve ülkede 1990 ila 2005 yılları arasında tarım sektöründen diğer sektörlere doğru büyük bir işgücü akışı yaşanmıştı. Bu nedenle, Şekil 3.2’deki grafiğin sol panelindeki doğrunun pozitif eğiminden de gözlenebileceği üzere, Hindistan’daki yapısal değişim büyümeyi arttırıcı nitelikte olmuştur. Genel olarak, büyümeyi arttırıcı nitelikteki yapısal değişimi gösteren bir resimde şu özelliklerden birine sahip daha fazla sayıda sektör bulunacaktır: i) ortalamanın altında verimlilik ve istihdam paylarının azalışı (bir başka ifadeyle, Hindistan örneğinde, tarım (tar) sektörü) ve ii) ortalamanın üzerinde verimlilik ve artan istihdam payları (bir başka ifadeyle, Hindistan örneğinde, kamu hizmetleri (kam-hiz), ulaştırma ve iletişim (ul-il), madencilik (mdn), finans, sigortacılık ve emlak (f-s-e), toptan ve perakende ticaret (t-p-t), inşaat (inş) ve imalat (iml)). Yine bu resimde şu özelliklerden birine sahip daha az sayıda sektör bulunacaktır: i) ortalamanın üzerinde verimlilik ve azalan istihdam payları (bir başka ifadeyle, Hindistan örneğinde, topluluk, sosyal, kişisel ve devlet hizmetleri (t-s-k-d-h-)) ve ii) ortalamanın altında verimlilik ve yükselen istihdam payları. Şekil 3.2’deki grafikte sağ panelde yer alan Arjantin yapısal değişimin (ayrıca tarım sektöründe diğer sektörlere geçişin) büyümeyi arttırıcı olmak yerine büyümeyi azaltıcı nitelikte olduğu bir ülkeyi temsil etmektedir. Bu durum, esas itibariyle, tüketici, devlet, sosyal ve kişisel hizmetleri (t-s-k-d-h-) ve finans, sigortacılık ve emlak sektörleri (f-s-e-) gibi diğer sektörlerin bile verimlilik düzeylerinin daha düşük olması sebebiyledir. Öyle ki, Arjantin’de sadece tarım, ulaştırma ve iletişim sektörleri büyümeyi arttırıcı nitelikteki yapısal değişimin kuadranları içinde yer almaktadır. Tüm diğer sektörler ise kendilerini büyümeyi azaltıcı nitelikteki kuadranlarda bulmaktadırlar. Dolayısıyla, her ne kadar işçiler firmalarda çalışmak üzere çiftliklerden ayrılmışlarsa da, ortalama bir çiftlik ortalama bir firmaya göre görünüşte daha verimlidir. Bu durum, işgücündeki bu hareketliliğin genel olarak daha yüksek verimlilik ve ekonomik büyüme sağlamasının beklenemeyeceğine işaret etmektedir.a ŞEKİL 3.2 Hindistan ve Arjantin’de büyümeyi arttırıcı ve azaltıcı nitelikteki yapısal değişimlere örnekler Hindistan’da sektörel verimlilik ile istihdam payları arasındaki Arjantin’de sektörel verimlilik ile istihdam payları arasındaki korelasyon (1990-2005) korelasyon (1990-2005) Sektörel verimlilik/toplam verimlilik logu Sektörel verimlilik/toplam verimlilik logu İstihdam payındaki değişim İstihdam payındaki değişim (D Emp. Share) (D Emp. Share) Uyumlaştırılmış değerler Uyumlaştırılmış değerler *Not : Dairenin büyüklüğü 1990 yılındaki istihdam oranını gösterir *Not : Dairenin büyüklüğü 1990 yılındaki istihdam oranını gösterir **Not : Regresyon denklemindeki ansız değişkenin katsayısını ifade eder. **Not : Regresyon denklemindeki ansız değişkenin katsayısını ifade eder. Kaynak : Yazarların, Timmer ve de Vries’in verileri ile hesaplamaları (2009) Kaynak : Yazarların, Timmer ve de Vries’in verileri ile hesaplamaları (2009) Kaynak: McMillan ve Rodrik 2011. a Bu metodolojide her bir sektörde ortalama verimlilik düzeyine sahip firmalar arasındaki işgücü hareketliliği karşılaştırılmaktadır. Gerçek hayatta, yapısal değişimden kaynaklanan kazanımlar ve kayıplar elbette ki, ilave veya kayıp firmaların marjinal verimliliklerine dayalıdır. Bu metodolojide ayrıca nüfus yapısındaki değişimlerin (bir diğer ifadeyle, çalışma yaşındaki nüfustaki artışların veya azalışların) yanı sıra işgücü katılım oranlarındaki değişiklikler de soyutlanmıştır zira, bu metodolojide sadece istihdam havuzu içindeki sektör paylarına bakılmaktadır. TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 45 Türkiye’de son dönemde gerçekleşen dam payları artmış olup, bu artışta en yapısal değişim, özellikle işgücünün ta- fazla pay (atıf yapılan makalede f-s-e rım sektöründen uzaklaşması, büyüme- şeklinde kısaltılan) finans ve iş hizmet- yi arttırıcı niteliktedir. Şekil 3.3, McMillan leri sektörüne aittir (bu sektörde 1998 ve Rodrik’in makalesinde yer alan ülke yılında yüzde 2,5 olan istihdam düzeyi analizini (TÜİK’in 1998 yılı fiyatlarıyla ilk 2012 yılında yüzde 300’lük artışla yüzde sektörel GSYİH verilerine sahip olduğu 7,6’a yükselmiştir). Bu sektör ayrıca (2,8 ilk yıl olan) 1998 ila 2012 yılları arası dö- ile ulaştırma, iletişim ve depolama (-ul- nem için Türkiye’ye uyarlamaktadır.36 il-de) sektöründen sonra) 2,7 ile ikinci Bu dönemde gerçekleşen en önemli de- en yüksek bağıl işgücü verimliliğine de sahiptir. F-s-e sektörü Türkiye’de büyü- ğişiklik, işgücünün tarım sektöründen meyi arttırıcı işgücü akışları bakımın- diğer sektörlere kaymasıdır. Öyle ki, bu dan aykırılık teşkil etmektedir ve imalat sektörün istihdamdaki payı 1998 yılın- (iml), perakende ve toptan ticaret (t-p-t) da yüzde 41,5’ten yüzde 40’lık düşüşle ve iletişim, sosyal, kişisel ve devlet hiz- 2012 yılında yüzde 24,6’ya gerilemiştir. metleri (t-s-k-d-h) sektörlerine kıyasla Bu sektörün dönem sonu (yani 2012) hâlâ görece küçük bir sektördür. Ve, her itibariyle -toplam verimlilik oranıyla ne kadar imalat sektörüne (ve ulaştırma normalleştirilen sektörel istihdam ora- ve iletişim (“ul-il”) sektörüne) yönelik iş- nına kıyasla (1998 yılı fiyatlarıyla) sek- gücü akışları bu sektörlerin verili ortala- törel GSYİH şeklinde tanımlanan- bağıl manın üzerindeki verimliliği karşısında işgücü verimliliği 0,38 ile tüm sektör- büyümeyi arttırıcı nitelikteyse de, “t-s-k- ler içinde en düşük orandır. Bu neden- d-h” sektörüne (ve inşaat (“inş”) sektö- le, Türkiye’de tarım sektöründen diğer rüne) yönelik benzer büyüklükteki işgü- sektörlere işgücü akışının büyümeyi cü akışları da büyümeyi azaltıcı nitelikte arttırıcı nitelikte olması şaşırtıcı değildir. olmuştur. Hatta ticaret sektörüne yöne- Tarım sektörü işgücü kaybına uğrarken, lik daha büyük çaplı işgücü akışları da madencilik dışındaki diğer tüm sektör- büyümeyi azaltıcı niteliktedir, çünkü bu lerde 1998 ila 2012 yılları arasında istih- sektörün bağıl verimlilik oranı 0,77’dir. 36- Bu analiz Rodrik (2010)’da uygulanan analizi güncellemektedir. 46 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER ŞEKİL 3.3 Türkiye’de 1998-2012 yılları arasında sektörel verimlilik ve istihdam payları arasındaki korelasyon Sektörel verimlilik/ toplam verimlilik logu (2012) 1998-2012 arasında istihdam payında değişim (pay 0.5=50%) Not: Dairenin alanı 1998’deki istihdam payını temsil eder Not: Beta, aşağıdaki regresyon denkleminde bağımsız değişkenin katsayısını ifade eder. (p/P)= alpha+beta*değişim - istihdam payıi (1998 istihdam payıyla ağırlıklandırılmış) Not: agr-tarım, utl- kamu hizmetleri, tsc- ulaşım ve iletişim, min- madencilik, fire - finans, sigorta ve emlak wrt- toptan ve perakende ticaret, cstr- inşaat, mnf- üretim, cspsgs- toplumsal, sosyal, kişisel ve kamu hizmetleri Kaynak: Yazarların TÜİK verilerine ve McMillan ve Rodrik (2011)’in metodolojisine dayalı şekilde gerçekleştirdikleri hesaplamalar. Türkiye’de tarım sektöründe son dö- milyondan 6,1 milyona yükselmiştir nemde yaşanan işgücü artışı tarım dışı (Bölüm 2 ile kıyaslayınız). Yaşanan bu sektörlerde verimlilik seviyesinin dü- sert tersine dönüşün potansiyel sebep- şüklüğüne değil, daha yüksek tarımsal leri – ki 2008-2009 küresel krizi öncesin- fiyatlara bağlanabilir. Yukarıdaki analiz de ve sonrasında da mevcuttur - Gürsel son dönemde tarım sektöründen diğer ve İmamoğlu’nda (2012) incelenmiştir. sektörlere doğru akışta yaşanan tersine Tüm dünyada gıda fiyatlarındaki artış, dönüşü gizlemektedir. 2007 yılında ta- tarım dışı sektörlerdeki verimlilik azal- rım sektörü istihdamı cezbetmeye baş- ması ve (örneğin, bir kaç yıllık bitkiler lamıştır. Öyle ki, tarım sektöründe istih- gibi) daha emek yoğun ekinlere veya dam oranı 2007 yılında yüzde 23,5’ten (örneğin, sera kullanımı gibi) üretim 2012 yılında yüzde 24,6’a yükselmiş, stratejilerine geçiş gibi tarımsal üretim- istihdam edilen toplam kişi sayısı 4,9 deki yapısal değişim dâhil, potansiyel TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 47 faktörler yazarlarca dikkate alınmıştır. ila 2012 yılları arasındaki dönemde ta- Gürsel ve İmamoğlu tarımsal üretim ve rım dışı sektörlerdeki işgücü akışı ve ve- ekonomi genelindeki üretici fiyatlarına rimlilik arasında pozitif olmakla birlikte ilişkin bölgesel verilerden yararlanmak istatistiksel olarak anlamlı olmayan bir suretiyle, tarımsal ürün fiyatlarındaki ilişkiye işaret etmektedir. değişikliklerle bölgesel tarımsal istih- damdaki değişiklikler arasında önemli Bu dönem içinde tarım dışı sektörlerden derecede pozitif korelasyonun varlığını sadece üçünde tarım dışı istihdam pay- tespit etmişlerdir. Öte yandan, tarım dışı larında artış yaşanmıştır. Bu sektörler: gelirlerdeki değişikliklerin (tarım dışı finans ve iş hizmetleri, kamu hizmetleri sektörlerde işgücü verimliliğindeki deği- ve toptan ve perakende ticarettir. Tarım şikliklerin temsili değişkeni olarak) yanı dışı sektörlerden olan inşaat ve “t-s-k- sıra tarımsal üretimdeki değişiklikler ve d-h” hizmetinden finans ve iş hizmetleri tarımsal istihdam arasında önemli dü- (“f-s-e”) ve kamu hizmetleri (“kam-hiz”) zeyde bir korelasyon mevcut değildir. sektörlerine doğru gerçekleşen işgü- cü akışı büyümeyi arttırıcı niteliktedir, 1998 ila 2012 yılları arasında tarım sektö- ancak istihdam artışı yaşanan her iki ründen diğer sektörlere doğru genel is- sektör de hâlâ oldukça küçük sektör- tihdam akışından ayrı olarak, Türkiye’de lerdir (sırasıyla, 2012 yılında tarım dışı tarım dışı sektörler arası işgücü hare- istihdamın yüzde 10’u ile yüzde 1,2’sini ketleri de kısmen büyümeyi arttırıcı temsil etmektedir). Öte yandan, görece yöndedir. Şekil 3.4’te sadece tarım dışı verimliliği yüksek tarım dışı sektörler- istihdam ve verimlilik oranları payda den (ulaştırma ve iletişim, madencilik olarak kullanılıp, tarım sektörü kapsam ve imalat) verimliliği düşük toptan ve dışı tutularak Rodrik-McMillan analizi perakende ticarete doğru işgücü akışı tekrarlanmaktadır. Sonuç rakamı, 1998 ise büyümeyi azaltıcı niteliktedir. 48 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER ŞEKİL 3.4 Türkiye’de tarım dışı sektörel verimlilik ve istihdam paylarındaki değişim arasındaki korelasyon (1998-2012) Sektörel verimlilik/ toplam tarım dışı verimliliğin logu (2012) 1998-2012 arasında tarım dışı istihdamdaki değişim Not: Dairenin alanı 1998’de tarım dışı istihdamın payını gösterir Not: Beta, regresyon denklemindeki bağımsız değişkenin katsayısıdır. (p/P-tarım dışı)= alpha+beta*değişim -tarım dışı istihdamın payı (1998 tarım dışı istihdam payına göre ağırlıklandırılmış) Not: utl- kamu hizmetleri, tsc- ulaşım ve iletişim, min- madencilik, fire - finans, sigorta ve emlak wrt- toptan ve perakende ticaret, cstr- inşaat, mnf- üretim, cspsgs- toplumsal, sosyal, kişisel ve kamu hizmetleri Kaynak: Yazarların TÜİK verilerine ve McMillan ve Rodrik (2011)’in metodolojisine da dayalı şekilde gerçekleştirdikleri hesaplamalar Her ne kadar büyümeyi arttırıcı nitelik- odaklanmaktadır. Bir sonraki bölümde teki yapısal değişim verimliliğin arttırıl- iyi (yani, yüksek verimlilikli) işler barın- masının önemli bir boyutuysa da, tarım dıran firmaların özelliklerini tanımlamak dışı sektörler içindeki ve tarım sektörü için firma düzeyindeki verilerden yarar- içindeki dinamiklerin de incelenmesi lanan ve verimliliği düşük firmalardan gerekir. Yukarıda belirtilen analiz sa- dece toplam verimliliğin arttırılmasına verimliliği yüksek firmalara akışın bo- dair tek bir yönteme – işgücünün ana yutunu inceleyen farklı bir yaklaşım be- sektörler arasında hareket etmesine – nimsenmektedir. TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 49 Kutu 3.2 2005-2010 Yapısal İş Anketi (YİA) Kullanılarak Analiz Bu bölümde TÜİK tarafından derlenen 2005-2010 Yapısal İş Anketi (YİA) veri seti kullanılmaktadır. Yıllık YİA veri seti firma istihdam büyüklüğüne göre iki kısma ayrılmaktadır: (i) en az 20 çalışan istihdam eden tarım dışı firmaların tamamının oluşturduğu grup (“20’den fazla çalışanlı firmalar) ve (ii) bölge ve 4 haneli NACE1 sektör koduyla örneklenmiş şekilde, 20’den az çalışan istihdam eden tarım dışı firmaların örnek- lemi (“20’den az çalışanlı firmalar). Bu örneklem metodolojisinin bir dezavantajı, firmaların yıl bazında rastgele seçilmesidir ki, bu durum 20- firmalarının zaman içinde takibini imkânsız kılmaktadır. Bir diğer deyişle, 20’den az kişi çalıştıran bir firma belirli bir yıla ait veri setinde yer alıyor ancak bir sonraki yılda yer almıyorsa, bu firmanın faaliyetine son verip vermediğini ya da hâlâ mevcut olup olmadığını belirle- mek imkânsızdır çünkü firma basit bir şekilde örnekleme dâhil edilmemiştir. Verilerin örneklenmesindeki bu verili dezavantaj dikkate alındığında, bu çalışmadaki analiz esas olarak (aksi belirtilmedikçe) 20’den fazla çalışanlı firmalarına dayanmaktadır. YİA, 4 haneli NACE kodu, yer, cinsiyete göre istihdam, işleve göre yatırımlar, işleve göre harcama (ücret harcaması dâhil), mülkiyet bilgileri (paya göre yabancı – yerli ortak), satışlar, katma değer ve malzeme maliyetleri dâhil her bir firma hakkında zengin bir bilgi seti sağ- lar. Ancak, firmanın sermaye yapısı veya yaşı (yani, tescil yılı) hakkında hiçbir bilgi sağlanmamaktadır. Sermaye stoğu tahmin edilebilir olmakla birlikte (ki, TFV değerinin belirlenmesi için aşağıda yapılmıştır), yaş bilgisinin eksikliği çok daha önemli bir sorun arz etmektedir zira YİA kapsamında 20’den fazla çalışanlı firmalarının görünmesi daha küçük ölçekli bir firmanın girişi veya genişlemesi şeklinde tanımlanmamak- tadır. Dolayısıyla, aşağıdaki analizde, “giriş” ifadesi 20’den fazla çalışanlı firma kategorisine giriş şeklinde tanımlanmaktadır. Son olarak, her ne kadar YİA’nın mevcut formatında veri toplanmasına 2003 yılından itibaren başlanmışsa da, ilk iki yılda (2003 ve 2004) hâlâ 20’den fazla çalışanlı firmalarının kapsamında eksik bulunmaktadır. Dolayısıyla, analiz 2005’ten itibaren başlamaktadır. 3.3 Türkiye’de Tarım Dışı bu yana azalmaktadır. Hizmet sektörü ekonomide tarım dışı sektörlerdeki tüm Sektörde İş Yaratımı ve firmaların yüzde 80’ini temsil etmektedir Verimlilik (Şekil 3.5 sol panel). 20’den fazla çalı- şanlı firmaların dinamikleri oldukça fark- Hizmet sektörü Türk ekonomisinin en lı olup, 2007 ila 2009 yılları arasında bü- büyük tarım dışı sektörüdür ancak, yüme azalmıştır ve 2010 yılında önemli 20’den fazla çalışanlı firmalar grubunun bir artış yaşanmıştır.37 Ayrıca, 20’den içinde hizmet sektörü imalat sektörü- fazla çalışanlı firmalar grubu içinde hiz- nü ancak yakın zamanda geçebilmiş- met ve imalat firmaları 2010 yılına kadar tir. Türkiye’deki firma sayısı 2005’ten toplam firma sayısında benzer paya sa- 2007’ye artış göstermiştir ve o tarihten hiptir (Şekil 3.5 sağ panel). 37- TÜİK personeline göre, 20’den fazla çalışanlı firmaların sayısındaki artış firmaların listelenmesinde kullanılan metodolojideki hiçbir değişiklikle açıklanamaz. Bu artışa dair açıklamalardan bazıları şunlardır: hükümetin kayıtdışılığı azaltma doğrultusundaki çalışmalarından dolayı firmaların kayıt altına alınmasını ve Kasım 2010’da getirilen kapsamlı vergi affı. Mevcut firmaların genişlemesine kıyasla firmaların sayısında reel artışın bulunup bulunmadığı sorusunun çözümlenmesi için firmaların yaş bilgileri gereklidir ki, bu bilgiler hâlihazırda mevcut değildir (firmaların tescil yılı bilgilerini elinde bulunduran Maliye Bakanlığı ile irtibatlar sürdürülmektedir). 50 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER ŞEKİL 3.5 Sektörlere göre firma sayısı, 2005-2010 Her türlü ölçekteki firmalar (popülasyon+örneklem) 20’den fazla çalışanlı firmalar (sadece popülasyon) Kaynak: TÜİK YİA’ne dayanarak yazarların hesaplamaları. Türk ekonomisi küçük ölçekli firmaların lar hem firma hem de toplam istihdam hâkimiyetindedir. Tablo 3.1’de (20’den payları açısından imalat sektörüne göre az çalışanı bulunan firmalar şeklinde ta- hizmet sektöründe daha yaygındırlar. nımlanan) küçük ölçekli firmaların top- Buna tek istisna Fransa’dır. Her ne ka- lam firma ve toplam istihdam içindeki dar bu sonuç Türkiye için de geçerliyse payları itibariyle Türkiye ve üç kalkın- de, Türkiye her iki sektör için aykırılık mış ve üç kalkınmakta olan ülke birlikte karşılaştırılmaktadır. Küçük ölçekli fir- göstermektedir.38 Öyle ki, küçük ölçekli maların payı ile ülkelerin gelir düzeyleri firmalar hizmet sektöründeki tüm firma- arasında bir ilişki gözükmemektedir. Öte ların neredeyse yüzde 99’unu kapsa- yandan, her ülkede küçük ölçekli firma- maktadır. 38- Küçük ölçekli firmaların istihdama olan katkıları bakımından sonuçlar ile Ayyagari ve diğerleri (2011) tarafından ulaşılan sonuçlar arasındaki açık tezat farklı kaynakların referans alınmasıyla (Ayyagari ve diğerleri Dünya Bankası İşletme Anketlerini referans almaktadır), farklı istihdam tanımlarına dayanılmasıyla (Ayyagari ve diğerleri sadece tam zamanlı daimi çalışanları saymıştır) ve küçük ölçekli firmalar için farklı eşik değerlerinin kullanılmasıyla (Ayyagari ve diğerleri 5-19 arası sayıda çalışan kullanırken, yukarıda sonuçlarda 20’nin altında sayıda çalışan istihdam eden tüm firmalar sayılmaktadır) açıklanabilir. TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 51 TABLO 3.1 Türkiye’de ve seçilmiş ülkelerde küçük ölçekli firmaların payı Not: Türkiye verileri 2005-2010 yılları ortalamalarıdır; diğer ülkeler için ise, veriler 1990’lı yıllara aittir. Kaynak: Bartelsman ve diğerleri (2004) ve yazarların hesaplamaları. 20’den fazla çalışanlı firma popülasyo- (yüzde 56) ve hizmet sektöründe en nuna odaklı olarak, daha küçük firma- yüksek (yüzde 68) seviyededir. En bü- lar (20-49 çalışanlı) her bir sektördeki yük ölçekli firmalar (200 veya üzeri ça- toplam firma sayısının yarıdan fazlasını lışanlı) madencilik hariç (ki, bu sektörde oluşturmaktadır ve bu kategori en fazla toplam firma sayısının yüzde 13’ünü 2009 ila 2010 yılları arasında artmıştır oluşturmaktadırlar) tüm sektörlerdeki (Şekil 3.6). 2010 yılında bu firmaların toplam firma sayısının yüzde 10’undan payı madencilik sektöründe en düşük daha azını oluşturmaktadırlar. 52 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER ŞEKİL 3.6 Firma büyüklüklerine ve sektörlere göre 20’den fazla çalışanlı firmaların sayısı, 2005-2010 Kaynak: TÜİK İA’ne dayanarak yazarların hesaplamaları. 20’den fazla çalışanlı firmalar Türkiye’nin yasla da en büyük paya sahiptir. Bu ka- ölçek skalasının alt bölümünde yoğun- tegorideki firmaların sayısı Türkiye’deki laşmışlardır. 20-49 arası çalışan istih- 20’den fazla çalışanlı toplam firma sayı- dam eden firmalar sadece Türkiye için- sının yüzde 62’sini oluşturmaktadır. Öte deki diğer ölçek kategorilerine kıyasla yandan, 100-249, 250-499 ve 50+ çalı- değil ayrıca, 20-49 çalışanlı firmaların şanlı firmalar Şekil 3.7’de görünen ülke- Şili, Endonezya ve Fas’taki 20+ çalışanlı lere kıyasla Türkiye’de en düşük paya toplam firma sayısındaki paylarına kı- sahip firmalardır. TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 53 ŞEKİL 3.7 20’den fazla çalışanlı toplam firma sayısındaki paylarına (%) göre ölçek kategorileri Not: Türkiye ile ilgili veriler 2005-2010 yıllarını kapsamaktadır ve Şili, Endonezya ve Fas ile ilgili veriler ise 1990’lı yıllar ile 2000’li yıllar arasını kapsamaktadır. Kaynak: Hallward - Driemeier ve diğerleri ile yazarların hesaplamaları. 20’den fazla çalışanlı firmaların Türkiye ancak Endonezya’dan daha düşüktür. firma büyüklüğüne göre konsantras- Yüzde birlik dilimdeki en büyük firma- yonu Şili, Endonezya ve Fas ile karşı- ların Türkiye’deki toplam istihdamdaki laştırılabilirdir. 2005-2010 döneminde, payı Şili ve Fas’taki yüzde birlik dilim- istihdam edilen toplam çalışan sayısı- deki en büyük firmaların payından bir nın yüzde 55’i Türkiye’nin en büyük 10 miktar daha yüksek olmakla birlikte firmasında istihdam edilmiştir. Bu oran Endonezya’dakinden bir miktar daha Şili ve Fas için hemen hemen aynıdır düşüktür. 54 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER ŞEKİL 3.8 Firma büyüklüklerine göre toplam istihdam yoğunlaşması 80 70 60 50 40 % 30 20 10 0 Şili Endonezya Fas Türkiye İlk %1 İlk %5 İlk %10 Kaynak: Hallward - Driemeier ve diğerleri (2013) Türkiye’de sektör içi firma büyüklük da- imalat hem de hizmet sektörlerinde, ğılımı diğer ülkelerle kıyaslanabilir du- Türkiye’nin firma büyüklüğündeki var- rumdadır. Çapraz ülke sektör ortalama- yasyonu mukayese yapılan pek çok ül- sına göre normalleştirilmiş varyasyon keye göre daha yüksektir. Gıda ürünleri katsayısıyla ölçülen39 sektörlere göre imalatı, kok kömürü ve petrol ürünleri firma büyüklüklerinin dağılımı Tablo imalatı, makine ve ekipman imalatı ve 3.2’de gösterilmektedir. 1’in üzerinde- telekomünikasyon ve ulaştırma sektör- ki katsayıları ile ilgili ülke sektöründeki leri gibi bazı sektörlerde, Türkiye’deki firma büyüklük dağılımının söz konusu firma büyüklüklerinin dağılımı, çapraz sektörde ortalama çapraz ülke varyas- ülke ortalamasının en az iki katıdır. Öte yon değerinden daha yüksek olduğuna işaret etmektedir. Türkiye, skalanın en yandan, yayıncılık ve matbaacılık ve düşük (Portekiz) ve en yüksek (ABD) iki motorlu taşıtlar haricindeki ulaştırma ülkesi arasında yer almaktadır ve Mek- ekipmanı sektörleri, 0,70’li katsayılarla sika, Macaristan, Romanya ve Fransa diğer ülkelere göre büyüklük bakımın- ile karşılaştırılabilir durumdadır. Hem dan çok daha konsantredirler. 39- Çapraz ülke sektör ortalamaları Bartelsman et al. (2004)’den alınmıştır; bu veriler 17 ülkeye ait verileri içermektedir (Portekiz, Fransa, ABD, Meksika, Romanya, Macaristan, Slovenya, Kore, Tayvan, Estonya, Brezilya, Letonya, Arjantin, İtalya, Hollanda, Finlandiya ve Birleşik Krallık’tır). TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 55 TABLO 3.2 Firma büyüklüklerinin sektör için katsayı varyasyonu (çapraz ülke sektör ortalamasıyla normalleştirilmiştir) Not: * Tarım sektörü kapsam dışıdır. Kaynak: Bartelsman ve diğerleri (2004) ve yazarların hesaplamaları. Türkiye’de firma giriş çıkış devir hızı ol- ve diğerleri (2004)’de gösterildiği üzere dukça dinamiktir. Brüt giriş oranı Şekil sanayileşmiş ülkelerde gözlenen yüzde 3.9’da, belirli bir yılda giriş yapan firma- 3-8 aralığındaki, ya da geçiş ekonomile- ların sayısının (bir diğer deyişle, 20’den rindeki yüzde 10-13 aralığındaki brüt fir- fazla çalışanlı firma popülasyonunda ilk ma giriş çıkış devir hızının çok çok üze- defa görünenler) toplam yerleşik ve yeni rindedir. (Ancak analizimizin ancak -20 giriş yapan firma sayısına bölünmesiyle ve +20 marjındaki giriş çıkış devir hızını tanımlanmaktadır. Çıkış oranı ise, belirli ölçebileceği unutulmamalıdır). bir yılda 20’den fazla çalışanlı firma po- pülasyonundan çıkış yapan firma sayı- Brüt firma giriş çıkış devir hızının (giriş sının bir önceki yıldaki yerleşik firma sa- artı çıkış oranları) net giriş çıkış devir hı- yısına bölünmesiyle tanımlanmaktadır. zından (giriş eksi çıkış oranları) çok daha Bu modifiye edilmiş “giriş” ve “çıkış” ta- yüksek olması ve bazı yıllarda (örneğin nımlarına göre, Türkiye’de brüt firma gi- 2006 ve 2010 yılında) pek çok geçiş eko- riş çıkış devir hızı, 20’den fazla çalışanlı nomilerinde olduğu gibi, giriş oranları- firma popülasyonunda yer alan firmala- nın çıkış oranlarını aştığı dikkat çekici- rın yüzde 40’ından fazlasının ilk defa bu dir ki bu durum yeni firmaların sadece popülasyonda yer aldığı 2010 yılına ka- eski firmaların yerine pazara giriş yapan dar oldukça yüksektir (yüzde 20 ila 40), firmalar olmadığı, daha önce var olma- ki bu durum brüt firma giriş çıkış devir yan, yeni pazarlara giriş yapan firmalar hızının yüzde 50’nin üzerinde olduğuna olduğuna da işaret edebilir (Bartelsman işaret etmektedir. Bu rakam Bartelsman ve diğerleri 2004). 56 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER ŞEKİL 3.9 20’den fazla çalışanlı firma popülasyonu içinde brüt firma giriş ve çıkış devir hızı ve net giriş çıkış devir hızı, 2006-2010 , Kaynak: YİA’ne dayanarak yazarların hesaplamaları. Türkiye’de firma giriş çıkış devir hızı sek- 10 daha yüksektir (bkz. Tablo 3.3). De- törden sektöre oldukça değişmektedir. taylı sektörler açısından, brüt firma gi- Genel olarak, firma sayısındaki erime riş çıkış devir hızı petrol ürünlerinde ve (genel oranın iki katıyla) inşaat sektörün- motorlu araç imalatında en düşük ve de en yüksek düzeydedir ve hizmet sek- fabrikada üretilen metal ve diğer nakliye töründe imalat sektörüne kıyasla yüzde ekipman imalatında ise en yüksektir. TABLO 3.3 Sektöre göre brüt firma giriş çıkış devir hızları (20+çalışanlı firma popülasyonuna giriş ve çıkış yapan firmalar, istihdam ile ağırlıklı ve ülke ortalamasına göreli şekilde) Kaynak: Yazarların hesaplamaları. TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 57 Türk ekonomisinin ağırlıklı olarak sek- sektörler arasında farklılık göstermekte tör içinde yaratıcı yıkıcılıkla karakterize olduğuna işaret etmektedir. (Fransa ha- edildiğinin kanıtı mevcuttur. Firma sayı- riç, Portekiz ve ABD gibi) Sanayileşmiş sındaki erimenin arkasındaki temel itici ülkeler oldukça yüksek pozitif ağırlıklı gücü değerlendirmenin bir yolu sektör- korelasyon oranlarına sahiptirler. Bu, ler içindeki giriş ve çıkış oranları arasın- söz konusu ülkelerdeki sektörel yapının daki korelasyona bakılmasıdır (Bartels- oturmuş olduğunu ve eğer varsa, diğer man ve diğerleri 2004). Önemli düzeyde sektörlerin pahasına oldukça az sayı- yapısal değişim mevcut ise (kaynakların da hızla büyüyen sektör bulunduğunu sektörler arasında yeniden tahsisi söz göstermektedir. Ancak, geçiş ekono- konusuysa) daralan sektörlerde çıkış milerinde, korelasyon oranları görece oranları yüksek olmalıdır. Büyüyen sek- düşüktür (Letonya ve Romanya örnek- törlerde ise giriş oranları yüksek olma- lerinde 0,2’den daha az) ve önemsizdir. lıdır ki, bu durum negatif korelasyona Bu, söz konusu ülkelerde bazı sektörle- sebep olur. Öte yandan, sektör içindeki rin genişlediğine, bazılarının ise daraldı- yaratıcı yıkım firmaların giriş ve çıkışla- ğına işaret etmektedir. 0,28 düzeyindeki rının ardındaki itici unsursa, firma giriş korelasyon oranıyla Türkiye geçiş eko- oranları yüksek olan sektörlerde firma nomilerinin hemen üstünde yer alma- çıkış oranları da yüksek olmalıdır ki, bu durumda pozitif korelasyon gözlenecek- sına karşın, sanayileşmiş ülkelerin çok tir. Basit yıllık korelasyonlar için Tablo çok gerisindedir ki, bu durum sektörel 3.4’te görüldüğü üzere, Türkiye’de sek- düzenlemelerin hâlâ devam ettiği anla- tör içi yaratıcı yıkım, hizmet sektöründe mına gelebilir. Dönem ortalamalarının değil fakat imalat sektöründe önemli dü- korelasyonlarına bakılması, firma giriş zeydedir. Diğer pek çok ülkede olduğu ve çıkışlarında sanayi değişikliklerinin gibi, firma büyüklüğünün ayarlanması aynı yıl içinde gerçekleşmeme olasılığı- Türkiye için önemli bir fark yaratmakta- nı açıklamaktadır. Bu durum, sektör içi dır: hizmet sektörü için korelasyon art- yaratıcı yıkımın, Türkiye’de tarım dışı makta ve önemli hale gelmektedir; bu, sektörlerde firma giriş ve çıkışı ardın- pazara giriş ve çıkış yapan hizmet firma- daki esas güç olduğunu gösteren delili larının büyüklüklerinin detaylandırılan güçlendirmektedir. 58 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER TABLO 3.4 Endüstriler genelinde firma giriş ve çıkış oranlarının korelasyonu c Not: * %10 ile önemli düzeydedir; a- 20’den fazla çalışanlı firma popülasyonuna giriş/çıkış; b- Türkiye: 2005-2001, diğer ülkeler: 1990’lar. c- Şirket büyüklüğüne göre ağırlıkları alınmış. 3.3.1 Türkiye’de en fazla işi tarım dencilik ve inşaat sektörlerinden hizmet dışı sektörlerdeki ne çeşit firmalar ve imalat sektörlerine doğru bir akış söz yaratmıştır? konusudur. Hizmet firmaları Türkiye’de istihdamın Türkiye’de 2010 yılında net istihdam çoğunluğunu sağlamaktadırlar. İstih- yaratma oranı yaklaşık yüzde 6’dır. Net dam açısından, hizmet sektörü tarım istihdam yaratma oranının tanımı Kutu dışı sektörlerdeki toplam istihdamın 3.3.’te sunulmaktadır. Bu ölçü kulla- yüzde 60’ını oluştururken, 20’den fazla nılarak, Şekil 3.10’un sol panelinde çalışanlı firmalarda ise tarım dışı istihda- Türkiye’deki genel istihdam yaratma mın sadece yarısını oluşturmaktadırlar. oranı ve 2005 ve 2010 yıllarında sektör- İmalat firmaları tarım dışı sektörlerde lere göre istihdam yaratma oranı gös- çalışanların üçte birini (ve 20’den fazla terilmektedir. 2006 ve 2007 yıllarında çalışanlı firmalarda çalışanların yaklaşık yüzde 8 ile başlayan istihdam yaratma yüzde 40’ını) absorbe etmektedir. 2009 oranı, 2008 yılında yüzde 4’e gerilemiş yılından bu yana, işgücü itibariyle ma- ve 2009 krizi sırasında dramatik bir şe- TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 59 kilde eksi % 5’e gerilemiştir ve 2010 yı- bir role sahip oldukları, bununla birlikte lında %6’ya yükselmiştir. Şekil 3.10’un 2010 yılında ise, 20 ila 49 arası çalışan sağ panelinde, 20 ve üzeri sayıda çalı- istihdam eden firmaların pazara girişle- şanı bulunan firmalarda net istihdam rinde yukarıda belirtilen artışın yerleşik yaratımı, firmaların pazara giriş, çıkış firmaların genişlemesinden daha fazla şekilde toplam istihdam yaratımına kat- ve daralma durumuna katkılarına ay- kıda bulundukları gözlenebilir. İstihdam rıştırılmaktadır. 2010 yılına kadar, ge- yıkımı açısından, daralan ve çıkış yapan nişlemekte olan firmaların pazara yeni firmalar bu sürece oldukça eşit şekilde giriş yapan firmalara göre daha önemli katkıda bulunmuşlardır. ŞEKİL 3.10 İstihdam yaratma oranı, 2006-2010 Ortalama toplam istihdam yaratma oranı Firma tiplerine göre ortalama net istihdam yaratma (popülasyon + örneklem) oranı (sadece popülasyon) 10 40.0 İstihdam Yaratma Oranı (%) 8 30.0 20.0 6 İstihdam Artışı (%) 10.0 4 0.0 2 -10.0 0 -20.0 2006 2007 2008 2009 2010 -30.0 -2 2006 2007 2008 2009 2010 -4 Küçülen Firmalar Kapanan Firmalar Yeni Kurulan Büyüyen Firmalar Genel Firmalar -6 Kaynak: YİA’ne dayanarak yazarların hesaplamaları. 60 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER Kutu 3.3 İstihdam Yaratma Oranı ve Verimlilik Tanımları Bu araştırmada, Davis ve Haltiwanger (1999)’un istihdam yaratma oranı tanımını takip etmekteyiz. Bu tanıma göre, istihdam yaratma oranı; t-1 dönemine ait istihdam ve t dönemine ait istihdam arasındaki farkın t-1 ve t dönemlerindeki basit istihdam ortalamasına bölümüdür. Dolayısıyla: 2 (Lt-Lt-1) ,formülü uygulanır. JCRt = Lt+Lt-1 Bu formülde JCRt “t” anındaki net istihdam yaratma oranı (pazara giriş yapan firmalar ve genişleyen firmaların yarattığı istihdamdan, pazardan çıkan firmalara ve daralan firmaların sebep olduğu istihdam yıkımı düşüldükten sonra kalan istihdam) ve “Lt” ise “t” anındaki istihdamdır. Bu ölçü sıfır değeri etrafında - [-2, 2] kapalı aralığında - simetrik olma avantajına sahiptir ve pazara giriş ve çıkış yapan firmaların sebep olduğu istihdam yaratımının tahmin edilmesine olanak vermektedir (Davis and Haltiwanger 1999). Aşağıdaki analizde verimliliğin iki ölçüsü: işgücü verimliliği ve toplam faktör verimliliği kullanılmaktadır. İşgücü verimliliği bir firmanın çalışılan her bir saatlik iş için sağladığı katma değer şeklinde hesaplanır. TFV ise 2 haneli her bir NACE sektörü için Levinsohn-Petrin prosedürü kullanılarak tahmin edilir. Firma- nın sermaye stoğu ise firmaların yıllık yatırımları ve amortisman payları kullanılarak tahmin edilir. 2006-2010 döneminde inşaat firmaları Bölüm 2 ile karşılaştır). Son olarak, 2010 en yüksek net istihdam yaratma ve yı- yılında yüzde 5 ile hizmet sektöründeki kım oranlarına sahipken, hizmet firma- firmalar hariç, tüm sektörlerdeki firma- ları en düşük oranlara sahiptir. İnşaat lar yüzde 7 oranında istihdam yaratmış- firmaları en yüksek kriz öncesi istihdam lardır. Net istihdam yaratma oranının yaratma oranlarına sahipken (2006 ve frekans dağılımı inşaat firmalarında en 2007 yıllarında yaklaşık yüzde 15), bu yüksekken, hizmet firmaları en kon- firmaları madencilik ve hizmet firmaları santre dağılıma sahiptirler (Ek 3.1 Şekil takip etmiş, imalat firmalarının istihdam A3.1’de görüldüğü üzere). Bu, pek çok yaratma oranı yüzde 6-7 civarında kal- inşaat firmalarının ya firma girişi ya da mıştır. 2009 krizi sırasında, imalat firma- genişleme aracılığıyla istihdam yarattık- ları yüzde 8 ile en yüksek net istihdam yıkımını tecrübe ederken, bu firmaları larına, pek çoklarının ise pazardan çıkış yüzde 7 ile inşaat ve madencilik firma- veya daralma yoluyla istihdamı ortadan ları takip etmiş, hizmet firmaları yüzde 2 kaldırdıklarına işaret etmektedir. Öte ile kriz sırasında en düşük net istihdam yandan, hizmet sektörünün çoğunluğu, yaratım oranına sahip olmuştur. Bu, İş- bu sektör içindeki farklı firmalar arasın- gücü Anketleri’nin analizinden toplanan da net istihdam yaratımında düşük var- delillerle oldukça tutarlıdır (Dünya Ban- yansla, 2010 yılında net istihdam yaratır kası ve Kalkınma Bakanlığı 2013, ayrıca gözükmektedir. TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 61 ŞEKİL 3.11 Sektörlere göre istihdam yaratma oranı dağılımı, 2010 Not: Hesaplama sadece 20’den fazla çalışanlı firmalara dayanmaktadır. Kaynak: YİA’ya dayanarak yazarların hesaplamaları. Büyük firmalar Türkiye’de en yüksek net eden firmalar için net istihdam yaratma istihdam yaratma oranına sahiptirler.40 oranı sıfıra gerilemiştir. Daha küçük fir- 2006 ve 2007 yıllarında 50 veya üzeri malar (yani 20 ila 49 arasında çalışan is- çalışan istihdam eden firmalar yüzde 15 tihdam eden firmalar) için, 2008 yılında veya üzeri oranda istihdam yaratırken, istihdam yıkım oranı istihdam yaratma 20 ila 49 arası çalışan istihdam eden oranını aşmıştır ve ara 2009 yılında eksi firmalarda net istihdam yaratma oranı 10’a gerilemiştir. 2010 yılına gelindiğin- sadece yüzde 3’tür (Şekil 3.12). 2009 de ise, bu firmalardaki istihdam oranı is- krizinde, istihdam yaratma ve istihdam tihdam yıkım oranına benzer düzeyde- yıkımı arasındaki fark 200 ve üzeri sayı- dir. Bu durum, pek çok firmanın hâlâ net da çalışan istihdam eden firmalar için istihdam yıkımı yaşarken bazı firmaların önemli ölçüde daralırken (yüzde 11’den krizden toparlanmaya başladıklarına yo- yüzde 3’e), 50 ila 199 çalışan istihdam rulabilir (Şekil A3.1). 40- Bu sonuç Ayyagari ve diğerleri (2011) ile tutarlıdır. 62 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER ŞEKİL 3.12 Firma büyüklüklerine göre istihdam yaratma oranı, 2006-2010 Pazara giriş anındaki şirket büyüklüğü- ni kıyaslayarak, geçiş ekonomilerindeki nün önemli derecede azaldığı 2010 yılına firmaların pazara giriş sonrası faaliyete kadar, faal firma büyüklüğü pazara giriş devam etme ve büyüme oranları pers- yapan firma büyüklüğünden bir miktar pektiflerinden incelemektedirler. Yuka- daha fazladır. Bartelsman, Haltiwanger rıda belirtildiği üzere, YİA veri setinde ve Scarpetta (2004) istihdam yaratımını, firmaların tescil yılı bilgileri yer almadı- pazara giriş anındaki firma büyüklükleri ğından, firma yaşı ancak 20’den fazla ile firmaların yıllar içindeki büyüklükleri- çalışanlı firma popülasyonuna giriş esas ŞEKİL 3.13 İmalat ve tüm sektörler için firma yaşına göre ortalama firma büyüklüğü (20’den fazla çalışanlı firmaların popülasyonuna dayalı olarak), 2008-2010 Ortalama Firma Büyüklüğü İmalat S. Tüm sektörler İmalat S. Tüm sektörler İmalat S. Tüm sektörler 2008 2009 2010 yaş=1 yaş=3 yaş=5 Kaynak: YİA’ne dayanarak yazarların hesaplamaları. TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 63 alınarak tanımlanabilmektedir. Yine de, firma büyüklüğünün üç yıllık firmaların Şekil 3.13’te 20 veya üzeri çalışan istih- aşağısında olması ilginçtir. Fark oldukça dam eden faal firmalardan ne kadarının küçük olmakla birlikte, bu durumun ilgili YİA popülasyonunda yer almaya başla- kuruluş yıllarındaki ekonomik şartlardan dıktan sonra ölçekçe büyüme kaydettik- etkilenmiş olması muhtemeldir. Üç yıllık lerini incelemektedir. Üç yıllık firmalar firmalar 2008 yılında kurulmuştur. Bu yıl, itibariyle, bir ortalama imalat firmasında son çeyreğe kadar güçlü bir büyüme yı- 2008 yılında 61 çalışan istihdam edil- lıdır. mektedir ki, bu rakam söz konusu yıl içinde pazara giriş yapan bir ortalama Net istihdam yaratım oranı Türkiye’nin imalat firmasının çalışan sayısından an- Doğu bölgesinde en yüksek, Batı böl- cak dört kişi fazladır (bu fark tüm sektör- gesinde ve İstanbul’da en düşüktür.41 ler için sekiz kişidir). 2009 yılı itibariyle, Türkiye’nin Doğu bölgesinde 2006-2010 pazara giriş anında olduğu kadar imalat dönemi boyunca en yüksek net istihdam sektörü dışındaki firmalar başta olmak yaratım oranları gerçekleşmiştir (2006- üzere, üç yıllık firmalarda da firma bü- 2007 yılları arasında yüzde 12-14 arası yüklüğü artmaktadır. Son olarak, 2010 net istihdam yaratım oranları). Doğu yılında, pazara giriş anında firma büyük- Anadolu bölgesi 2009 krizi sırasında lüğü azalmaktadır çünkü, daha önce gö- net istihdam yıkımı görülmeyen yegâne rüldüğü üzere, 20 ila 49 arası çalışan is- bölgedir (Şekil 3.14). Öte yandan, Batı tihdam edilen pek çok firma pazara giriş Anadolu bölgesi ve İstanbul’da en dü- yapmak suretiyle, pazara giriş anındaki şük net istihdam yaratım oranları görül- firma büyüklüğünün azalmasına ve pa- mektedir (yüzde 7) ve 2009 yılındaki net zara giriş yapan firmalar ile faal firmalar istihdam yıkımı en fazla buralarda ger- arasındaki ölçek farkının artmasına se- çekleşmiştir (sırasıyla, eksi yüzde 7 ve bep olmaktadırlar. Beş yıllık firmalarda eksi yüzde 6). ŞEKİL 3.14 Bölgelere göre istihdam yaratımı, 2006-2010 41- İllerin bölgelere göre dağılımı şu şekildedir: Doğu Anadolu Bölgesi (Ağrı, Erzurum, Gaziantep, Malatya, Mardin, Şanlıurfa, Van), İstanbul (İstanbul), Orta Anadolu Bölgesi (Ankara, Kayseri, Kırıkkale, Konya), Kuzey Anadolu Bölgesi (Kastamonu, Samsun, Trabzon, Zonguldak), Güney Anadolu Bölgesi (Adana, Antalya, Hatay) ve Batı Anadolu Bölgesi (Aydın, Balıkesir, Bursa, İzmir, Kocaeli, Manisa, Tekirdağ). 64 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 3.3.2 Türkiye’de ne çeşit firmalar en krizinden oldukça olumsuz yönde etki- verimli firmalardır? lenmiş olup, hizmet sektöründeki firma- lar açısından 2010 yılında bu durumda Hizmet firmaları Türk ekonomisinde en herhangi bir toparlanma yaşanmazken, yüksek katma değere sahip firmalar- imalat ve madencilik firmalarının katma dır. Ancak, 20’den fazla çalışanlı firma- değerleri krizden etkilenmemiş görün- lar içinde, imalat firmalarının sağladığı mektedir. 20 veya üzeri çalışan istih- katma değer hizmet firmalarınınkinden dam eden firmalar için farklı bir resim bir miktar daha fazladır. Şekil 3.15’in mevcuttur. Hizmet ve imalat firmaların- sol panelinde gösterildiği üzere, hizmet da katma değer düzeyleri 2009 krizinde firmaları Türk ekonomisine en yüksek azalırken ve 2010 yılında toparlanırken katma değeri sağlarken, imalat firmala- de birbirine yakın hareket ederken, rı bu düzeye erişmeye çalışmaktadırlar. imalat firmaları çok daha güçlü bir şe- Özellikle, hizmet ve imalat firmalarının kilde toparlanmışlardır (Şekil 3.15 sağ sağladıkları katma değer 2009 küresel panel). ŞEKİL 3.15 Sektörlere göre katma değer, 2005-2010 Tüm büyüklüklerdeki firmalar (popülasyon + örneklem) 20’den fazla çalışanlı firmalar (sadece popülasyon) TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 65 Yaratılan katma değerin hemen hemen tarım dışı istihdamın neredeyse yarısını yarısı 200 veya üzeri çalışan istihdam absorbe etmelerine karşın toplam kat- eden firmaların katkısıyla gerçekleş- ma değerin üçte birinden azını üreten miştir. Tarım dışı sektörlerde istihdam firmalar içinse bunun tersi geçerlidir. edilen çalışanların yüzde 30’undan azı- Özellikle, 50 veya üzeri çalışan istihdam nı istihdam etmelerine karşın, 200 veya eden firmaların toplam katma değer- üzeri çalışan istihdam eden firmalar Türk deki payları zaman içinde kademeli bir ekonomisinde yaratılan katma değerin şekilde artarken, daha küçük firmaların neredeyse yarısına katkı yapmaktadır- gerilemektedir (toplam katma değerde- lar (Şekil 3.16) ki, bu durum söz konusu firmaların verimliliklerinin daha küçük ki payları 2009 ila 2010 yılları arasında ölçekli firmalara göre daha yüksek ol- yüzde 8’den yüzde 12’ye yükselen 20 ila duğuna işaret eden ilk kanıttır. 20’den 49 arası çalışan istihdam eden firmalar daha az çalışan istihdam eden ve fakat hariç). ŞEKİL 3.16 Firma büyüklüklerine göre katma değer, 2005-2010 Katma Değer Payları (%) Kaynak: YİA’ne dayanarak yazarların hesaplamaları. 66 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER Türkiye’de sermaye yoğun sektörlerde- yoğun sektörlerdeki firmalar daha yük- ki firmaların sağladığı ortalama katma sek ortalama katma değere sahiptirler. değer, 250 ila 499 arası çalışan istihdam Türkiye’deki bu eğilim, 250 ila 499 ara- edenler hariç, emek yoğun sektörler- sı çalışan istihdam eden firmalar hariç deki ve doğal kaynak kullanımı yoğun Şili ve Endonezya’daki her büyüklükteki olan sektörlerdeki her büyüklükteki fir- firmalar ve 250 ila 499 arası çalışan is- maların sağladığı ortalama katma de- ğerden daha yüksektir. Bu kategorideki tihdam eden Fas’taki tüm firmalarınkiyle firmalar için ise, doğal kaynak kullanımı benzerlik göstermektedir. ŞEKİL 3.17 Şili, Endonezya, Fas ve Türkiye’de firma büyüklüğüne ve sektör yoğunluğuna göre ortalama katma değer Şili: Ortalama katma değer, firma Endonezya: Ortalama Katma değer, firma büyüklüğü ve sektör yoğunluğuna göre büyüklüğü ve sektör yoğunluğuna göre büyüklük büyüklük sermaye yoğun emek yoğun sermaye yoğun emek yoğun doğal kaynak yoğun doğal kaynak yoğun Türkiye: Ortalama Katma değer firma büyüklüğü Fas: Ortalama katma değer, firma ve sektör yoğunluğuna göre büyüklüğü ve sektör yoğunluğuna göre büyüklük büyüklük sermaye yoğun emek yoğun doğal kaynak yoğun sermaye yoğun emek yoğun doğal kaynak yoğun Not: X eksenlerinin üzerindeki her bir değerle temsil edilen firma büyüklük kategorileri şu şekildedir: 1: 20-49, 2: 50-99, 3: 100-249, 4: 250-499, 5: 500+. Türkiye ile ilgili veriler 2005 ila 2010 yılları arasındaki dönemi kapsarken, Şili, Endonezya ve Fas için 2000’li yılları kapsamaktadır. Kaynak: Hallward - Driemeier ve diğerleri ile yazarların Türkiye için hesaplamaları. TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 67 Türkiye’de OECD sınıflandırmasına göre talama katma değer farkı mutlak veri- yüksek verimlilik düzeyine sahip sek- lere göre artmaktadır. Her ne kadar bu törlerde faaliyet gösteren firmalar tüm sıralama şaşırtıcı değil ve Şekil 3.18’de ölçek büyüklük gruplarında en yüksek görüldüğü üzere, Şili ve Endonezya’da ortalama katma değere sahiptirler. Orta- gözlenenle benzerlik arz etmekteyse de, lama katma değer sıralamasında yüksek Türkiye’de yüksek verimlilik düzeyine sa- verimlilik düzeyine sahip sektörleri, orta hip sektörlerde faaliyet gösteren firma- derecede verimliliğe sahip sektörler ve lar ile orta derecede verimli sektörlerde düşük derecede verimliliğe sahip sek- faaliyet gösteren firmalar arasındaki kat- törler takip etmektedir. Firma büyüklük ma değer farkı, Şili ve Endonezya’daki sıralamasında kategori yükseldikçe, or- farklardan daha azdır. ŞEKİL 3.18 Şili, Endonezya, Fas ve Türkiye’de firma büyüklüğüne ve sektör verimlilik kategorisine göre ortalama katma değer Şili: Firma büyüklüğü ve sektör Endonezya: Firma büyüklüğü ve sektör verimliliğine göre ortalama katma değer verimliliğine göre ortalama katma değer büyüklük büyüklük düşük verimlilik orta verimlilik düşük verimlilik orta verimlilik yüksek verimlilik yüksek verimlilik Türkiye: Firma büyüklüğü ve sektör verimliliğine Fas: Firma büyüklüğü ve sektör göre ortalama katma değer verimliliğine göre ortalama katma değer büyüklük büyüklük düşük verimlilik orta verimlilik yüksek verimlilik düşük verimlilik orta verimlilik yüksek verimlilik Not: X eksenlerinin üzerindeki her bir değerle temsil edilen firma büyüklük kategorileri şu şekildedir: 1: 20-49, 2: 50-99, 3: 100-249, 4: 250-499, 5: 500+. Türkiye ile ilgili veriler 2005 ila 2010 yılları arasındaki dönemi kapsarken, Şili, Endonezya ve Fas için 2000’li yılları kapsamaktadır. Kaynak: Hallward - Driemeier ve diğerleri ile yazarların hesaplamaları. 68 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER Şili, Endonezya ve Fas’taki durumdan le kıyasla daha azdır. 50-99 ve 250-499 oldukça farklı olarak, Türkiye’de serma- arası çalışan istihdam eden firmalardaki ye, emek ve doğal kaynak kullanımı yo- toplam çalışan sayısı ile 20-29 ve 100- ğun sektörlerde ve tüm firma büyüklük 249 arası çalışan istihdam eden firma- gruplarında hemen hemen eşit sayıda lardaki toplam çalışan sayısı birbirine çalışan istihdam edilmektedir. Şili ve oldukça yakındır. En büyük firma kate- Endonezya’da tüm firma büyüklük grup- gorisi olan 500 ve üzeri çalışan istihdam eden firmalarda ise, 50-99 arası çalışan ları için, doğal kaynak kullanımı yoğun istihdam eden en küçük firma grubun- sektörlerde sermaye ve emek yoğun daki toplam çalışan sayısının sadece sektörlere kıyasla daha fazla sayıda kişi 2,3 katı fazla çalışan istihdam edilmek- istihdam edilmektedir. Şekil 3.19’dan tedir. Çalışan sayısı açısından en büyük elde edilen bir diğer ilginç gözlem de, firmalar ile en küçük firmalar arasında- her bir firma büyüklüğü kategorisinde ki toplam çalışan sayısı arasındaki fark istihdam edilen çalışan sayısı arasındaki Endonezya’da yaklaşık 5 kat iken, Fas fark, diğer ülkelerde istihdam edilenler- ve Şili için 3 kattır. ŞEKİL 3.19 Şili, Endonezya, Fas ve Türkiye’de firma büyüklüğüne ve sektör yoğunluğuna göre toplam istihdam Şili: Firma büyüklüğü ve sektör Endonezya: Firma büyüklüğü ve sektör yoğunluğuna göre toplam istihdam yoğunluğuna göre toplam istihdam büyüklük büyüklük sermaye yoğun emek yoğun sermaye yoğun emek yoğun doğal kaynak yoğun doğal kaynak yoğun Türkiye: Firma büyüklüğü ve sektör yoğunluğuna Fas: Firma büyüklüğü ve sektör göre toplam istihdam yoğunluğuna göre toplam istihdam büyüklük sermaye yoğun büyüklük emek yoğun doğal kaynak yoğun sermaye yoğun emek yoğun doğal kaynak yoğun Not: X eksenlerinin üzerindeki her bir değerle temsil edilen firma büyüklük kategorileri şu şekildedir: 1: 20-49, 2: 50-99, 3: 100-249, 4: 250-499, 5: 500+. Türkiye ile ilgili veriler 2005 ila 2010 yılları arasındaki dönemi kapsarken, Şili, Endonezya ve Fas için 2000’li yılları kapsamaktadır. Kaynak: Hallward - Driemeier ve diğerleri ile yazarların hesaplamaları. TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 69 Türkiye’de OECD sınıflandırmasına göre derecede verimlilik düzeyine sahip sek- düşük verimlilik düzeyine sahip sektör- törler, 500’den fazla kişi istihdam edilen lerde faaliyet gösteren firmalar, 500’den firmaların yer aldığı kategori hariç, açık fazla kişi çalıştıran firmalar hariç diğer ara en fazla kişiyi istihdam eden sektör- tüm firma büyüklükleri için, orta ve lerdir. Bu kategori için, düşük ve yüksek yüksek derecede verimlilik düzeyine dereceli verimliliğe sahip sektörlerde sahip sektörlerde istihdam edilenden aynı sayıda kişi istihdam edilmektedir. daha fazla kişiyi istihdam etmektedirler. Sektör verimlilik ve istihdam payların- 500’den fazla kişiyi çalıştıran firmalar kategorisinde, yüksek ve düşük derece- daki eğilimler en çok 100’den fazla ça- de verimlilik düzeyine sahip sektörlerde lışan istihdam edilen firmalar için diğer eşit sayıda kişi istihdam edilmektedir. verimlilik gruplarına göre daha fazla ki- Türkiye’deki bu eğilim Fas’ta görülene şinin istihdam edildiği Şili için olumlu hemen hemen benzerdir. Fas’ta düşük gözükmektedir. ŞEKİL 3.20 Şili, Endonezya, Fas ve Türkiye’de firma büyüklüğüne ve sektör verimliliğine göre toplam istihdam Şili: Firma büyüklüğü ve sektör Endonezya: Firma büyüklüğü ve sektör verimliliğine göre toplam istihdam verimliliğine göre toplam istihdam büyüklük büyüklük düşük verimlilik orta verimlilik düşük verimlilik orta verimlilik yüksek verimlilik yüksek verimlilik Fas: Firma büyüklüğü ve sektör Türkiye: Firma büyüklüğü ve sektör verimliliğine göre verimliliğine göre toplam istihdam toplam istihdam büyüklük büyüklük düşük verimlilik orta verimlilik yüksek verimlilik düşük verimlilik orta verimlilik yüksek verimlilik Not: X eksenlerinin üzerindeki her bir değerle temsil edilen firma büyüklük kategorileri şu şekildedir: 1: 20-49, 2: 50-99, 3: 100-249, 4: 250-499, 5: 500+. Türkiye ile ilgili veriler 2005 ila 2010 yılları arasındaki dönemi kapsarken, Şili, Endonezya ve Fas için 2000’li yılları kapsamaktadır. Kaynak: Hallward - Driemeier ve diğerleri ile yazarların hesaplamaları. 70 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER Türkiye’de hizmet firmaları en yüksek artmış ve sonrasında da istikrarlı bir şe- işgücü verimliliğine sahipken, inşaat ve kilde azalarak, 2010 yılında ortalamanın imalat firmaları en yüksek toplam fak- yüzde 10’undan daha düşük bir seviye- tör verimliliğine sahiptir. Şekil 3.21’de ye ulaşmıştır. Son olarak, madencilik Türkiye’de ilgili yıl içindeki sektörel ve- sektörü 2006’dan 2009 yılına kadar en rimlilik değerleri ortalama verimlilik ora- düşük işgücü verimliliğine sahipken, bu nıyla normalleştirilmiş şekilde gösteril- sektörde 2010 yılında önemli bir geri mektedir (2010 yılına ait sektörlere göre dönüş yaşanmıştır. TFV’nin sektörel verimlilik oranları dağılımı Şekil A3.2’de karşılaştırmalarının dinamikleri muhte- gösterilmektedir). Her ne kadar bu göre- melen ölçümle ilgili sorunlar sebebiyle, celi verimlilik oranı 2005’ten 2010 yılına oldukça farklı görünüm arz etmektedir. kadar kademeli bir şekilde düşmekteyse Sadece inşaat firmaları tutarlı bir şekil- de, hizmet firmaları ortalamanın üzerin- de ortalamanın üzerinde TFV değerine de bir işgücü verimliliğine sahiptir. İma- sahipken, imalat firmaları 2009 ve 2010 lat firmalarında işgücü verimliliği önemli yıllarında bunların düzeyini yakalamak- düzeyde artış gösterdiği 2009 yılına ka- tadır. Hizmet firmalarının TFV düzeyleri dar ortalamanın yaklaşık yüzde 10 aşa- 2005 yılında bir miktar ortalamanın üze- ğısındaki bir düzeyle oldukça istikrarlı rine çıkmaya başlamışsa da, dönem bo- seyretmiştir. Bunun aksine, madencilik yunca gerilemiştir. Madencilik firmaları sektöründe işgücü verimliliği kriz ön- çalışma dönemi boyunca yüzde 40 ila cesi dönemde artmaktadır ve 2008 yı- yüzde 60 arasında olmak üzere, en dü- lında ortalamanın yüzde 10’undan fazla şük bağıl TFV değerine sahiptirler. ŞEKİL 3.21 Sektörlere göre verimlilik, 2005-2010 İşgücü verimliliği Toplam faktör verimliliği TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 71 Türkiye’de yerleşik firmalar en yüksek oranındaki dalgalanma en yüksek dü- işgücü verimliliğine sahipken, daralma zeydedir. TFV oranlarının kıyaslanması, veya pazardan çıkış sebebiyle olsun, çalışma döneminin başında ve sonunda eleman kaybeden firmalarsa en yük- pazara giriş yapan ve daralan firmala- sek TFV düzeyine sahiptir. (Genişleyen rın en yüksek bağıl TFV oranına sahip veya daralan) yerleşik firmaların işgücü olduklarını göstermektedir. Genişleyen verimliliği 2006-2010 döneminin hemen firmalar 2007 ila 2009 arasında en düşük hemen tamamında ortalamanın üzerin- TFV oranına sahiptir. Pazara giriş yapan dedir. Pazardan çıkan firmaların işgücü verimliliği ortalama değerden yüzde 5 firmaların bağıl TFV oranı bu firmaların veya yukarısı daha düşükken, pazara işgücü verimlilik oranlarından bile daha giriş yapan firmalarda işgücü verimlilik fazla dalgalanma göstermektedir. ŞEKİL 3.22 Firma türüne göre verimlilik, 2005-2010 İşgücü verimliliği Toplam faktör verimliliği Türkiye’de büyük ölçekli firmalar küçük liyken, bu firmalarda bağıl verimlilik dü- ölçekli firmalara göre çok daha verim- zeyi 2007 ve 2008 yıllarında bir miktar lidir. Şekil 3.23’te farklı ölçeklerdeki fir- gerilerken 2009 ve 2010 yıllarında to- maların işgücü ve TFV verimlilikleri gös- parlanma yaşanmıştır. TFV açısından, terilmektedir. Her iki durumda da, 200 büyük ölçekli firmaların verimlilik düze- ve üzeri çalışan istihdam eden firmala- yi 2005 ve 2006 yıllarında ortalamanın rın verimlilik düzeyi, daha küçük ölçekli yüzde 90 üzerindeyken, 2009 yılına ka- firmaların çok çok üzerindedir. İşgücü dar kademeli olarak ortalamanın yüzde verimliliği açısından, büyük ölçekli fir- 60’ı yukarı seviyeye gerilemiş ve 2010 malar ortalama büyüklükteki firmalara yılı itibariyle yeniden ortalamanın yüzde kıyasla yaklaşık yüzde 40 daha verim- 80’i seviyesine yükselmiştir. 72 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER ŞEKİL 3.23 Firma büyüklüğüne göre verimlilik, 2005-2010 İşgücü verimliliği Toplam faktör verimliliği İşgücü verimliliği İstanbul için tüm yöre- düşük işgücü verimliliğine sahip bölge- lere kıyasla tutarlı bir şekilde en yüksek lerdir. Her ne kadar, 2010 yılında TFV düzeydeyken, Kuzey Anadolu bölgesi frekans dağılımının gösterdiğine göre, için en düşük düzeydedir. TFV düzeyinin İstanbul’daki firmalar kısmen diğer böl- bölgesel görünümü zamanla değişiklik gelerdeki firmalara kıyasla daha yüksek göstermektedir. İstanbul’daki firmalar- verimlilik düzeyine sahipken ve Kuzey da işgücü verimliliği ortalamadan yüz- ve Doğu Anadolu’daki firmalar daha de 20 yüksektir. Orta Anadolu bölgesin- düşük verimlilik düzeyine sahipken (Şe- deki firmalar da 2009 ve 2010 yıllarında kil 3.24 sağ panel), bağıl TFV düzeyinin ortalamanın üzerinde bir işgücü verim- bölgesel dinamikleri - bölgeler arasında liliğine sahiptirler (Şekil 3.24 sol panel). yıldan yıla izlenen keskin dalgalanma- Kuzey ve Doğu Anadolu bölgeleri en larla birlikte - oldukça karmaşıktır. TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 73 ŞEKİL 3.24 Bölgelere göre verimlilik, 2005-2010 İşgücü verimliliği Toplam faktör verimliliği 3.3.3 İstihdam yaratımı ve firma ve İstanbul’un en düşük istihdam yara- verimliliği arasındaki bağlantı: tım düzeyine sahip olmakla birlikte en tarım dışında faaliyet gösteren, yüksek işgücü verimliliği düzeyine sahip verimliliği daha yüksek firmalar en olduğunu göstermiştir. Peki, Türkiye’de fazla istihdamı yaratırlar mı? bu iki olgu - istihdam yaratımı ve verim- lilik – ne derece birbirleriyle bağlantılı- Türkiye’de en fazla istihdamı yaratan fir- dır? Bir diğer ifadeyle, verimliliği daha malar ile verimliliği en yüksek firmalar yüksek düzeyde olan firmalar en fazla is- arasında bir bağlantı mevcut mudur? tihdamı yaratıp, işgücünün kalkınmanın Diğer bulguların yanında, firma düze- sağlanması için söz konusu daha iyi işle- yindeki veriler şu ana kadar büyük öl- re doğru akışını kolaylaştırmaktalar mı- çekli firmaların en yüksek net istihdam dır? Aşağıdaki analizle, kesit regresyon yaratım düzeyinin yanı sıra en yüksek analizleri, panel regresyon analizleri ve verimlilik düzeyine sahip olduklarını, bileşenlerine ayırma yöntemleri kullanı- hizmet firmalarının ise son yıllarda diğer larak istihdam yaratımı ve firma verim- sektörlere kıyasla en düşük net istihdam lilikleri incelenmek suretiyle, bu sorular yaratım düzeyine ve ortalamanın altın- cevaplandırılmaya çalışılmaktadır. Ana- da verimlilik düzeyine sahip olduklarını liz yöntemi Kutu 3.4’te açıklanmaktadır. 74 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER Kutu 3.4 Yöntem Kesit regresyonlar Verimlilik ve istihdam yaratımı arasında kısa vadeli bir ödünleşim (trade-off) mevcuttur. Orta vadede ise, verimliliği daha yüksek ve daha rekabetçi faaliyetlerle daha fazla istihdam yaratılabilir. Verimlilik çalışan başına yaratılan katma değer (ya da çalışılan her bir saat) olarak ölçüldüğünden, kısa vadede istihdam yaratımı bir firmanın üretkenliğini bas- tırabilir. Dolayısıyla, bu anlık ilişkinin ötesine geçip daha uzun bir zaman aralığına bakılmalıdır. YİA veri setinin zaman aralığı 2005 ila 2010 yılları arasını kapsadığından, 2005 yılındaki firma verimliliği (yani başlangıçtaki verimlilik düzeyi) ve 2005-2010 dönemi boyunca gerçekleşen net istihdam yaratımı arasındaki ilişki, analizinin odağını oluşturmaktadır. Bu, istihdam yaratımının altı dönemde ölçülmesini gerektirir ki, bu zamanın dönem sayısının verimlilik ve istihdam ya- ratımı arasındaki kısa vadeli ödünleşimden uzaklaşmak için yeterince uzun bir zaman aralığı olduğu iddia edilebilir. 2005-2010 döneminde faaliyetine devam eden firmalara odaklanılması firmaların seçiminde bir düzeltme yapılmasını gerektirir çünkü verimliliği daha yüksek firmaların faaliyetine devam ediyor olmaları ve veri setimizde yer almaları daha muhtemeldir. Şekil 3.8’in üst panelinden de gözlenebileceği üzere, faaliyetini sürdüren firmalar, sırasıyla, pa- zara giriş yapan veya pazardan çıkan firmalara kıyasla daha yüksek veya daha düşük verimlilik düzeyine sahiptirler. Dolayısıyla, analizimizde bu firmalara odaklanılması, verimliliği daha yüksek firmaların faaliyetlerini sürdürmelerinin ve örneklemimize kendiliklerinden seçilmelerinin daha muhtemel olduğu varsayımının dikkate alınmasını gerektirir. Regresyon analizinde bunu dikkate almamak istihdam yaratımı ve verimlilik arasında suni bir ilişkinin belirlenmesiy- le sonuçlanabilir. Örneklem seçiminde bu sorunu düzeltmek için, analizimizde çok terimli lojistik regresyon analizi kullanılmak suretiyle, Comola ve de Mello (2009) takip edilmektedir. Bu analizin ilk aşamasında firmanın faaliyetine devam eden, pazara giriş yapan veya pazardan çıkış yapan ya da çalışma dönemi içinde hem pazara giriş yapmış hem de pazardan çıkmış bir firma olup olmadığı tahmin edilmektedir. İkinci aşamada ise net istihdam yaratım düzeyi başlangıçtaki verimlilik düzeyinin yanı sıra ihracatçılık durumu da dâhil (ki, bu firma özelliği hem verimlilik hem de net istihdam yaratımıyla ilintilidir) bir dizi diğer firma özellikleri ve birinci aşamadan dört seçim teriminin bağımsız değiş- ken olduğu regresyon analiziyle incelenmektedir. Birinci aşamada firmaların faaliyet durumlarının tahmin edilebilmesi için, başlangıçtaki verimlilik düzeyi (İşgücü Verimliliği veya Toplam Faktör Verimliliği), ihracatçılık durumu ve NUTS2 bölgesel kukla değişkenler (bu değişkenler ikinci aşama dışında tutulan değişkenlerdir) kullanılmaktadır. Panel regresyonlar Kesit analizi verimlilik ve istihdam yaratımı arasındaki genel ilişkiyi inceleyebilmemize ve sektörler, alt sektörler ge- nelinde ve alt sektörlerin kendi içlerinde üretim işgücü yeniden dağılımının derecesini değerlendirmemize olanak verirken, bir firmanın zaman içinde değişen verimlilik düzeyinin istihdam yaratımını nasıl etkilediğini belirleyebilmek için de panel regresyon analizlerini esas almaktayız. Verimlilik artışı-istihdam yaratımı ilişkisiyle ilgili olarak tespit edi- len sonuçların bir firmanın başlangıçtaki verimlilik düzeyine dayanmadığından emin olmak için, bir firmanın verimlilik düzeyini bir önceki yılla kontrol etmekteyiz. Bileşenlerine ayırma (imalat sektörü) İmalat sektöründe verimlilik artış düzeyini de, bu artışın kaynağını sanayileşmiş ve gelişmekte olan ülkelerle karşı- laştırmalı şekilde değerlendirebilmek amacıyla, Bartelsman ve diğerleri (2004)’de uygulanan Foster, Haltiwanger ve Krizan (FHK) (2001)’in yöntemini kullanarak beş bileşene ayırmaktayız. FHK verimlilik artışını şu beş bileşene ayrıştır- maktadır: 1. Firma içi etkisi; başlangıçtaki üretim paylarıyla ağırlıklı firma içi verimlilik artışıdır. 2. Firmalar arası etki terimi, verimliliği yüksek firmaların pazarlarını genişleterek, ya da verimliliği düşük firmaların başlangıçtaki paylarla ağırlıklı pay daralmasıyla sağlanan toplam verimlilik düzeyindeki kazançları belirler. 3. ‘Çapraz etki’ terimi, verimlilik artışı yüksek firmaların paylarını genişletmeleri veya verimlilik artışı düşük firmaların paylarının daralması sonucu elde edilen verimlilik kazançlarını belirler. 4. Giriş etkisi pazara giriş yapan her bir firmanın verimlilik düzeyi ile sanayideki başlangıç verimlilik düzeyi arasındaki fark olup, bu değer firmanın pazar payıyla ağırlıklıdır. 5. Çıkış etkisi terimi pazardan çıkış yapan her bir firmanın verimlilik düzeyi ile sanayideki başlangıç verimlilik düzeyi arasındaki fark olup, bu değer firmanın pazar payıyla ağırlıklıdır.”(Bartelsman ve diğerleri 2004). TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 75 Kesit sonuçları verimlilik düzeyine sahip olduklarına işaret etmektedir. Genel olarak, Türkiye’de en fazla verimli firmaların istihdam yarattığı görülmek- TFV ile ilgili olarak, her ne kadar faali- tedir. Tablo A3.1’deki sonuçlar, başlan- yetini sürdüren firmalara dair seçim gıçtaki verimlilik düzeyleri yüksek olan terimi pozitif görünümlüyse de, bu te- firmaların verimlilik düzeyleri daha dü- rim anlamlı değildir. Öte yandan, diğer şük olan firmalara göre daha yüksek firmalara ait katsayılar ya negatif görü- oranda istihdam yarattıklarına işaret nümlüdür (pazara giriş yapan firmaların etmektedir. Muhtemelen bu iki ölçünün istihdam yaratmalarının olası olmadığı- dağılımlarındaki farklılık sebebiyle her na işaret etmektedir) ya da anlamlı de- ne kadar katsayıların büyüklükleri birbir- ğildir. lerinden oldukça farklıysa da, bu, işgü- cü verimliliğinin (İV) yanı sıra (TFV) için Görünüşe göre, işgücünün alt sektörler de geçerlidir: işgücü verimliliği yüzde 1 içindeki yeniden dağılımı Türkiye’de ve- artarsa, net istihdam yaratım oranının rimlilik düzeyini en fazla arttıran faktör- 14,3 yüzde puan artması beklenebilir; dür. Sektör sabit etkilerin (geniş ve iki TFV yüzde 1 artarsa, net istihdam ya- haneli NACE alt sektörleri) dâhil edilme- ratım oranının 2,4 yüzde puan artması si, işgücünün yeniden dağılımının farklı beklenebilir (sütun 1 ve 4).42 kaynakları ve verimliliği birbirinden ayırt edebilmemizi sağlamaktadır. İşgücünün İşgücü verimliliği kullanılarak gerçek- yeniden dağılımında üç kaynak tanım- leştirilen regresyon analizleri için ise, lanmıştır: faal firmaların seçiminde kullanılan te- rim pozitif görünümlü ve anlamlıdır. I. Alt sektör içinde yeniden dağılım: Bu, faaliyetini sürdürmenin istihdam işgücünün aynı 2 haneli NACE alt yaratımıyla pozitif şekilde ilintili olduğu- sektörü içinde bir firmadan diğerine na işaret eder. Özellikle, birinci aşama geçişi; sonuçlarına bakıldığında, 2005-2010 döneminde bir firmanın pazara giriş II. Alt sektörler arası yeniden dağılım: yapan, veya pazardan çıkış yapan veya işgücünün aynı ana sektör (imalat, hem giriş hem de çıkış yapan bir firma hizmet, madencilik, inşaat) sektörü olup olmadığının tahmininde kullanılan içinde ve fakat farklı 2 haneli NACE başlangıç verimlilik düzeyi katsayılarının alt sektörleri arasında bir firmadan tümü negatif görünümlü ve anlamlıdır. diğerine geçişi ve Bu, verimlilik düzeyi düşük firmaların pazardan çıkışlarının çok daha yüksek III. Sektörler arası yeniden dağılım: iş- ihtimalli olduğuna ve faaliyetini sürdü- gücünün bir firmadan bir farklı ana ren firmaların ise en yüksek başlangıç sektör içindeki bir diğerine geçişi. 42- Bu analiz ayrıca İV ve TFV verimlilik ölçülerinin yüzde yirmilik dilimleri kullanılarak da gerçekleştirilmiştir. Buna göre, İV analizi ile, başlangıç verimlilik değeri ve istihdam yaratımı arasındaki ilişki verimlilik dağılımının tümü boyunca devam etmektedir (çünkü tüm yüzde yirmilik dilimlerdeki katsayılar pozitif görünümlüdür ve kapsam dışı bırakılan birinci verimlilik yüzde yirmilik dilimden anlamlı derecede farklıdır ve ayrıca büyüklük olarak da artan görünümlüdür). Ancak, verimlilik düzeyinin bir ölçüsü olarak alınan TPV ile yapılan analiz, sadece üst verimlilik yüzde yirmilik diliminde yer alan firmaların, firmaların geri kalanından daha fazla istihdam yarattıklarını göstermektedir. 76 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER Sektör sabit etkilerin dâhil edilmesi ana de, verimlilik ve istihdam yaratımı ara- bulguyu değiştirmemektedir: Türkiye’de sındaki ilişki hem İV hem de TFV değer- verimlilik düzeyi daha yüksek firmalar, leri bakımından artış göstermektedir. ortalamada daha fazla istihdam yarat- Bu, alt sektörler arası yeniden dağılımın maktadır (Tablo 3.5 ve grafik 3.25 Tab- pozitif katkısına işaret etmektedir (bu lo A3.1’deki sonuçları özetlemektedir). katkı İV için yüzde 46, TFV için yüzde Detaylı alt sektörleri kontrol etsek bile, 17’dir). Son olarak, sektörler arası yeni- başlangıçtaki işgücü verimliliği net is- den dağılımın (ya da yapısal değişimin) tihdam yaratımıyla anlamlı derece iliş- katkısı, ana sektör sabit etki regresyon- kilidir. Bu, anlamlı derecede verimlilik lardaki katsayı ve bu etkilerin bulunma- artışına katkı yapan alt sektör içi işgü- dığı regresyonlardaki katsayı arasındaki cü yeniden dağılımına işaret etmekte- fark şeklinde hesaplanabilir. TFV ile il- dir. Aslında, bu işgücü yeniden dağılım gili olarak, işgücünün sektörler arası ye- kaynağı, verimlilik ve istihdam yaratımı arasındaki toplam ilişkinin yarıdan fazla- niden dağılımının katkısı yüzde 13’ken, sını oluşturmaktadır (TFV ile ilgili olarak, görünüşe göre, İV açısından sektörler alt sektör içi yeniden dağılım katsayısı arası işgücü hareketi gerçekte kısmen yüzde 10 ile istatistiksel olarak anlamlı verimliliği azaltıcı niteliktedir. Dolayısıy- düzeyde olmamakla birlikte, toplam iliş- la, sonuçlar, kaynakların sektör içi yeni- kinin yüzde 70’ini oluşturmaktadır). Sa- den dağılımının Türkiye’deki en önemli dece ana sektörler (yani, imalat, inşaat büyüme arttırıcı etmen olduğu yönün- ve hizmet sektörleri) kontrol edildiğin- deki önceki bulguyu teyit etmektedir. TABLO 3.5 Türkiye’de verimlilik ve işgücünün yeniden dağılımı ve bunun kaynakları arasındaki ilişki, 2005-2010 (bir sektörler arası regresyonun katsayısı) İşgücünün yeniden dağılım kaynağı Verimlilik tanımı İV TFV Not:*** % 1’lik düzeyde anlamlı, ** % 5’lik düzeyde anlamlı, * 10’luk düzeyde anlamlı. Katsayılar söyle yorumlanabilir: başlangıçtaki yüksek emek verimliliği, sektör içinde (I) ölçüldüğünde 0,0807 daha fazla emek yeniden dağılımına yol açar. Alt sektörler arası (II) arasında ölçüldüğünde 0,065 daha fazla (I artı II’nin katsayısı, eksi I’in katsayısı) ve sektörler arası ölçüldüğünde -0,003 düzeyinde bir emek yeniden dağılımına yol açar. Dolayısıyla, emeğin yüksek verimlilik yönündeki hareketinin görece katkısı sektör içi hareketler için 0,0807/0,143=% 56, alt sektörler arasında % 46 ve sektörler arasında -% 2’dir. Kaynak: YİA’ne dayanarak yazarların hesaplamaları. TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 77 ŞEKİL 3.25 Türkiye’de işgücünün verimli şekilde yeniden dağılımının kaynakları, 2005-2010 İV TFV Alt sektör içinde Alt sektörler arasında Sektörler arasında Kaynak: YİA’ne dayanarak yazarların hesaplamaları. Görünüşe göre, hem hizmet hem de sektöründeki verimlilik düzeyi yüksek imalat sektörlerinde daha verimli faali- firmalara doğru gerçekleşen işgücü yetlere doğru işgücünün yeniden dağı- akışı tamamen II numaralı kaynağın et- lımı söz konusudur. Bu, Tablo 3.6’daki kisiyle gerçekleşmektedir: verimlilik anlamlı pozitif katsayılarla gösterilmek- düzeyi düşük alt sektörlerden verimlilik tedir (detaylı sonuçlar Tablo A3.2’de düzeyi yüksek alt sektörlere doğru işgü- mevcuttur). Ancak, bu pozitif yeniden cü hareketi mevcut olmakla birlikte, alt dağılımın kaynağı farklıdır (bkz. şekil sektörler içinde verimlilik düzeyi düşük 3.26). Verimlilik düzeyi İV değişkeniyle firmalara doğru kısmi geçiş söz konu- ölçülürken, imalat sektöründeki verimli sudur. Hizmet sektörü için sonuçlar iki yeniden dağılım, alt sektör içi yeniden verimlilik ölçüsünde de benzerdir: işgü- dağılımın kısmi hâkimiyetinde hem I cünün verimli yeniden dağılımı sadece hem de II numaralı kaynakların etkisiy- alt sektörler içinde gerçekleşirken, alt le gerçekleşmektedir. Verimlilik düze- sektörler arasında ise verimsiz yeniden yi TFV değişkeniyle ölçülürken, imalat dağılım söz konusudur. 78 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER TABLO 3.6 Türkiye’de verimlilik ve sektörler arası işgücünün yeniden dağılımı ve bunun kaynakları arasındaki ilişki, 2005-2010 (bir sektörler arası regresyonun katsayısı) İşgücünün yeniden dağılım kaynağı Verimlilik/ Sektör tanımı İmalat: İV TFV Hizmet: İV TFV Not:*** % 1’lik düzeyde anlamlı, ** % 5’lik düzeyde anlamlı, * 10’luk düzeyde anlamlı. Katsayılar şu şekilde yorumlanabilir: İmalat sektöründe başlangıçtaki yüksek emek verimliliği, sektör içinde (I) ölçüldüğünde 0,0075 daha fazla emek yeniden dağılımına yol açar. Alt sektörler arasında (II) ölçüldüğünde 0,049 daha fazla emek yeniden dağılımına yol açar. (I + II katsayısı - I katsayısı) Yüksek verimlilik yönündeki emek hareketlerinin görece katkısı sektör içi hareketler için 0,075/0,124= % 60 ve alt sektörler arası hareketler için % 40’tir. Kaynak: YİA’ne dayanarak yazarların hesaplamaları. ŞEKİL 3.26 Türkiye’de imalat ve hizmet sektörlerinde işgücünün verimli yeniden dağılımının kaynakları, 2005-2010 İmalat Hizmetler İV TFV İV TFV Alt sektör içinde Alt sektörler arasında Alt sektör içinde Alt sektörler arasında Kaynak: YİA’ne dayanarak yazarların hesaplamaları. TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 79 Panel sonuçları edildikten sonra, bir firmanın verimli- lik düzeyindeki yıllık artış söz konusu Bekleneceği üzere, bir firmada verim- firmanın yararlandığı işgücü kaynakla- lilik artışı o firmada istihdamın geniş- rındaki bir daralmayla ilişkilidir. Her ne lemesinden ziyade kısa vadeli eleman kadar verimlilik ve kaynaklar arasındaki azalışıyla ilişkilidir. Daha önce belirtildi- bu ilişki hem İV hem de TFV bakımından ği üzere, verimlilik ve istihdam yaratımı negatif görünümlüyse de, İV değişkeni arasında kısa vadeli ödünleşim (trade- için fark daha büyüktür. Bu sonuç hiç off) mevcuttur: firmanın işe alacağı her de şaşırtıcı değildir zira İV, tanımı ge- ilave kişi kısa vadede firmanın verimlili- reği, TFV’e kıyasla bir firmadaki çalışan ğini mutlaka azaltır çünkü yeni istihdam sayısıyla daha fazla doğrudan bağlantı- edilen kişi mevcut çalışanların verimlilik lıdır. Özellikle, bir önceki yılın verimlilik düzeylerini yakalamaya çalışacağından, katsayılarının tümü pozitif görünümlü bir firmanın verimlilik düzeyindeki artış- ve anlamlıdır. Dolayısıyla, her ne kadar lar ve net istihdam yaratım oranı arasın- verimlilik artışı kaydeden firmalar kısa daki yakın ilişki negatif görünümlüdür. vadede işgücü kaybına uğramaktalarsa Panel regresyon analizleri bunun Tür- da, yüksek verimlilik düzeylerine sahip kiye için de geçerli olduğunu teyit et- firmalar verimlilik düzeyleri düşük fir- mektedir (bkz. Tablo 3.7 ve Tablo A3.3). malara kıyasla sonraki dönemde daha Bir önceki yılın verimlilik düzeyi kontrol fazla istihdam yaratmaktadırlar. TABLO 3.7 Verimlilik artışı ve istihdam yaratımı arasındaki kısa vadeli ilişki İstihdam yaratmadaki değişimin verimlilikteki değişime olan panel regresyonundaki katsayılar Not:*** %’ 1’lik düzeyde anlamlı, ** %5’lik düzeyde anlamlı, * % 10’luk düzeyde anlamlı. Katsayılar şöyle yorumlanabilir: emek verimliliğinde yıllık % 1’lik bir artıs, istihdam yaratma oranında 0,055 puanlık bir azalmaya yol açar. Kaynak: YİA’ne dayanarak yazarların hesaplamaları. 80 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER İmalat sektörünün bileşenlerine ayrış- gerçekleştiği bulgusunu teyit etmekte- tırılması dir. Yıllık ayrıştırmadaki çapraz etki ise panel regresyonlarında verimlilik deği- İmalat firmalarının yıllık verimlilik dü- şikliği katsayısı için paralel bir ölçüdür. zeylerinin bileşenlerine ayrıştırılması, Genişleyen firmalar verimliliklerinde istihdam yaratımı ve verimlilik artışı kayıp yaşıyorlarsa veya daralan firmalar arasındaki negatif görünümlü kısa va- bir verimlilik artışı yaşıyorlarsa, çapraz deli ilişkiye işaret eden önceki bulguyu etkinin görünümü negatiftir. -0,81 gibi desteklemektedir. Tablo 3.8’de sunulan oldukça yüksek çapraz etki değeri, is- FHK ayrıştırma sonuçları, istihdam ya- tihdam yaratımı ve işgücü verimliliği ratımı ve verimlilik artışının, Türk firma- arasındaki kısa vadeli negatif bir ilişkiye ları için kısa vadede aksi istikametlerde işaret etmektedir. TABLO 3.8 İmalat sektörü için verimlilik artışının ayrıştırılması, 2005-2009, yıllık rakamların ortalaması Toplam verimlilik artışına farklı türdeki verimliliklerin etkisi Not: Metodoloji hakkında açıkmala için bkz. Kutu 3.4. Rakamlar şu şekilde yorumlanabilir: Mevcut firmaların verimliliğin- deki % 1’lik bir artıs, başlangıçtaki üretim paylarıyla ağırlıklandırıldığında, toplam verimlilik artışında 0,77’lik bir büyümeye tekabül eder (içinde etkisi). Emeğin düşük verimlilikli firmalardan yüksek verimlilikli firmalara aktarılmasıyla elde edilen % 1’lik verim artışı (arasında etkisi) toplam verimlilik artışı hızında 0,99 puanlık bir büyümeye tekabül eder. Kaynak: YİA’ne dayanarak yazarların hesaplamaları. Türkiye’de imalat sektöründe son dö- lardan yüksek firmalara doğru yeniden nemde görülen verimlilik artışı, hem dağılımı, firma içi etki kadar önemli (ve mevcut firmalarda gözlenen verimlilik hatta Türkiye örneğinde, daha önemli) artışından (“firma içi etki”) hem de iş- bir toplam verimlilik artışı belirleyicisi- gücünün verimlik düzeyi düşük firma- dir. Öyle ki, Türkiye firmalar arası etki- lardan yüksek firmalara doğru yeniden nin katkısı en yüksek olan ülkedir. Bu, dağılımından (”firmalar arası etki”) kay- Türkiye’de imalat sektöründe anlamlı naklanmıştır. Şekil 3.27’de 2005-2009 düzeyde yaratıcı yıkım yaşandığına işa- döneminde Türkiye’nin imalat sektörü- ret eden önceki bulgularımızı teyit et- nün FHK ayrıştırma sonuçları Bartels- mektedir. man et al. (2004)’deki bir kaç ülkeyle karşılaştırılmaktadır. Firma bünyesinde Firmaların pazardan çıkışının Türkiye’nin gerçekleşen verimlilik artışı çok büyük imalat sektöründeki verimlilik artışına bir farkla, Türkiye ve Letonya hariç, tüm katkısı bulunmamaktadır. Şekil 3.27’de ülkelerde genel verimlilik artışının ana görülen ülkeler arasında Türkiye, 2005- kaynağı olmuştur. Bu iki ülkede ise, iş- 2009 döneminde pazardan çıkış yapan gücünün verimlik düzeyi düşük firma- firmaların 2005 yılındaki ortalama firma TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 81 verimlilik düzeyinden bir miktar daha ufak (yüzde 5) olmakla birlikte pozitif fazla verimlilik düzeyine sahip firmalar katkı yapmıştır. 2009 yılı itibariyle pa- olmaları sebebiyle, negatif “çıkış etkisi” zardan çıkmış olan ancak 2005 yılında - verimlilik kaybı - yaşayan tek ülkedir. hâlâ pazarda olan firmalar ortalamada Diğer karşılaştırmalı ülkelerle benzer 2005 yılında faal olan ortalama bir fir- olarak, Türkiye’nin “çapraz etkisi” nega- madan çok daha verimlidir. Karşılaştır- tif görünümlü ve ortalama büyüklükte- ma yapılan ülkelerle göreceli olarak, söz konusu “giriş etkisi” grubun ortasında dir. Bu, verimlilik artışı yaşayan firmala- – Şili, Fransa ve ABD’nin üzerinde ve rın istihdam paylarını kaybettiklerini, bir fakat Letonya ve Slovenya’nın aşağısın- diğer ifadeyle, bu firmalardaki verimli- da - yer almaktadır. Pozitif bir giriş etkisi lik artışının genişlemeden ziyade ele- Türkiye’de pazara girişte, sadece yüksek man azaltımıyla ilişkili olduğuna işaret verimlilik eşiğini aşan firmaların pazara etmektedir.43 “Giriş etkisi” Türkiye’nin giriş yapabilmesini sağlayan yüksek en- imalat sektöründeki verimlilik artışına gellerinin varlığına işaret edebilir.44 ŞEKİL 3.27 Türkiye’de ve seçilen ülkelerde verimlilik artışının ayrışımı, imalat sektörü (%) 0,9 0,4 -0,1 -0,6 Arjantin Şili Fransa Letonya Portekiz Slovenya ABD Türkiye İçinde Arasında Çapraz Giriş Çıkış Not: Veri dönemi: Türkiye: 2005-2009, Arjantin 1995-2001, Şili: 1985-1999, Fransa: 1990-1995, Letonya: 2001-2002, Por- tekiz: 1991-1994, Slovenya: 1997-2001, ABD: 1992-1997. Hesaplamalarda, Arjantin için en az 9 kişi çalıştıran firmalar, Türkiye için en az 20 kişi çalıştıran firmalar, Şili için 10 ve diğer ülkeler için 1 işçi çalıştıran firmalar kullanılmıştır. Metod açıklaması için Kutu 3.4’e bakınız. Kaynak: Bartelsman ve diğerleri ile yazarların Türkiye için hesaplamaları. 43- Özellikle, çapraz etkinin büyüklüğü, 5 yıllık farklarla yıllık -0,81’den -0,3’e gerilemiştir. Bu gerileme, bu negatif etkinin azaltılması için önemli derecede düzeltme çalışmasının gerçekleştirildiğine işaret etmektedir. 44- Her ikisi de geçiş ekonomileri olan Letonya ve Slovenya’nın en yüksek giriş etkisine sahip ülkeler olması, giriş etkisinin pazara giriş engelleriyle ilintili olduğu argümanını desteklemektedir. 82 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER Görünüşe göre, genel olarak Türkiye’de sektörü tüm sektörlerin içinde tutarlı tarım dışı sektörlerde faaliyet gösteren biçimde en düşük işgücü verimliliğine verimliliği daha düşük firmalardan daha sahip sektör olmuştur. Bu sektör OECD yüksek firmalara doğru bir işgücü akışı ülkeleri ve diğer gelişmekte olan ülke- mevcuttur. Yukarıdaki bu analizin işaret lerle kıyaslandığında, Türkiye’nin genel ettiğine göre, görünen o ki, Türkiye’de işgücü verimliliğini düşürmektedir. Her faaliyet gösteren verimlilik düzeyi daha ne kadar büyümeyi arttırıcı nitelikteki yüksek firmalar, verimlilik düzeyi daha yapısal değişim, işgücünün tarım sektö- düşük firmalara kıyasla daha fazla sayı- ründen diğer sektörlere geçişi marifetiy- da istihdam yaratmaktadır. İşgücünün le Türkiye’nin genel verimlilik düzeyinin bu hareketi hem imalat hem de hizmet arttırılmasına yardım edebilirse de, ta- sektörlerinde belirli bir dereceye kadar rım sektörü önümüzdeki yıllarda önemli gerçekleşmektedir. İşgücünün bu ha- bir sektör olmayı sürdürecektir. 2012 yılı reketi; belli derecede hem imalat hem itibariyle, tarım sektörü GSYİH’e yüzde de hizmet sektörlerinde gerçekleşmek- 9’un üzerinde katkı yaparken, toplam tedir ve işgücünün bu yer değişimi çalışan sayısının yüzde 25’ine yakınını Türkiye’de iyi işlerin yaratılması ve ge- da istihdam etmiştir (Şekil 3.28). Dola- lecekteki ekonomik büyüme bakımın- yısıyla, orta vadede tarım sektöründeki dan güçlü bir işarettir. iyi işlerin (bir diğer ifadeyle, verimlilik düzeyi yüksek işlerin) özelliklerinin ta- 3.4 Tarımda Giderek Daha nımlanması, bu sektör içinde iyi işlere Verimli İşler mi Yaratılıyor? doğru bir akışın olup olmadığının ana- liz edilmesi ve gelecekte bu akışın ko- Tarım sektörü bir bütün olarak laylaştırılmasını sağlayacak stratejilerin Türkiye’deki tüm ekonomik sektörler belirlenmesi önemlidir. Bu bölümde, içinde en düşük işgücü verimliliğine sa- istihdam yaratımı ve verimlilik düzeyle- hipken, bu sektörün üretim ve istihdam rinin bölgesel farklılıklarına odaklı ola- açısından devam eden önemi dikkate rak, Türkiye’de tarımsal istihdamda son alındığında, bu sektördeki iyi işlerin ta- dönemde yaşanan artış analiz edilmek- nımlanması önem arz etmektedir. Tarım tedir. ŞEKİL 3.28 Tarım sektöründe üretim ve istihdam, 1998-2012 Üretim ve istihdam Üretim ve istihdamdaki değişim Kaynak: YazarlarınTÜİK verilerine dayalı hesaplamaları. TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 83 Türkiye’de 1980’lerden beri gerileyen baren sürekli bir şekilde arttırmış olup, tarımsal istihdam 2008-09 ekonomik 2011 yılında 6,1 milyon kişiye (toplam krizlerinin başlangıcıyla birlikte ters is- istihdamın yüzde 25,5’ine) ulaşılmıştır. tikamete dönmüş olup, toparlanma 2004-2012 yılları arasında istihdam edi- döneminde de artmayı sürdürmüştür. len toplam kişi sayısı yüzde 26,4 oranın- 2004-2011 yılları arasında tarımsal is- da (5,19 kişi) artarken, tarım sektörünün tihdamın toplam istihdama oranında, bu artışa katkısı, 2004-2008 yılları arası tarımsal istihdamda 2007 yılına kadar yaşanan düşüş sebebiyle, kayda değer yaşanan azalma sebebiyle U şekilli bir olmamıştır. Tarımsal istihdam 2004- eğilim eğrisi gözlenmiştir (Şekil 3.28). 2012 yılları arasında yüzde 6,7 oranın- 2004 yılında, toplam istihdamın yüzde da (yaklaşık 384,000 kişi) artmıştır. Şe- 29,1’i (5,7 milyon kişi) tarım sektöründe kil 3.29’da Türkiye’de 2004-2012 yılları çalışmaktadır. Türkiye’de 2004-2012 yıl- arasında istihdam edilen kişi sayısı ile ları arasında çalışan kişi sayısı artmışsa tarım sektöründe istihdam edilen kişi da, tarımsal işçi sayısı 2004’ten başla- sayısındaki yıllık yüzde değişimler gös- yarak 2007 yılına kadar gerilemiştir ve terilmektedir. İstihdam payındaki düşüş tarımsal istihdam oranı 2007 yılında en 2007 yılında sona ermiş ve 2011 yılına düşük seviyeye (4,8 milyon kişiye, ya kadar bu pay artmıştır. 2012 yılında is- da toplam istihdamın yüzde 23,5’ine) tihdam payı yaklaşık yüzde 1 gerilemiş- ulaşmıştır. Tarımsal istihdam toplam se de hâlâ 2007’deki seviyenin üzerin- istihdamdaki payını 2007 yılından iti- dedir. ŞEKİL 3.29 İstihdam edilen kişi sayısındaki yıllık değişim (%) Kaynak: TÜİK 84 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER Tarımsal istihdamda bölgeler arası fark Türkiye’de tarımsal istihdamın yükselişe fazladır ve farklı ürün türlerinin yetişti- geçtiği 2008 yılında, dört NUTS 1 bölge- rildiği bölgeler arasında önemli farklar sinde düşüşünü sürdürmüştür. 2011 yı- gözlenmiştir. Tablo 3.9 Türkiye’deki 12 lında tarımsal istihdam beş NUTS 1 böl- NUTS 1 bölgesindeki tarımsal istihdam gesinde azalırken, bu bölgelerin sadece düzeyindeki değişimi göstermektedir birinde (Marmara Bölgesi) 2008 yılında (NUTS 1 haritası için bkz. Şekil 3.30).45 bir düşüş yaşanmıştır. TABLO 3.9 Tarımsal istihdamda yıllık değişim (1000 kişi), 2005-2012 Not: Tarımsal faaliyetin minimal düzeyde bulunması sebebiyle İstanbul kapsam dışında bırakılmıştır. Kaynak: TÜİK 45- NUTS (İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması) sınıflandırması; bölgesel istatistiklerin toplanması, geliştirilmesi ve uyumlaştırılması ve bölgelerin sosyoekonomik analizleri için AB ekonomik alanının bölümlere ayrılması amacıyla oluşturulmuş hiyerarşik bir sistemdir. Türkiye 2002 yılından itibaren NUTS sınıflandırmasını kullanmaktadır. Türkiye 12 NUTS-1 bölgesine, 26 NUTS-2 alt bölgesine ve 81 NUTS-3 iline sahiptir. Türkiye’deki NUTS bölgelerinin tam listesi için eke bakınız. TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 85 ŞEKİL 3.30 Türkiye’deki NUTS 1 bölgelerinin haritası Tarımsal istihdamdaki artış genellikle sine göçleriyle açıklanmıştır. Ancak, kentli çalışanların tersine göçüyle açık- bölgesel net göç oranlarının (Şekil 3.31) lanmaktadır ancak, bu açıklama, bölge- analizi, 2007 yılından 2012 yılına kadar ler arası göç eğilimleriyle desteklenme- Türkiye’nin tarımsal faaliyetin yoğun mektedir. Genel olarak, kriz sırasında şekilde sürdürüldüğü bölgelerinden tarımsal istihdama doğru akış, çoğun- dışarıya doğru göç akışını ortaya koya- luğu kentsel alanlarda kayıtdışı işlerde çalışan ve bu işlerini kaybettikten sonra rak, tarımsal istihdamdaki artışın tersine – gidebilecekleri tek yer olan - memle- göçten kaynaklandığı hipotezini çürüt- ketlerine dönüş yapan çalışanların ter- mektedir. 86 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER ŞEKİL 3.31 Net göç oranı ve tarımın payı a. İstihdamda b. GSYİH’de 15 GSYİHde tarımın payı (2006) 15 İstihdamda tarımın payı (2006) 10 10 5 5 0 0 Göç Oranı Göç Oranı 5 5 -10 -10 -15 -15 -20 -20 -25 -25 Kaynak: Yazarların TÜİK verilerine dayalı hesaplamaları. Ekonomik toparlanma döneminde ta- Bölgesel farklılığa odaklanılması netice- rımsal istihdamın artmaya devam et- sinde, tarımsal istihdam artışının esas mesi, pek çok araştırmacının dikkatini sebebinin, Türkiye’de tarımsal fiyatların çekmiştir. Çok sektörlü denge modeli dünya fiyatlarına paralel olarak artması kullanan Şengül ve Üngör (2011) tarım olduğu ortaya çıkmıştır. Gürsel ve İma- sektöründeki bu istihdam artışını tarım- moğlu (2013) 26 NUTS-2 bölgesindeki sal işgücü verimliliğinin azalmasıyla iliş- tarımsal istihdamdaki eğilimlerin bölge- kilendirmişlerdir. Hatunoğlu (2011) ve lerdeki zirai ürün fiyatları ve üretim dina- Dünya Bankası (2013)’nda ise, tarımsal mikleriyle ilintili olduğunu tespit eden, istihdam artışının dinamiklerinin, özellik- le 2007 ve 2011 yılları arasında tarımsal iki sektörlü küçük bir ekonomi modeli üretici fiyatlarındaki ve tarımda çalışan geliştirmişlerdir. Çalışmada ayrıca, tarım işçilerin ücretlerindeki artışa bağlanabi- dışı gelirlerin, tarımsal arazi kullanımı ve leceği iddia edilmiştir. Bu çalışmaların tarımsal ihracatın tarımsal istihdamdaki hiçbirinde tarımsal istihdam eğilimle- bölgesel eğilimlere olan etkisi de ince- rinde görülen bölgeler arası farklılıklara lenmişse de, bu çerçevede anlamlı bir değinilmemiştir. ilişki ortaya konulamamıştır. TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 87 2007 ve 2009 yılları arasında, Türkiye mekteyse de, ne yazık ki şimdiye kadar tarım sektörüne yönelik destekleme NUTS-2 bölgeleri için bölgesel üretici programını önemli ölçüde değiştirerek, destek tahminleri (pazar fiyat desteği ürüne odaklı bir programdan üretime dâhil) ve bölgesel teşvikler hakkında dayalı destek program yaklaşımını be- hiçbir veri mevcut değildir. Bu durum nimsemiştir. Üretimdeki değişim kıs- tarımsal destek programları, verimlilik men bu değişiklikle ilgili olabilir. 2001 ve istihdam yaratımı arasındaki ilişkinin yılından başlamak üzere, Türkiye’nin daha fazla analizine mani olmaktadır. tarımsal destek sistemi yerine doğru- dan gelir destek program getirilmiş Görünüşe göre, 2006 ve 2012 yılları olup, üreticilere sağlanan transferler fi- arasında tarımsal istihdamdaki artış iş- ili üretimden ayrılmış ve ekili zirai alan gücü verimliliği daha yüksek bölgelerde büyüklüğüne uygun olarak ödenmiştir. yoğunlaşmaktadır. 2006 yılında, çalışan Bu reformun amacı; önceki sübvansi- başına tarımsal GSYİH şeklinde he- yon programının sebep olduğu üretim saplanan tarımda işgücü verimliliği ile bozukluklarını minimuma indirgemek- 2006-2012 döneminde tarımsal istihda- tir. Ancak, bu reform hiçbir zaman tam mın toplam istihdam içindeki pay ara- manasıyla uygulanmamış ve devletin sında pozitif ilişki mevcuttur. Bölgesel doğrudan ürün alımı, arzda sıkıntı ya- göç oranları ve tarımsal işgücü verimli- şanan ürünlere prim ödenmesi ve be- lirli ürün türlerine sınırda yüksek vergi liği arasında da benzer bir ilişki mevcut- getirilmesi gibi yöntemlerle müdahalesi tur. Dolayısıyla, görünüşe göre, tarım devam etmiştir. 2005 yılında destek sis- sektöründe işgücünün bu bölgelerdeki temi gözden geçirilmiş ve üretimle ilgili tarımsal yoğunluğun artışıyla birlikte ödeme tutarları dönüşümün bütünüyle verimlilik düzeyi daha yüksek bölgele- tamamlandığı 2009 yılına kadar kade- re doğru yeniden dağılımı söz konusu- meli şekilde arttırılmıştır. Her ne kadar dur. Bu durum tarımda verimlilik düzeyi tarımsal destek üretimi ve istihdamı ve daha yüksek işlerdeki istihdamın artma- dolayısıyla tarımsal verimliliği etkile- sına bir işaret olarak düşünülebilir. 88 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER ŞEKİL 3.32 Tarımda bölgesel verimlilik, istihdam ve göç, 2006-2012 a. Tarımsal istihdamdaki payındaki değişim, 2006-2012 (%) b. Göç (%) Tarımın istihdamki payında değişim Göç Oranı Tarımsal verimlilik (2006, TR10=100) Tarımsal verimlilik (2006, TR10=100) Kaynak: Yazarların TÜİK verilerine dayalı hesaplamaları 3.5 Sonuç ve Politika Genel ketleri genel olarak büyümeyi arttırıcı Görünümü niteliktedir ancak yine de ivme verile- bilir. Regresyon analizleri, Türkiye’de Genel olarak, Türkiye’de işgücünün ye- hakikaten de verimliliği düşük tarım dışı niden dağılımı büyümeyi arttırıcı nitelik- firmalardan verimliliği yüksek firmalara tedir. Genel büyüme artışına en güçlü doğru bir işgücü akışının olduğunu gös- termektedir. İşgücündeki bu hareket destek tarım sektöründen tarım dışı sek- hem imalat hem de hizmet sektörlerinin töre işgücü akışından gelmiştir. Öyle ki, kendi içlerinde olduğu kadar bu iki sek- tarımın istihdamdaki payı 1998’de yüzde törlerin kendi aralarında ve alt sektörle- 41,5’ten 2012 yılında yüzde 24,5’e geri- ri arasında da belli bir dereceye kadar lemiştir. 2011 yılı itibariyle tarım sektörü gerçekleşmektedir. Ancak, işgücündeki tüm sektörlerin içinde en düşük işgücü hareketlerin büyümeyi azaltıcı nitelikte verimliliğine sahip sektör olduğundan, olduğunu gösteren sınırlı sayıda delil bu sektörden diğer sektörlere doğru de mevcuttur. gerçekleşen işgücü akışı verimlilik artışı şeklinde yansıtılmaktadır. Görünüşe göre, tarım sektörü bir bütün olarak düşük işgücü verimliliğine sahip Tarım dışı sektörlerdeki işgücü hare- olsa da, tarımda işgücünün yeniden da- TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 89 ğılımı büyümeyi arttırıcı niteliktedir. Be- • 2010 YİA firma anketinde 20-49 arası timleyici deliller işgücündeki hareketin çalışan istihdam eden firmaların sa- verimlilik düzeyi daha fazla olan faaliyet- yısındaki önemli artışın da gösterdiği lere doğru olduğunu desteklemektedir. üzere, kayıtdışılıkla mücadele eylem Temel bulguya göre, tarımsal verimliliği planının uygulanması daha şimdiden daha yüksek olan bölgeler (Akdeniz ve meyvelerini vermiş gözükmektedir. Güney Doğu Anadolu Bölgeleri) tarım- • Ulusal İstihdam Stratejisi kapsamın- sal istihdam içindeki paylarını yükselt- da değerlendirilen esnek çalışma miş, düşük verimlilikle ilişkilendirilmiş modelinin kapsamının genişletilme- özelliklere sahip olanlarda ise (örneğin sine dönük girişimler, çalışanların Doğu Anadolu ve Karadeniz Bölgeleri) (sosyal) güvenliklerini tehlikeye at- tarım sektörünün toplam istihdamdaki maksızın işgücünün mobilitesini ve payında düşüş yaşanmış görünmekte- yeniden dağılımını kolaylaştırabilir. dir. Bu bulgu tarım sektörü içinde iş- gücünün kısmen verimliliği daha yük- • Uluslararası standartlara göre olduk- sek faaliyetlere doğru kaydığına işaret ça yüksek olan ve verimli işgücünün ederken, bu konuda tarımsal destek yeniden dağılımını engelleyebilen kı- programlarının etkisini de kapsayan ve dem tazminatına dönük reform, 10. Türkiye’de tarım sektöründe iyi işlerin Kalkınma Planı’nda öngörülen politi- yaratımını canlandırmak için uygulana- kalardan biridir. bilecek en iyi uygulamaları tanımlayan çok daha fazla çalışma yapılmalıdır. • Tarım sektöründe uygulanan devlet desteği programı, kayıtlı istihdamın Türk Hükümeti işgücünün daha verimli arttırılmasında ve işgücünün daha faaliyetlere doğru akışını hızlandırabile- verimli bölgelere yeniden dağılımın- da destekleyici etki yapmış görüntü- cek tedbirleri hâlihazırda almıştır veya sü çizmektedir. almayı düşünmektedir: Bir işte verimlilik ve kayıtlılık bir arada • Sosyal güvenlik vergilerindeki işve- yürür. Hükümet vergi ve sosyal güven- ren payının azaltılması yoluyla kadın- lik idaresindeki hizmetlerin yereldeki ların ve gençlerin istihdamını teşvike varlığını temin etmek ve güçlendirmek dönük girişimler, potansiyel olarak, suretiyle, kayıtlı istihdamın maliyetini halihazırda kırsaldan-kente göç et- muhtemelen azaltabilir. miş kişilerin verimli faaliyetlere en- tegrasyonlarını kolaylaştırabilir ve Kayıtlılık dâhil bir işin niteliği geçinmek söz konusu mobiliteyi ve gelecekte için önemlidir. Bu konu bizleri işlerin de tarımsal istihdamın azalmasını ve hayat standartlarının incelendiği bir hızlandırabilir. sonraki bölüme götürüyor. 90 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER Bölüm 3 Referanslar Aldan, M. Can ve Erol Cakmak, 2011, Hallward-Driemeier, Mary and Reyes “Agricultural Employment in Turkey Afendo. 2013. “Who Creates Jobs? and Regional Differences.” Turkonfed Differences in Firm Dynamics Across Turkpres 2011 Symposium Book, pp. Developing Countries” Dünya Bankası. 77-100. Hatunoğlu, E.E. 2011. “Developments Ayyagari, Meghana, Asli Demirguc-Kunt in Agricultural Sector Employment.” ve Vojislav Maksimovic. 2011. “Small Background paper for Turkey: Managing vs. Young Firms across the World: Labor Markets through the Economic Contribution to Employment, Job Cycle report. Creation, and Growth.” World Bank Policy Research Working Paper 5631. McMillan, Margaret ve Dani Rodrik. 2011. Dünya Bankası, Washington, DC. “Globalization, Structural Change and Productivity Growth.” NBER Working Bartelsman, Eric, John Haltiwanger Paper 17143. ve Stefano Scarpetta. 2004. “Microeconomic Evidence of Creative Rodrik, Dani 2010. “Structural Destruction in Industrial and Developing Transformation and Economic Countries.” IZA Discussion Paper No. Development.” Draft paper delivered as 1374. the Merih Celasun Memorial Lecture at Comola, M. ve L. de Mello. 2009. “The TEPAV, Ankara, on December 22, 2010. Determinants of Employment and Şengül, Gonul ve Murat Üngör. 2011. Earnings in Indonesia: A Multinomial “Increasing Share of Agriculture in Selection Approach.” OECD Economics Employment in the Time of Crises: Department Working Papers, No. 690, Puzzle or not?” Türkiye Cumhuriyeti OECD Publishing. Merkez Bankası Working Paper Davis, Steven ve John Haltiwanger. 1999. No:11/05. “Gross Job Flows.” In Handbook of Labor Economics, ed. O. Ashenfelter World Bank. 2012. World Development and D. Card, Edition 1, Volume 3, Report: Jobs (overview). Washington, Chapter 41, pp. 2711-2805. DC: The World Bank. Gürsel, Seyfettin ve Zümrüt İmamoğlu. World Bank and Ministry of Development 2013. “Why is Agricultural Employment 2013. “Turkey: Managing Labor Markets Increasing in Turkey?” BETAM Working through the Economic Cycle.”Dünya Paper Series #004. Bankası, Washington, DC. TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 91 Ek 3.1: Ek Şekiller ve Tablolar ŞEKİL A3.1 İstihdam yaratım oranı dağılımı, 2010 Sektöre göre Firma büyüklüğüne göre istihdam yaratma oranı (%), sektörlere göre - 2010 istihdam yaratma oranı (%), firma büyüklüğüne göre - 2010 yoğunluk yoğunluk istihdam yaratma oranı istihdam yaratma oranı madencilik imalat inşaat hizmetler Kaynak: Yazarların YİA 2010’a dayalı 92 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER ŞEKİL A3.2 Verimlilik dağılımı, 2010 İşgücü verimliliği TFV a) Sektöre göre sektöre göre istihdam verimliliği - 2010 sektörlere göre toplam faktör verimliliği -2010 yoğunluk yoğunluk istihdam verimliliği (log) TFV madencilik imalat inşaat hizmetler madencilik imalat inşaat hizmetler b) Firma türüne göre firma türüne göre istihdam verimliliği - 2010 Firma türüne göre TFV yoğunluk yoğunluk istihdam verimliliği (log) istihdam verimliliği (log) giriş çıkan giriş çıkan genişleyen sözleşme yapan genişleyen sözleşme yapan c) Firma büyüklüğüne göre firma büyüklüğüne göre istihdam verimliliği - 2010 Firma büyüklüğüne göre toplam faktör verimliliği -2010 yoğunluk yoğunluk istihdam verimliliği (log) TFV (log) d) Bölgeye göre bölgeye göre istihdam verimliliği - 2010 Bölgeye göre toplam faktör verimliliği -2010 yoğunluk yoğunluk istihdam verimliliği (log) TFV (log) doğu İstanbul orta doğu İstanbul orta kuzey güney batı kuzey güney batı Not: Hesaplamalarda sadece 20’nin üzerinde çalışan istihdam eden firmalar dikkate alınmıştır. TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 93 TABLO A3.1 Türkiye’de Verimlilik ve Net İstihdam Yaratımı, 2005-2010 Notlar: Faal firmalar için 2005-2010 yılları arası net istihdam yaratım oranı ikinci aşama bağımlı değişken olarak, çok terimli lojistik regresyon analizi; ihracatçı olma durumu (ihracatçıysa 1, değilse 0) ikinci aşama regresyon analizine dahil edilmiştir. Birinci aşama analizde pazara giriş yapan, pazardan çıkış yapan ve pazara hem giriş yapan hem de çıkan firma olma olasılıkları, başlangıç verimlilik düzeyi (İV veya TFV), ihracatçı olma durumu ve NUTS2 bölgesel kukla değişkenler (ikinci aşama analizden çıkartılan değişkenlerdir) kullanılarak tahmin edilmektedir. *** p<0.01, ** p<0.05, * p<0.1. Kaynak: Yazarların YİA’ne dayalı hesaplamaları. 94 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER TABLO A3.2 Türkiye’de İmalat ve Hizmet Sektörlerinde Verimlilik ve Net İstihdam Yaratımı, 2005-2010 Bağımlı Değişken: 2005-2010 arası Net İstihdam Yaratımı Sektör = İmalat Sektör = İmalat Faal firmalar için İkinci Aşama Verimlilik = İV Verimlilik = TFV Verimlilik = İV Verimlilik = TFV Değişkenleri: Başlangıç verimlilik düzeyi (log) Seçim Değişkenleri Faal firmalar Giriş yapan firmalar Çıkış yapan firmalar Giriş ve Çıkış yapan firmalar Sabit Gözlemler R kare Sektör kukla değişkenler (2 haneli NACE) Aşağıda sayılan firmalar için başlangıç verimlilik düzeyindeki (log) birinci aşama katsayılar Bağımlı Değişken: Faaliyet Durumu Giriş yapan firmalar Çıkış yapan firmalar Giriş ve Çıkış yapan firmalar Notlar: Faal firmalar için 2005-2010 yılları arası net istihdam yaratım oranı ikinci aşama bağımlı değişken olarak, çok terimli lojistik regresyon analizi; ihracatçı olma durumu (ihracatçıysa 1, değilse 0) ikinci aşama regresyon analizine dahil edilmiştir. Birinci aşama analizde pazara giriş yapan, pazardan çıkış yapan ve pazara hem giriş yapan hem de çıkan firma olma olasılıkları, başlangıç verimlilik düzeyi (İV veya TFV), ihracatçı olma durumu ve NUTS2 bölgesel kukla değişkenler (ikinci aşama analizden çıkartılan değişkenlerdir) kullanılarak tahmin edilmektedir. *** p<0.01, ** p<0.05, * p<0.1. Kaynak: Yazarların YİA’ne dayalı hesaplamaları. TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 95 TABL0 A3.3 Türkiye’de Verimlilik, Verimlilik Artışı ve Net İstihdam Yaratımı, 2005-2010 İV TFV İV TFV İV TFV (1) (2) (3) (4) (5) (6) *** p<0.01, ** p<0.05, * p<0.1. 96 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 97 4. Türkiye’de İşler ve Hayat Standartları Özet: Türkiye’nin son dönemde kay- dan yoksun gruplara (örneğin, gençler, dettiği büyüme büyük ölçüde kapsayıcı kadınlar, uzun süreyle işsiz kalanlar) olmakla birlikte, yaratılan iş tipleri ve tanınan istihdam olanakları, dar gelirli bunların daha yüksek bir refah düzeyine hane halklarının hayat standartlarının olan katkılarına çok az ilgi gösterilmiştir. desteklenmesi için arttırılmalıdır. İşlerin refah düzeylerindeki artıştaki ro - lünün daha iyi anlaşılabilmesi amacıy- 4.1 Giriş la, çalışan ve çalışmayan hane halkları arasındaki hayat standardı eğilimleri Bu raporun başlangıcında belirtildiği analiz edilmektedir. Kavramsal açıdan üzere, Türkiye’de son dönemde kayde- iki farklı hayat standart göstergesi ele dilen büyüme oldukça kapsayıcıdır çün- alınmaktadır: düşük gelir oranı ve mad- kü, nüfusun en yoksul kesimini oluştu- di yoksunluk. Çalışan hane halklarının ran yüzde 40’lık grubun refah düzeyi hayat standartları hemen hemen hiç ortalamadan daha hızlı artmıştır. İşgücü değişmemiş ve aynı zamanda çalışan piyasasının daha iyi bir performansa sa- mutlak hane halkı sayısı önemli derece - hip olması, en yoksul kesimin daha yük- de artmıştır. Bu, güçlü ekonomik büyü- sek bir refah düzeyine ulaşmasına kat- meyle daha fazla sayıda kişinin işgücü kıda bulunmuştur ve özellikle kadınlar piyasasına başarıyla dâhil olduklarına bu pozitif eğilimlerden fayda görmüş- ve daha yüksek refah düzeylerinden ya- lerdir. 2005 yılından bu yana, kadınların rarlandıklarına işaret etmektedir. Hayat işgücüne katılım ve istihdam oranları standartları istihdamın farklı türleriyle, istikrarlı bir şekilde yükselmiştir (Bölüm en çok da tarım dışı sektörlerdeki işlerle 2’de belirtilenleri hatırlayınız). Fakat tüm pozitif şekilde ilişkilidir. Dahası, işgücü bu ilerlemelere rağmen, 2012 yılında geliri toplam hane halkı gelirinin en çalışma yaşındaki nüfusun (ÇYN) yarı- büyük destekçisidir ve işgücü gelirinde - dan azı istihdam edilmiş durumdadır ve ki artışın kendisi de düşük gelirli hane çalışanların yüzde 39’u hâlâ kayıtdışı ça- halkları arasında hayat standartlarına lışmaktadır (Dünya Bankası 2013). olumlu etki yapmıştır. Daha yüksek ha- yat standartlarının teşvik edilmesi için, Türkiye’de istihdamla ilgili geniş literatür kamu politikaları eliyle öğrenim ve eği- içinde bugüne kadar yaratılan iş tipleri- tim programlarına erişim ve kalite düze - ne ve bunların yüksek refah düzeylerine yi arttırılmalıdır çünkü, çalışanların öğ- olan katkılarına çok az ilgi gösterilmiştir. renim seviyesi ve kazanç potansiyelleri İstihdamdaki patlama esas itibariyle hiz- arasında güçlü bir bağ bulunmaktadır. met sektöründe ve kayıtdışı istihdamda Benzer şekilde, temel sosyal olanaklar- gerçekleşmiş ve her ne kadar kayıtdışı 98 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER tarımsal istihdam kadınlar arasında art- ve Yaşam Koşulları (GYKA) anketlerine mışsa da, bu istihdam patlamasından dayanmıştır. Gelir dâhil istihdam ile il- esas olarak üniversite öğrencileri yarar- gili verilerin çoğunluğunda ilgili geçmiş lanmıştır (Bölüm 2). İş tipleri (örneğin, takvim yılına (referans yıl) atıf yapılmak- ücretli kayıtlı çalışma, geçici ve mev- tadır. Çalışmanın odak noktası, işlerin simlik iş veya kendi hesabına çalışma) yükselen hayat standartlarına olan kat- çalışanın kendisinin ve hane halkındaki kısı olduğundan, örneklem en az bir ça- kişilerin gelir ve refah düzeyleriyle ilişki- lışma yaşında (15-64 yaş arası)46 üyesi lendirilebilir. bulunan tüm hane halklarını kapsamış- tır. Referans yıl içinde yetişkin hane Bölüm 4’te hayat standartlarının yüksel- halkı bireylerinden en az birisi tam za- mesinde işlerin rolüne odaklanılmakta- manlı47 olarak çalışıyorsa, hane halkı dır. Çalışan ve çalışmayan hane halkları “çalışan”48 şeklinde sınıflandırılmıştır. arasındaki dinamiklerin tam olarak anla- Öteki türlü, hane halkı “çalışmayan” şılabilmesi için, analizde öncelikle çalış- şeklinde değerlendirilmiştir. ma yaşında üyesi bulunan hane halkları arasındaki genel eğilimlere bakılmak- Türkiye’de hayat standartlarının sevi- tadır. Bölümde daha sonra Türkiye’de yesi ve eğilimleri hakkında kapsamlı bir 2006-2010 döneminde hayat standart- analiz sağlayabilmek için, kavramsal larının düzeyi ve eğilimleri belgelen- olarak farklı iki gösterge kullanılmıştır: mektedir. Refah düzeyinin belirleyicile- (i) düşük gelir oranı ve (ii) maddi yok- rinin analizi işlerin hayat standartlarının sunluk endeksi. Düşük gelir eşiği 2006 yükselişinde oynadıkları role daha fazla ışık tutmaktadır. Son adımda ise, işgücü yılında nüfusun en düşük yüzde 10’luk gelirinin, işgücü harici gelirlerin ve de- kesiminin gelir düzeyi olarak tanımlan- ğişmiş hane halkı bileşiminin münferit mıştır ve zaman içinde sabit olarak bı- katkılarının tanımlanması amacıyla, ha- rakılmıştır. Tüm gelirler ulusal tüketici yat standartlarındaki değişiklikler bile- fiyat endeksi (TÜFE) kullanılarak reelleş- şenlerine ayrıştırılmaktadır. tirilmiş ve 2006 yılı fiyatlarıyla ifade edil- miştir. Analizin büyük kısmında, toplam 4.1.1 Metodoloji harcanabilir hane halkı geliri, hane halkı büyüklükleri ve bileşimindeki farkların Bu bölümün analizi 2006-2010 çalışma hesaba katılması amacıyla, OECD eşde- yılları için düzenlenmiş Türkiye Gelir ğerlik skalası kullanılarak düzeltilmiştir. 46- Kırsal bölgeler başta olmak üzere, yaşça daha büyük çalışanların oldukça yüksek bir bölümü hâlâ “çalışmaktadır”. 2006 yılında kırsal yörelerdeki 65 yaş ve üzeri kişilerin yaklaşık yüzde 8’i referans yıl içinde en az bir ay süreyle tam zamanlı şekilde istihdam edilmişlerdir. 47- Karşılaştırılabilir istihdam durumları olan hane halklarıyla gruplandırmak için, yarı zamanlı işlerde geçen süre dikkate alınmamıştır. 2006 yılında yarı zamanlı istihdam yansıması (incidence) kentsel alanlarda yüzde 4, kırsal alanlarda ise yüzde 13’tür. 48- Ayrıntılar için bkz. Ek 4.1, Şekil A4.1. Sonuçların hassasiyetini test etmek için, referans yıl içinde en az altı ay çalışmış olmak alternatif sınır (cut-off) noktası olarak kullanılmıştır. Sonuçlar büyük ölçüde aynıdır ve talep üzerine sağlanacaktır. TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 99 Maddi yoksunluk analizinde hayat stan- kırsal ve kentsel alanlar GYKA verileri dartlarının ölçümünde daha doğrudan kullanılarak tanımlanmıştır. Bu yaklaşım, bir yaklaşım benimsenmektedir. Aşağı- Türkiye’nin Doğu ve Batı bölgelerinin da yer alan analiz için üç temel ihtiyacı yanı sıra kırsal ve kentsel alanlar arasın- karşılayamamış hane halklarının maddi daki farklı dinamiklerin daha iyi göste- yoksunluk içinde olduğu düşünülmüş- rilebilmesine olanak tanımıştır. İkincisi, tür: özellikle, gıda, giyecek ve ısıtma sonuçlar tipik olarak bireysel düzeyde sağlama. Hane halkına bilhassa şu so- sunulmaktadır. Sonuçların daha kolay rular yöneltilmiştir: (i) her iki günde bir yorumlanabilmesi için, tartışmada kimi kırmızı et, beyaz et veya balık içeren ye- zaman (toplam nüfus yerine) toplam meklere (ya da vejetaryen eşdeğerleri- hane halkı sayısına atıf yapılmaktadır. ne) maddi güç yetiştirme kapasitesi; (ii) eskiyen kıyafetlerin yenileriyle değiştiril- Sonuçları sunmadan önce, bir sonraki mesi kapasitesi ve (iii) haneyi yeterince bölümde çalışma yaşında bireyi bulu- sıcak tutabilme. Bu yolla, refah seviye- nan hane halklarının sayısında yaşanan si – harcanabilir gelir aracılığıyla dolay- son eğilimler ve bu hane halklarının lı yoldan ölçülmek yerine - doğrudan işgücü piyasasıyla bağlantıları kısaca doğruya belirli malların tüketimi yoluyla tartışılmaktadır. Bu analizin arka planı- ölçülmektedir. Refahın maddi ve maddi na ilişkin önemli bilgiler aşağıda yer al- olmayan göstergeleri çoğu zaman sa- maktadır. dece zayıf düzeyde ilintili olduğundan, bu analizde kullanılan maddi yoksunluk 4.1.2 Hane halkı düzeyindeki endeksi gibi, sonuç bazlı ölçüler hayat dinamikler standartlarının yükselmesi tartışmasına önemli bilgiler ilave etmektedir. Çalışma yaşında en az bir bireyi bulu- nan toplam hane halkı sayısı 2006 yılın- Sonuçlar farklı yollarla sunulmaktadır. da 16,1 milyondan 2010 yılında yüzde Birincisi, bir taraftan Türk ekonomisinin 10,2 oranında artarak 17,8 milyon kişi- heterojenliği kabul edilip diğer taraftan ye yükselmiştir. Çalışma yaşında bireyi da tartışmanın açık ve net tutulabilme- bulunan hane halklarının sayısında yıllık sini sağlamak amacıyla, bölgeler dört artış yüzde 5,3 ile 2009 yılında özellik- farklı coğrafi hücreye ayrılmıştır. NUTS1 le yüksektir. Bölgesel büyüme oranları bölgeleri Batı ve Doğu kümelerinde da – büyümenin 2008 yılında en yüksek toplanmıştır.49 Her bir küme içindeki düzeyde olduğu (yüzde 13,6) Batıdaki 49- Batıdaki kümeler, İstanbul, Batı ve Doğu Marmara, Ege, Batı ve Orta Anadolu, Akdeniz ve Batı Karadeniz bölgelerini içermektedir. Doğudaki kümeler, Doğu Karadeniz, Kuzeydoğu Anadolu, Orta Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerini içermektedir. 100 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER kırsal yöreler hariç - 2009 yılında tavan gerçekleşmiştir. Batıdaki illerde büyü- yapmıştır. Tüm süre boyunca, en fazla me daha orta düzeyde olup, bu durum artış kırsal yörelerdedir (yüzde 16,5). bölgeler arasında daha küçük farkların bulunmasıyla sonuçlanmaktadır (Şekil Tüm hane halkları50 içinde çalışan hane 4.1). 2010 yılında çalışan hane halkları- halklarının payı yüzde 66,3’ten yüzde nın payı Doğudaki Kırsal Yörelerde en 68,4’e doğru kısmen artmışsa da, böl- yüksektir (yüzde 70,3). Bunu Batıda- geler arasında büyük farklar mevcuttur. ki Kırsal Yöreler (yüzde 69,4), Batıdaki En fazla artış geleneksel olarak daha Kentsel Yöreler (yüzde 68,1) ve Doğu- az sayıda hane halkının “çalışan” ola- daki Kentsel Yöreler (yüzde 66,5) takip rak kategorize edildiği Doğudaki illerde etmektedir. ŞEKİL 4.1 Çalışan hane halklarının payı, ulusal düzeyde ve bölgelere göre, 2006-2010 % Batı-Kent Batı-Kırsal Doğu-Kent Doğu-Kırsal Türkiye Not: Gözlem birimi, hane halkıdır. Kaynak: GYKA. 50- “Tüm hane halkları” terimi çalışma yaşında (15-64 yaş) en az bir bireye sahip toplam hane halkı sayısına atıf yapmaktadır. Çalışan ve çalışmayan hane halklarını ayırmak için kullanılan bilgilerde bir önceki takvim yılına atıf yapıldığı (referans yıl) unutulmamalıdır. TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 101 2009 yılında çalışan hane halklarının bireye sahip hane halklarının ekonomik payı büyük ölçüde iki faktör sebebiyle durumu aşağıda kısaca tarif edilmekte- zirve yapmıştır. Anketin düzenlendiği dir. İşlerin refah düzeyinin yükselmesin- yıl olan 2009 yılında: (i) çalışma yaşında deki rolüne daha fazla ışık tutabilmek bireyleri bulunan toplam hane halkı sa- için, çalışan ve çalışmayan hane halk- yısı önemli derecede artmıştır ve (ii) bir larının hayat standartlarındaki eğilim- önceki takvim yılı içinde 12 ay süreyle ler rapor edilmektedir. Birinci adımda, tam zamanlı olarak çalıştıklarını beyan düşük gelirli hane halklarında yaşayan edenlerin payı da oldukça artmıştır (Ek nüfusun payı analiz edilmektedir. İkinci 4.1 Şekil A4.1). Bu iki faktörün sonu- olarak ise, Türkiye’deki nüfusun maddi cu olarak, çalışan hane halkındaki artış yoksunluk oranı incelenmektedir. Mad- 2009 yılında ortalamanın üzerindedir. di yoksunluk, hane halklarının gıda, giyinme ve ısınmayla ilgili üç temel ih- İşgücü piyasasıyla düzenli bağları bu- tiyaçlarını karşılayabilme imkânlarını lunmayan hane halklarının payı kriz sı- ölçmektedir.51 rasında keskin bir yükseliş göstermiştir. İşsizlik oranı kentsel alanlar başta olmak 4.2.1 Düşük gelir yansıması üzere, önemli düzeyde artarak 2008 yı- lında yüzde 10,9’dan 2009 yılında yüzde Krizden önceki güçlü büyümeye rağ- 14,0’a yükselmiştir (IMF 2013; Dünya men, düşük gelirli hane halklarında Bankası 2011). 2009 yılı itibariyle 12 ay yaşayan nüfusun payı kısmen artmış- boyunca tam zamanlı şekilde çalışan- tır. Düşük gelirli hane halklarında ya- ların payı da gerilemiştir (EK 4.1 Şekil şayan nüfusun payı 2007 yılında yüzde A4.1). Her iki faktör de çok sayıda hane 10,2’den 2010 yılında kısmi bir artışla halkını işgücü piyasasıyla düzenli bir yüzde 11,7’e yükselmiştir. Ancak, ulu- bağlantıdan yoksun bırakmış ve çalış- sal ortalamalar bölgeler ve hane halkı mayan hane halklarının payı büyük öl- tipleri arasında görülen büyük farkla- çüde artmıştır. Doğudaki kentsel alanlar rı maskelemektedir (Şekil 4.2). Bu pay bu durumdan özellikle etkilenmişlerdir. özellikle kentsel alanlarda ve batı illerin- Çalışmayan hane halklarının payı yüzde de çalışan hane halklarında daha düşük- 16,9’dan yüzde 33,5’e yükselmiştir (do- tür. 2007 ve 2010 yılları arasında hayat ğudaki kırsal alanlarda: yüzde 16,3’ten standartları görece sabit kalırken, gelir yüzde 29,7’ye). sınırı altındaki nüfusun payı yaklaşık 1 yüzde puan artmıştır. Doğunun kırsal 4.2 Hayat Standartları yörelerindeki çalışan hane halkları daha Düzeyleri ve Eğilimleri fazla güçlükle karşılaşmışlar ve gelir sı- nırının altında kalanların payı 2007 yılın- En az bir çalışma yaşında (15-64 yaş) da yüzde 23,6’dan 2010 yılında yüzde 51- Maddi yoksunluktaki eğilimler 2006-2010 dönemini kapsayacak şekilde analiz edilmiştir. 2005 yılında gelir dağılımına ilişkin endişeler mevcut olduğundan (ki bu endişeler 2006 anket yılında bildirilmiştir), düşük gelir düzeyindeki eğilimler sadece 2006-2009 yılları arasında kalan dönem için analiz edilmiştir (2007-2010 anket yılları kullanılarak). Detaylar için bkz. Ek Şekil A4.2. 102 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 29,3’e yükselmiştir. İşgücü piyasasıyla Türkiye krizden ciddi şekilde olumsuz düzenli bağı bulunmayan hane halkları etkilenmiştir. Krizin hayat standartla- arasında, bölgeler arası farklar daha da rına olan etkisi bölgeden bölgeye ve yüksektir ve esas itibariyle kentsel ve hane halkı tiplerine göre değişmiştir. kırsal yöreler arasındaki zıt eğilimlerin Krizin ana aktarım mekanizması işgücü etkisiyle zaman içinde artmıştır. 2010 yı- piyasası olmuştur. 2009 yılında özellikle lında düşük gelirli hane halklarında ya- kentsel alanlarda görülen yüksek işsizlik şayanların payı batıdaki kentsel alanlar oranları daha çok sayıda hane halkının için yüzde 9,5 ile doğudaki kırsal alanlar işgücü piyasasıyla düzenli bağının kal- için yüzde 62,8 arasında değişmiştir. mamasına katkıda bulunmuştur. Ayrıca, çalışmayan hane halklarının geliri de Hane halkı tipleri arasında hayat stan- düşmüştür (Ek 4.1 Tablo A4.1). Çalışma- dartları bakımından görülen farklılıklar, yanların desteklenmesi amacıyla, işsizlik daha çok düşük gelirli çalışan hane halk- yardımlarının miktarı (asgari emeklilik larının payındaki artışın etkisiyle daha aylıklarıyla birlikte) 2009 yılında arttırıl- azalmıştır. 2007 ve 2010 yılları arasında mış, bu da elbette ki, savunmasız olarak gelir sınırının altındaki çalışan hane halk- tanımlanan hane halklarının krizle daha larının payı yaklaşık yüzde 23,1’lerden iyi başa çıkabilmelerine yardımcı ol- yüzde 22,1’e gerilemiştir. Çalışan düşük muştur. Ancak yine de bu gelir sınırının gelirli hane halklarının payı 2007’de yüz- altında yaşayan hane halklarının toplam de 5,6’dan 2010 yılında yüzde 7,6’a yük- nüfus içindeki payları önemli ölçüde seldiğinden, bu fark 2010 yılında yüzde yükselmiş ancak kriz öncesi düzeyin bir 17,4’ten yüzde 14,5’e gerilemiştir. Fark miktar altında kalmıştır. çalışmayan hane halklarının sayısındaki orantısız azalışla bağlantılı olarak, 2009 Krizle mücadele etmek ve insanları iş- yılında en düşük düzeydedir. Bu bile- gücü piyasasında tutmak için bir dizi şimsel kayma ayrıca gelir dağılımını da politika önlemi uygulanmıştır. Örneğin, etkilemiştir; çalışmayan hane halkları kısa çalışma programı hayata geçiril- 2009 yılında daha yüksek gelir bildir- miş53 ve sosyal güvenlik katkı payları mişlerdir ve düşük gelirli hane halkla- tüm çalışanlar ve özellikle gençler ve rının payı önemli ölçüde gerilemiştir. kadınlar için azaltılmıştır. Özellikle, gelir Çalışan hane halklarında ise bunun tersi dağılımının en alt onda birlik diliminde bir eğilim gerçekleşmiştir ve gelir sınırı- yer alan çalışan hane halkları da reel as- nın altındaki nüfusun oranı yüzde 11,3’e gari ücret düzeyindeki yıllık artışlardan yükselmiştir.52 fayda sağlamışlardır. 52- Her iki hane halkı tipi için gelir düzeyleriyle ilgili daha fazla ayrıntı için bkz. Ek 4.1 Tablo A4.1. 53- Gelir verilerinde bir önceki takvim yılına atıf yapıldığı ve maddi yoksunluğun gerçek anket yılından elde edilen bilgiler kullanılarak belirlendiği unutulmamalıdır. Bu farklılık, bu iki gösterge arasında daha düşük bir korelasyona katkıda bulunabilir. Her iki gösterge için aynı referans döneminin esas alınmasına olanak tanıyan panel verileri kullanılarak analiz tekrarlandığında, oldukça benzer sonuçlar bulunmuşsa da, bu sonuçlar bölgesel bilgi veya nüfus ağırlıklarını sağlamamaktadır. Kırsaldaki hane halkları ve işgücü piyasasıyla düzenli bağı bulunmayan hane halkları için korelasyon kısmen güçlüdür. TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 103 ŞEKİL 4.2 Düşük gelirli hane halklarında yaşayanların toplam nüfus içindeki payı, 2007-2010 % % Batı-Kent Batı-Kırsal Doğu-Kent Doğu-Kırsal Batı-Kent Batı-Kırsal Doğu-Kent Doğu-Kırsal Türkiye Çalışan Çalışmayan Çalışan Çalışmayan Not: Gözlem birimi, hane halkıdır. Kaynak: GYKA. 4.2.2 Maddi yoksunluk rı bulunmayan hane halklarının çalı- şan hane halklarına kıyasla belirli te- Maddi yoksunluk Türkiye’deki hane mel maddelerden yoksun olması daha halkları arasında hâlâ yaygın olmakla muhtemelse de, bu iki grup arasındaki birlikte, 2006 yılından bu yana bu ko- fark çok daha azalmıştır. Çalışan hane nuda önemli iyileşmeler sağlanmıştır. halkları arasında maddi yoksunluk oranı Ulusal düzeyde ise, temel maddelere 2009 yılına kadar görece sabit kalmış, erişimden yoksun nüfusun oranı 2006 2010 yılında ise önemli ölçüde azalarak yılında yüzde 29’dan 2010 yılında yüzde yüzde 17,6’ya ulaşmıştır. Bunun aksine, 21’e gerilemiştir. Bu konuda kaydedilen çalışmayan hane halkları için ise, durum iyileşmeler nüfusa dengeli şekilde ya- zamanla istikrarlı bir şekilde düzelmiş yılmıştır; maddi yoksunluk 2010 yılında olup, maddi yoksunluk çeken nüfusun hem hane halkı tipleri hem de bölgeler toplam nüfusa oranının 2006 yılında açısından 2006 yılına kıyasla daha dü- yüzde 69’dan 2010 yılında yüzde 45’e şük düzeydedir. gerilediği doğu illerinde yaşayan kırsal hane halklarında ilerleme özellikle güçlü İşgücü piyasasıyla düzenli bağlantıla- düzeydedir (Şekil 4.3). 104 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER ŞEKİL 4.3 Maddi yoksunluktan etkilenen nüfusun toplam nüfus içindeki payı, 2006-2010 % % Batı-Kent Batı-Kırsal Doğu-Kent Doğu-Kırsal Batı-Kent Batı-Kırsal Doğu-Kent Doğu-Kırsal Anket Yılı Çalışmayan Çalışan Türkiye Çalışan Çalışmayan Not: Gözlem birimi, hane halkıdır. Kaynak: GYKA. Küresel finansal kriz maddi yoksunluk 4.2.3 Tartışma eğilimleri üzerinde sadece sınırlı düzey- de etki yapmıştır. Çalışan hane halkları Zaman içindeki düzeyler ve eğilimler arasında, temel ihtiyaçlarından mahrum bakımından farklılıklara rağmen, bir dizi kişilerin oranı 2009 yılında bir miktar bulgu her iki refah ölçüsü için de ge- artmışsa da, çalışmayan hane halkları- çerlidir. Birincisi, çalışan hane halkları- nın oranı kriz sırasında düşmeye devam nın hayat standartları çalışmayan hane etmiştir. Yine, çalışmayan hane halkla- halklarınınkinden daha yüksek olup, bu, rının sayısının 2009 yılında neredeyse işlerin (istihdamın) daha yüksek bir re- 1,5 milyon kişi azalmış olması (ve fakat fah düzeyine katkı yaptığına işaret et- bir sonraki yıl yeniden yükselmesi) bu mektedir. İkincisi, çalışan ve çalışmayan sonucun temel faktörü olabilir. 2010 yı- hane halkları arasındaki hayat standart- lında maddi yoksunluk oranları çalışan ları farkı azalmıştır ancak, bunun altında hane halkları için önemli düzeyde geri- yatan sebepler refah ölçüleri boyunca lemiş ve tüm bölgelerde kriz öncesi se- farklılık göstermektedir. Maddi yoksun- viyelerde kalmıştır. luk açısından ise, çalışmayan hane halk- TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 105 ları arasında görülen azalan eğilim bu düzeydeki bu açık ilinti hane halkı dü- farkın daraltılmasına yardımcı olmuştur. zeyine yansımamıştır. Öyle ki, bu iki Bu durum istihdam dışı gelirde son dö- göstergenin birbiriyle çakışma durumu nemde görülen eğilimlerin hayat stan- nispeten düşüktür. 2007 anket yılında, dartlarının yükselmesinde önemli bir rol tüm hane halklarının sadece yüzde 6’sı oynadığına işaret etmektedir. Üçüncü hem maddi yoksunluk çekmekte hem olarak, çalışan hane halkları arasındaki de gelir sıralamasının en alt onda birlik hayat standartları büyük ölçüde değiş- diliminde yer almaktaydı.54 Gelir dağılı- meden kalmıştır. Aynı zamanda, çalışan mının herhangi bir onda birlik dilimi için- hane halklarının mutlak sayısı büyük öl- de maddi yoksunluk çeken hane halk- çüde artmıştır. Bu, güçlü ekonomik bü- larına rastlanabilmektedir (şekil 4.4).55 yümenin daha fazla kişinin işgücü piya- Bu, gelir sınırının altında yaşayan veya sasına başarıyla dâhil olmasına olanak maddi yoksunluk çeken hane halklarının tanıdığına işaret etmektedir. bu durumda olmalarının ardında yatan gerekçelerin farklı farklı olabileceğini Türkiye’de asgari hayat standardının al- ve dolayısıyla, bunun politika belirleyi- tında yaşayan nüfusun toplam nüfusa cileri için önemli sonuçları olabileceği- oranının daha yüksek olduğu bölgeler- ni göstermektedir. Aşağıdaki bölümde de genellikle maddi yoksunluk oranları Türkiye’de hayat standartlarının etmen- da yüksek düzeydedir. Ancak bölgesel lerine daha fazla ışık tutulmaktadır. 54- Gelir verilerinde bir önceki takvim yılına atıf yapıldığı ve maddi yoksunluğun gerçek anket yılından elde edilen bilgiler kullanılarak belirlendiği unutulmamalıdır. Bu farklılık, bu iki gösterge arasında daha düşük bir korelasyona katkıda bulunabilir. Her iki gösterge için aynı referans döneminin esas alınmasına olanak tanıyan panel verileri kullanılarak analiz tekrarlandığında, oldukça benzer sonuçlar bulunmuşsa da, bu sonuçlar bölgesel bilgi veya nüfus ağırlıklarını sağlamamaktadır. Kırsaldaki hane halkları ve işgücü piyasasıyla düzenli bağı bulunmayan hane halkları için korelasyon kısmen güçlüdür. 55- Pek çok ülkede benzer sonuçlar belirlenmiştir. Örneğin, AB ülkelerinde, yoksulluk sınırının üzerindeki nüfus yoksullara göre istikrarlı bir biçimde maddi yoksunluktan daha az etkilenmiştir ancak, ilgili maddi yoksunluk oranları tüm ülkelerde pozitiftir ve ülkeden ülkeye büyük ölçüde değişmektedir (Eurostat 2010). 106 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER ŞEKİL 4.4 Gelir dilimlerine göre maddi yoksunluk, 2007 % gelir dilimi çalışmayan çalışan Not: Gözlem birimi, hane halkıdır. Kaynak: GYKA. 4.3 Hayat Standartlarının hane halklarında geçimi sağlayan kişi- Belirleyicileri lerin kişisel ve istihdamla ilgili bilgileri kullanılmıştır. Sonuçların tamamı Ek 4.1 İşlerin (istihdamın) daha yüksek hayat Tablo A4.2’de sunulmaktadır. standartlarına olan katkısını daha derin- lemesine incelemek için, çalışan hane Türkiye’de düşük gelir düzeyinin ve halkları örneklemi üzerinde bir regres- maddi yoksunluğun etmenleri ben- yon analizi düzenlemiş bulunmaktayız. zerdir: hane halkı reisinin yaşı, eğitim Özellikle, geçimi sağlayan kişinin hane düzeyi ve tecrübe süresi önem arz et- halkının: (i) gelir düzeyinin altında ya- miştir. Hane halkı reisinin daha yüksek şama olasılığının ve (ii) maddi yoksun- bir eğitim düzeyine sahip olması daha luk çekme olasılığının belirlenmesinde, yüksek hayat standardıyla ilişkilendiril- TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 107 miştir. Örneğin, hane halkının geçimini hayat standartlarına katkıda bulunmuş- sağlayan ana kişi meslek veya teknik tur. Kayıtdışı bir tarımsal iş gelir sınırının lise mezunuysa, bu kişinin maddi yok- altında yaşama olasılığını önemli ölçü- sunluk çekmeme olasılığı yüzde 17 de arttırmıştır. Ayrıca, kendi hesabına oranında artmıştır.56 Yüksek öğrenimi çalışan tarımsal işçiler daha düşük refah tamamlamış olması durumunda ise, bu seviyeleriyle karşı karşıya kalmışlardır. oran yüzde 23 oranında artmıştır. Düşük Bu, Bölüm 3’te belirtilen bulgularla tu- gelirli hane halklarıyla ilgili olarak, eği- tarlıdır. Bu bulgularla tarımdaki işlerden tim ve hayat standartları arasındaki bağ başka sektörlerdeki işlere geçişin yeni zayıftır ancak yine de oldukça anlamlı işin daha yüksek verimlilik düzeyine sa- düzeydedir. Hane halkı reisi lise mezu- hip olmasıyla ilişkilendirildiği belgelen- nuysa, asgari refah seviyesinin üzerin- miştir. de yaşama olasılığı yüzde 1,4 artarken, yüksek öğrenim mezunu olması halin- Daha yüksek hayat standartlarına erişme de, yüzde 1,8 artmıştır. Benzer şekilde, olasılığı bulunulan coğrafyaya göre bü- hane reisinin yaşı ve ücretli bir işte ça- yük farklılıklar göstermiştir. Anadolu’da lışma süresi ne kadar yüksekse, hane yaşayan hane halklarına kıyasla, diğer halkının tamamının daha iyi durumda bölgelerin tamamındaki hane halkları olma olasılığı o kadar yüksektir. gelir dağılımında üst sıralara çıkmayı daha kolay bulmuşlar ve maddi yoksun- Hane halkı reisinin istihdam tipi hane luktan daha az etkilenmişlerdir. Ayrıca, halkının hayat standardı bakımından bir hane halkının kentte veya kırsal alan- önemli olmuştur. Daha yüksek hayat da yaşıyor olması da hayat standartla- standartları ayrıca farklı istihdam türle- rında önemli bir rol oynamıştır. Beklenti- riyle de ilişkilendirilmiştir ancak, bu ço- lere uygun olarak, kentteki nüfusun gelir ğunlukla tarım dışındaki işler için geçer- sınırının altında yaşamış olması daha az lidir. Örneğin, tarım dışı kayıtlı istihdam muhtemeldir. Daha fazla sayıda ve daha hane halkının gelir dağılımının en alt iyi işlerin yanı sıra yüksek ücret tipik onda birlik diliminden uzaklaşma ihti- olarak kentsel alanlarda daha az sayıda malini yüzde 6 oranında arttırmıştır. Bu düşük gelirli hane halklarına yol açar. etki maddi yoksunluk için de benzer bü- Türkiye için etki ufaktır ancak anlamlı- yüklükte olmuştur. Benzer şekilde, hane dır. Maddi yoksunlukla ilgili olarak, tam halkı reisi tarım sektörü dışında bir iş- tersi doğru görünmektedir: kentte yaşa- veren ise, kendi hane halkının daha yük- yan hane halkları kırsalda yaşayan hane sek hayat standardından yararlanması halklarına kıyasla daha yüksek oranda daha muhtemeldir. Kayıtdışı işler sade- maddi yoksunluk riskiyle karşı karşıya ce tarım dışı sektörlerde daha yüksek kalmışlardır.57 Tüketim maddelerinin 56- Referans kategorisi, eğitimsiz kişilerin yer aldığı kategoridir. Ayrıca bkz. Ek 4.1 Tablo A4.2. 57- Bu sonuç yıllar ve regresyon modelinin çeşitli spesifikasyonları genelinde sağlamdır. 108 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER fiyatlarında gözlenen ve kentte yaşa- ya bırakan şeyin ne olduğunu daha iyi yan hane halklarının temel ihtiyaçlarını anlayabilmek için, daha detaylı ve fazla karşılamalarını güçleştiren farklılıklar bu sayıda analize ihtiyaç vardır. Özellikle, sonucu kısmen açıklayabilir. Kırsal alan- hane halklarının özel ihtiyaçlarını (ör- larda yaşayan hane halkları tükettikleri neğin, hane halkı büyüklüğü ve yapı- gıdalarının çoğunluğunu kendileri üre- sından, medeni halden ve yaşamı et- terek, protein bakımından zengin gıda- kileyen önemli olayların yanı sıra hane lara düzenli olarak erişme kapasitelerini halkı bireylerinin sağlık durumlarından arttırmaktadırlar. Ayrıca, kırsal alanlarda ve konut şartlarından kaynaklanan mad- yaşayan hane halkları konut yardımla- di yükümlülükler) daha iyi tespit edecek rından daha fazla yararlanabilirler. Bu olan değişkenlerin ve kalıcı gelirin öl- yardımlar onların konutlarını yeterince çüsünün, maddi yoksunlukla kuvvetli sıcak tutabilmelerine yardımcı olabilir. şekilde bağlantılı olduğu gösterilmiştir (Berthoud ve Bryan 2010; Whelan, Lay- Çalışan yetişkinlerin veya emeklilerin te ve Maître 2004). daha yüksek paylara sahip olduğu hane halkları daha yüksek hayat standartla- 4.4 Hane Halkı Gelir rından yararlanmışlardır. Hane halkının Eğilimlerine Daha Detaylı demografik bileşimine dair bilgilerin eklenmesiyle modellerin açıklama ka- Bir Bakış biliyeti artmıştır. Çalışan yetişkinlerin Güçlü ekonomik büyümeye rağmen dü- daha yüksek bir paya sahip olması ge- şük gelirli hane halklarının hayat stan- lir sınırının üzerinde yaşama olasılığını dartlarında iyileşme yaşanmamıştır. Bu arttırmıştır. Bu ayrıca maddi olarak yok- durumda hane halklarının yapısı kısmen sun olma olasılığını da azaltmıştır. Buna rol oynamıştır. Çalışma yaşında bireyleri ek olarak, yaşlılık aylığından sağlanan bulunan hane halklarının sayısı önemli faydalar refah açısından önemli görün- ölçüde artmıştır. Bu “yeni” halklarının mektedir çünkü hane halkının toplam pek çoğu yerel işgücü piyasalarınca geliri içinde emeklilerin daha yüksek bir emilmiştir çünkü çalışan hane halkları- paya sahip olması daha yüksek hayat nın sayısı da artmıştır. İşgücü piyasasına standartlarına katkı yapmıştır. yeni girenler giriş seviyesinde ve göre- ce düşük ücretli işleri kabul etmiş olabi- Sonuç olarak, bir hane halkının düşük lirler çünkü, hane halkı reisinin işgücü gelirli olup olmadığının veya maddi piyasasındaki tecrübesi arttıkça düşük yoksunluk çekip çekmediğinin belirlen- gelire meyletme ihtimali azalmaktadır. mesi benzer faktörlere dayanmaktadır. Bu hane halklarının gelecekte gelir da- Kayıtlı bir işe sahip olmak hayat stan- ğılımının en alt onda birlik diliminden dartlarının yükselmesi için kritik bir be- yukarılara doğru tırmanmaları için iyi bir lirleyicidir. Bir hane halkını yeterli gelire şans mevcuttur. İkinci bölümdeki bulgu- rağmen maddi yoksunlukla karşı karşı- lara göre, gençler daha yaşlı kohortlara TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 109 kıyasla kayıtlı işlere genel olarak daha az halkı geliri içindeki payı yüzde 15,9’dan erişebilmektedirler. Durgun hayat stan- yüzde 17,7’e yükselmiştir (Şekil 4.5). dartlarının bir başka sebebi de, analize yansıtılan yılların pek çoğunda istihda- Kırsal yörelerde, kendi hesabına çalış- mın bir kısmının tekrar tarıma dönmüş ma karşılığında elde edilen gelir toplam olması olabilir. Öte yandan, toplamda hane halkı gelirine en fazla katkı yapan artış göstermeyen gelirler hane halkı kalem olmayı sürdürmüştür. Ancak bu gelirinin münferit bileşenlerinin daha gelir kaleminin payı 2007 ve 2010 yılları dinamik ancak nötrleştirici eğilimleri- arasında azalmıştır. Kendi hesabına ça- ni maskeleyebilir. Bundan sonraki bö- lışma karşılığında elde edilen gelir kırsal lümde toplam hane halkı gelirinin ana yörelerde yaşayan hane halklarının baş- kaynakları işgücü ve işgücü harici gelir- lıca gelir kaynağı olmakla birlikte, ücretli lerdeki eğilimlere odaklı şekilde analiz istihdam ve sosyal transferler gibi diğer edilmektedir. İkinci adımda, işgücü geli- kaynaklar da zaman içinde daha önemli ri dâhil çeşitli faktörlerin hayat standart- hale gelmiştir. Örneğin, doğudaki illerin larında gözlenen değişikliklere olan kat- kırsalın yaşayan hane halkları arasında, kılarına ışık tutulabilmesi amacıyla, kişi işgücü gelirinin payı 2007 yılında yüz- başı reel hane halkı geliri bileşenlerine de 24,8’den 2009 yılında yüzde 31,3’e ayrıştırılmaktadır.58 yükselmiştir (Ek 4.1 Şekil A4.3). Kendi hesabına çalışma karşılığında elde edi- 4.4.1 Hane halkı gelir kaynakları len gelirdeki düşüş daha belirgin ol- duğundan, toplam işgücü geliri daha Ulusal düzeyde, hane halkı gelirinin az önemli bir hane halkı gelir kaynağı bileşimi zamanla kısmen değişiklik gös- termiş; işgücü geliri ve sosyal transfer- haline gelmiş; toplam gelir içindeki ler daha önemli hale gelmiştir. Ücretli payı 2007 yılında yüzde 65,9’dan 2010 istihdamdan elde edilen işgücü geliri yılında yüzde 63,2’ye gerilemiştir. 2009 toplam hane halkı gelirine başlıca katkı yılında yükselen işsizlik ve düşen reel yapan kalem olup, kendi hesabına çalış- saatlik ücretler ücret gelirinin payının madan (serbest meslekten) elde edilen azalmasına katkı yapmıştır; kırsal yöre- gelirle birlikte bu iki kalemin payı 2007 lerde yaşayan hane halkları krizle başa yılında yüzde 58,6’dan 2010 yılında yüz- çıkabilmenin mekanizması olarak, kendi de 61,5’e yükselmiştir. Emekli aylıklarını hesabına çalışmaya ve kayıtdışı istihda- ve işsizlik yardımlarını da içeren sosyal ma yönelmişlerdir (Dünya Bankası 2011 transferler işgücü dışı gelirin en büyük ve bu rapor Bölüm 2). Batıdaki illerin bileşenidir ve zamanla daha önem- kırsal yörelerinde de benzer eğilimler li hale gelmiştir. Bunların toplam hane gözlenmiştir. 58- Analizin bu kısmı için tüm hane halkları dikkate alınmaktadır. Ayrıştırma yöntemiyle ilgili daha detaylı bilgi için, bkz. Azevedo, Sanfelice ve Nguyen (2012). 110 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER ŞEKİL 4.5 Hane halkı gelirinin kaynakları, 2007-2010 yüzde yıl İşgücü geliri serbest meslek sosyal transferler kira/faiz net özel transferler diğer Kaynak: GYKA. İşgücü gelir kaleminin toplam hane yüzde 15 civarındayken, gelir dağılımı- halkı gelirine katkısı daha zengin hane nın en üst onda birlik diliminde hemen halklarında daha yüksektir. 2010 yılında, hemen yüzde 23’e sıçramıştır. Bunun gelir dağılımının en alt onda birlik dili- sonucu olarak, gelir dağılımının en üst minde yer alan hane halkları için, ücret- onda birlik diliminde yer alan hane halk- larının toplam hane halkı gelirinin üçte li istihdamın payı yüzde 33’tür. Bu pay ikisinden fazlası, toplam işgücü gelirin- gelir dilimleri boyunca yükselerek, dör- den (ücretli çalışma + serbest meslek düncü onda birlik dilimde yüzde 46’ya kazancı) kaynaklanmış olup, gelir dağı- yükselmiştir (Şekil 4.6). Serbest mes- lımının en alt onda birlik diliminde yer lekten elde edilen gelirin toplam gelire alan hane halkları için bu oran sadece katkısı ilk dört gelir dilimi için yaklaşık yüzde 48’dir.59 59- Daha önceki yıllarda benzer eğilimler gözlenmiştir. Şekil 4.6’da, emeklilik aylıkları diğer sosyal yardımlardan ayrılmıştır. Sosyal transferlerin payı hane halkı gelirine paralel olarak azalmış olup, sosyal transferler en üst gelir dilimindeki hane halklarının toplam hane halkı gelirinin yüzde 1,7’sine katkıda bulunmuşlardır. TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 111 ŞEKİL 4.6 Gelir dilimlerine göre hane halkı gelirinin kaynakları, 2010 yüzde alt üst dilimler işçi başına işgücü geliri serbest meslek geliri emekli aylığı sosyal transferler faiz/kira özel transferler Kaynak: GYKA. 4.4.2 Hayat standartlarındaki geliri gerilemiştir. Şekil 4.7’de gösteril- değişiklerin bileşenlerine diği üzere (sağdaki eksen), kişi başı gelir ayrıştırılması düzeyi gelir dilimlerinin çoğunda yüzde 2 ila yüzde 3 oranında gerilemiştir. Orta Kişi başı reel hane halkı gelirinde göz- gelir dilimindeki hane halkları bu düşüş- lenen değişiklikler farklı gelir türleri ve ten kısmen daha az etkilenmiştir. Gelir hane halkının bileşimindeki değişiklikler dağılımının en üst diliminde yer alan olmak üzere bileşenlerine ayrılmıştır. hane halklarında ise, kişi başı gelir 2010 Bu yaklaşım istihdamın hayat standart- yılında 2007 seviyesinden yaklaşık yüz- larının yükselmesindeki rolüne ışık tu- de 10 daha düşüktür. tulmasına yardımcı olmaktadır. Eldeki veriler ışığında, ayrıştırma işleminde Hane halkı yapısındaki değişiklikler (panel veriler yerine) kesit veriler kulla- (çalışma yaşındaki yetişkinlerin payı ve nılmış ve 2007 ila 2010 yılları arasındaki işçilerin payı) daha yüksek hayat stan- değişiklikler analiz edilmiştir. Sonuçlar dartlarına katkıda bulunmuştur. Hane Şekil 4.7’de sunulmuştur. halkı bileşimindeki değişikliklerin hayat standartları üzerinde olumlu etkisi ol- 2007 ila 2010 yılları arasında tüm gelir muştur (Şekil 4.7 sol eksen). Özellikle, dilimleri genelinde, kişi başı hane halkı işçilerin payı tutarlı şekilde daha yüksek 112 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER gelir düzeyine katkı yapmıştır. Bu etki sı muhtemeldir. İşgücü harici gelirdeki gelir dilimlerinin çoğunda küçük dü- değişiklikler hayat standartları üzerinde zeydedir ve hayat standartlarının belir- oldukça olumsuz etki yaparak, diğer leyicileriyle ilgili analizden elde edilmiş faktörlerin gelir arttırıcı eğilimlerini sıfır- kanıtla tutarlıdır. lamışlardır. Bir önceki bölümde görül- düğü üzere, emeklilik aylıkları ve diğer Çalışan yetişkin başına düşen işgücü sosyal transferler (işsizlik, özürlülük ve gelirinin tüm hane halklarının sadece en hastalık yardımlarının yanı sıra konut ve alt onda birlik dilimde yer alanların refah aile yardımları dâhil) işgücü harici ana düzeyi üzerinde pozitif etkisi olmuştur. gelir kaynaklarıdır. Her iki transfer tü- 2007 ila 2010 yılları arasında, düşük ge- rünün kişi başına düşen gelirdeki deği- lirli hane halklarında çalışan kişi başına şim üzerinde, düşük gelirli hane halkları işgücü geliri yüzde 6,3 oranında yüksel- başta olmak üzere, az miktarda olumlu miştir. Tüm diğer gelir dilimlerinde ise, etkisi olmuştur. Söz konusu bu büyük işgücü gelirinin katkısı negatiftir. Yüksek olumsuz etki işgücü dışı gelir kalemleri- asgari ücretin ve krizle ilgili politika mü- nin tanımlanmamış (Şekil 4.6’da “diğer” dahalelerinin (örneğin, azalan saatlik üc- şeklinde gösterilen) kısmındaki değişik- retler) bu eğilimlere katkı yapmış olma- liklere atfedilebilir. ŞEKİL 4.7 İşgücü gelirinin, işgücü harici gelirin ve hane halkının yapısının 2007-2010 arası hayat standart- larındaki değişime katkısı alt üst dilimler çalışan erişkin payı işçi payı işçi başına işgücü geliri erişkin başına işgücü dışı gelir kişi başına gelirde değişiklik Not: Her bir bileşenin her bir gelir dilimindeki kişi başına düşen gelirdeki değişime olan katkısı (yüzde olarak) sütunlarla gösterilmektedir. Sonuçlar kesit verilerinden alınmaktadır. Kaynak: GYKA. TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 113 Son olarak, işgücü gelirindeki artış Bu pozitif olumlu eğilimlere rağmen, Türkiye’de düşük gelirli hane halklarının hayat standartları fazla yükselmemiştir. daha yüksek refah düzeylerine sahip Bu sonuca çeşitli sebeplerin katkı yap- olmasına katkı yapmış olup, bu durum mış olması muhtemeldir. Birincisi, çalı- işlerin hayat standartlarının yükseltilme- şan hane halklarının sayısı 2007 yılında sindeki önemli rollerine ışık tutmaktadır. 11,7 milyondan 2010 yılında 12,2 milyo- İşgücü piyasasında krizden kaynakla- na yükselirken, bu hane halkı grubunun nan bozulmalar da muhtemelen hayat bileşimi değişmiştir. Düşük gelir düzeyli standartlarındaki uzun vadeli değişiklik hane halklarının bir kısmı daha verimli eğilimlerinin tanımlanmasını ilaveten ve çoğunlukla da kayıtlı işlerde çalışmak güçleştirmiştir. Belirli gelir kaynaklarının için gelir dağılımının en alt onda birlik katkısıyla ilgili daha iyi bir anlayış edi- diliminden ayrılırken bunların “yerini” nebilmek için, daha uzun dönem serileri gelir dağılımının en alt basamağından ve boylamsal veriler gereklidir. daha düşük ücretle işgücü piyasasına giriş yapan yeni hane halkları almıştır. 4.5 Sonuç ve Politika Genel Toplam düzeyde, düşük gelirli hane Görünümü halklarının payı görece durgun kalmış- tır. Ancak bireysel düzeyde ise, mobilite Tüm dünyada pek çok kişi için çalışma seviyesinin daha yüksek olması muhte- bu kişilerin ana gelir kaynağıdır. İşgücü meldir çünkü: (i) daha yaşlı, daha faz- gelirindeki artış pek çok ülkede yoksun- la deneyimli hane reisine sahip hane luğun azaltılmasına ve hayat standart- halklarının onda birlik en alt gelir basa- larının yükseltilmesine katkı yapan en mağından yukarılara doğru yükselmesi önemli faktör olmuştur (Dünya Bankası daha muhtemel olmuştur ve (ii) özellik- 2012). Türkiye’de güçlü ekonomik bü- le kriz sonrası yaratılan istihdamın genel yüme daha fazla sayıda kişinin işgücü niteliği alışılmadık şekilde yüksektir ve piyasasına başarıyla katılmasına imkân çalışan “yeni” hane halklarının refah dü- vermiştir. Çalışan hane halklarının payı zeyi ortalamada çalışmayan hane halk- önemli düzeyde artmıştır; 2010 yılı iti- larından daha yüksektir (Bkz. Bölüm 2). bariyle nüfusun yüzde 70’inden fazlası işgücü piyasasıyla iyi bir şekilde entegre İkinci olarak, ekonomik sektör ve istih- olmuş hane halklarında yaşamaktadır. dam tipi hayat standartlarının yükselme- İşgücü geliri (ücretli istihdam artı ser- sinde kritiktir. 2000 ve 2008 yılları ara- best meslek kazancı) toplam hane halkı sında, tarım sektöründe istihdamın payı gelirine en fazla katkı yapan gelir kale- 11 yüzde puan gerilemiş; ticaret, hizmet midir. Kentte yaşayan hane halkları için ve imalat sektörlerinde istihdam payları ise, bu kalemin payı son yıllarda artış önemli ölçüde yükselmiş ancak tarım- göstermiştir. Düşük gelirli hane halkları da kaybedilen işlerin tamamının yerini içinde, 2007 ve 2010 yılları arasında ça- alamamıştır (ILO 2011). Tarım sektörün- lışan başına işgücü gelirindeki büyüme den işgücü verimliliği daha yüksek olan pozitiftir ve yüksek hayat standartlarına sektörlere doğru gerçekleşen yapısal katkıda bulunmuştur. yeniden dağılım süreci hayat standart- 114 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER larının yükselmesi için kritiktir. Ancak, konularından bazılarını ele alan bir Ulu- tarım dışı sektörlerde ne tür işlerin yara- sal İstihdam Stratejisi’ni (UİS) benim- tıldığı da önemlidir. Ekonomik büyüme semiştir (Özkan, 2012). UİS’nin temel sırasında kayıtdışı işlerin payı kısmen ayaklarından biri, eğitimsel sonuçların gerilemiş ancak geçici ücretli istihdam ve eğitim fırsatlarının arttırılmasıdır. Bu önemli ölçüde artmıştır. Hane halkı re- raporda ve ilgili literatürde gösterildi- isinin geçişi işlerde istihdam edildiği ği üzere, eğitim düzeyi ve çalışanların düşük gelirli hane halklarının payı, 2007 potansiyel kazançları arasında güçlü ve 2008 yıllarında yaklaşık yüzde 15 ci- bir bağ bulunmaktadır. Kamu politika- varındadır ve 2009 yılında yüzde 25’e sı: (i) yetişkinlerin ve çocukların nite- yükselmiştir.60 Geçici ücretli işlerde likli eğitime erişimini artırmak, (ii) gelir çalışan bu kişilerin pek çoğu tarım dışı dağılımını yeniden düzenleyici politika- sektörlerde iş bulmalarına karşın, bu tip ları uygulamak ve (iii) sosyal transfer istihdamla ilişkilendirilen düşük ücretler programlarını geliştirmek suretiyle eği- hayat standartlarının yükselmesine ne- timle ilgili engelleri ortadan kaldırabilir den olmamıştır. (OECD 2010). Özellikle, yetişkin eğitim programlarıyla mevcut çalışanların be- Üçüncü olarak, Türk ekonomisi üzerin- cerilerinin yükseltilerek, onlara daha iyi ücretli, daha verimli işlere erişim olana- deki sınırlı etkisine rağmen, küresel fi- ğı sağlanabilir. nans krizi düşük gelirli hane halklarının mobilitesini olumsuz şekilde etkilemiş UİS’nin ikinci temel ayağı ise, çeşit- olabilir. İşsizlik oranı özellikle kentsel li sosyal haklardan yoksun gençler ve alanlarda hızla artmıştır; kayıtdışı çalı- kadınlar gibi gruplara istihdam olanak- şanlar hem iş kayıplarından hem de üc- larının sağlanması ve uzun süre işsiz ka- retlerin azalışından orantısız bir biçimde lanların desteklenmesidir. Bunun düşük etkilenmişlerdir (ILO 2011). Kayıtlı işler- gelirli hane halklarının payını azaltması de çalışanların işlerini ellerinde tutmala- muhtemeldir. Bu gruplardan bazılarının rı daha muhtemel olmuştur. Ancak kriz düşük gelir potansiyeline sahip olmaları sırasındaki politika müdahaleleri kapsa- dikkate alındığında, nakit transferlerinin mında reel saatlik ücretler asgari ücret kapsamlı şekilde aktive edilmesi, hane artışından önce önemli ölçüde azaltıl- halkının tamamında beşeri sermayenin mıştır (Dünya Bankası 2011). ve hayat standartlarının yükseltilmesi- ne yardımcı olabilir. İşgücü piyasasıyla Politikaları belirleyenler firmaların büyü- düzenli bir bağlantısı bulunmayan hane mesine ve daha fazla ve daha iyi işlerin halkları için, sosyal transferler hayat yaratılmasına olanak tanıyan bir çevre standartlarının yükseltilmesinde önemli geliştirmenin yanı sıra, kriz sonrası dö- bir role sahip olduklarını göstermişler- nemde elde edilen kazanımlar üzerine dir. Hedeflemenin iyileştirilmesi ve böl- eklemeler yapabilmişler ve düşük gelirli gesel farklılıkları da dikkate alan sosyal hane halklarının payının azaltılmasına transferler çalışmayan hane halklarının yardımcı olmuşlardır. 2012 yılında Türk refahının daha da arttırılmasına yardım Hükümeti Türk ekonomisinin en acil edebilir. 60- 2010 yılında yüzde 14’e gerilemiştir. TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 115 Bölüm 4 Referanslar Azevedo, J.P., V. Sanfelice ve M. Nguyen. Özkan, M. A. 2012. “The Turkish Labor 2012. “Shapley decomposition by Market.” “Güney ve Doğu Akdeniz components of a welfare aggregate.” Bölgesinde VET’te Sosyal Ortaklık” World Bank mimeo. Dünya Bankası, konulu ETF Bölgesel Konferansı’nda Washington, DC. yapılan konuşma, İstanbul, Ekim 2012. Berthoud, R. ve M. Bryan. 2010.“Income, Whelan, C.T., R. Layte ve B.Maître. deprivation and poverty: a longitudinal 2004.“Understanding the mismatch analysis.”Journal of Social Policy Vol. between income poverty and 40, No. 1, s. 135-156. deprivation: a dynamic comparative analysis. ”European Sociological Eurostat. 2010. “Income poverty and Review Vol. 20, No. 4, s. 287-302. material deprivation in European countries.” Eurostat – Methodologies World Bank. 2011. “The jobs crisis: Household and government responses and Working Papers. to the great Recession in Eastern Europe ILO. 2011. “Occupational Outlook in Turkey.” and Central Asia. ”Dünya Bankası, Uluslararası Çalışma Örğütü: Ankara. Washington, DC. IMF. 2013. “World Economic Outlook.” April. World Bank. 2012. World Development Uluslararası Para Fonu, Washington, Report 2013: Jobs. Washington, DC: DC. Dünya Bankası. OECD. 2010. “Economic Policy Reform: World Bank. 2013. “Impact study - Turkey: Going for growth. ”Organisation Evaluating the Impact of İŞKUR’s for Economic Co-operation and Vocational Training Programs.”Dünya Development, Paris. Bankası, Washington, DC. 116 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER Ek 4.1: Arka Plan Rakamları ve Tablolar ŞEKİL A4.1 Tam zamanlı çalışanların (15-64 yaş arası) payı: % 12 ay en az 6 ay Not: Anket soruları okumaları: Bir önceki takvim yılı içinde tam zamanlı olarak çalışan ay sayısı. Kaynak: GYKA. TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 117 ŞEKİL A4.2 Yetişkin eşdeğeri hane halkı gelirinin dağılımı (nominal, logaritmik olarak), 2005-2009 Yoğunluk Nominal hane halkı geliri (loglar) Kaynak: GYKA. 118 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER ŞEKİL A4.3 Bölgelere göre, hane halkı gelirinin kaynakları 2007-2010 Batı-Kent Batı-Kırsal % % yıl yıl İşgücü geliri serbest meslek İşgücü geliri serbest meslek sosyal transferler kira/faiz sosyal transferler kira/faiz net özel transferler diğer Doğu-Kent Doğu-Kırsal % % yıl yıl İşgücü geliri serbest meslek İşgücü geliri serbest meslek sosyal transferler kira/faiz sosyal transferler kira/faiz net özel transferler diğer net özel transferler diğer Kaynak: GYKA. TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER 119 TABLO A4.1 Hane halkı tiplerine göre gelir eğilimleri, 2006-2009 Notlar: Yetişkin eşdeğeri hane halkı geliri, 2006 fiyatları. Asgari hayat standardı seviyesi 2006 yılında gelir dağılımının en alt onda birlik dilimindeki gelire karşılık olup, 2.468 TL’dir. 120 TÜRKİYE’DE İYİ İŞLER TABLO A4.2 Hayat standartlarının belirleyicileri Notlar: Probit regresyon analizlerinin marjinal etkileri görülmektedir. Maddi yoksunluk için, 2006-2010 arası anket yıllarına ait veriler birleştirilmiştir. Düşük gelir oranları için 2007-2010 yılları dikkate alınmıştır. Referans kategorileri: 15-25 yaş, eğitimsiz, ücretli bir işte 3 yıldan az süreyle çalışmış, erkek, kırsal alan, ücretsiz aile işçisi. Bölgesel kukla ve yıl kukla değişkenleri eklidir. Önemli katsayılar (yüzde 5) koyu renkle gösterilmiştir.